Bu havalar daha da üşütecek!

ABONE OL
7 Ocak 2019 19:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Yeni yılla birlikte Adana’nın dağlarını kaplayan kar, kent içindeki havayı soğuttu. Kar dağlara yağdı, Adana üşüdü! Adana üşüdü, kentsel bozguna uğramayan bölgelerde yanan ‘yardım kömürleri’ solunan havayı kirletti. Her yönüyle kanalizasyon yönlendirmesi yönünden fazla çaba harcanmadan yapılacak çalışmaların yıllardır savsaklanmasından dolayı, iki saatlik bir yağışta yayalardan trafikteki araçlara değin sorunlar yaşıyor.

Hava soğuk. İşyerleri gün boyunca alış-veriş yapamamaktan dolayı ödemelerinde zorluklar yaşadığını belirtiyor. Bölgenin en önemli gelirlerinden sayılan narenciye…

Burada duralım mı? Narenciye, deyince ne anlam taşıyor, bölgeyi, gölgenin havasını, çalışanlarımı, piyasasını, sokağını, insanlarının sağlığını…

Aslında bunu istediğiniz kadar uzatabilir, istediğiniz gibi de içini doldurabilirsiniz! Daha bugünler gelmeden, bugünlerde yaşanacak hava-yağış, kapıdan dönecek yüklü tırlar düşünülecekti! Hani şu adları olan, ancak etkileri yitik, protokol koltuğunda oturmak için oluşturulan derneklerden söz ediyorum. Narenciye üreticisinin yaşayacaklarını bilmek zorundaydılar!

Böyle bir şey olur mu, mu diyorsunuz? Yapmayın! Bakınız, yeni yıldan gün almaya başladık! Adana’dan Mersin’e, Ceyhan’a, Kozan’a yöneldiğinizde dallarında n koparılmayı bekleyen, beklerken dibine düşenlerin, düşerken üreticisine ekonomik sıkıntı yaşatan narenciye bahçelerini göreceksiniz!

Bu mevsimde, narenciye üreticisinin portakalını tüketmeyince ne oluyor biliyor musunuz?

Başta, buralardan yılda bir kez ürün alan üreticiler, dönem boyunca yaptıkları masrafları karşılayamayacaklarından, bir sonraki yıl için şimdiden düşünmeye başlayacak. Görüştüğüm bazıları gibi ‘ağaçları kesmekten’ söz edecek!

İkinci bir konu, üreticinin beklentisini sağlayamaması durumunda piyasaya etkisi… Bugünler için ertelediği gereksinmelerini bir yıl daha ileriye atacak, borçlanmışsa ödeyemeyecek… Bundan dolayı da ‘domino taşı’ kuralı burada da kendini gösterecek! Daha çok ‘tükettirmek’ için uygulamaya konuşlan ötv-kdv indirimleri bile işe yaramayacak! Duymuşsunuzdur, geçtiğimiz yılın son aylarında sözde piyasayı, özde patronları korumak için düşürülen bazı vergilerde son gün yılsonu olmasına karşın üç ay daha uzatıldığı söylendi! Peki bu uzatılan süreçte, Adana’da bu alış-verişi yapacak olan kim?

Hava soğuk, Adana’da yaşananlar hoş değil! İktidar ‘toz pembe’ tablolarla hergün elindeki ekranlardan, gazetelerden gülücük gönderse de, üretim koşuları desteklenmek yerine ‘kan’ yitirmeyi sürdürüyor!

Bu havalar daha da üşütecek!

 

DIŞSATIM ARTTI…

İktidarın iki gün önce açıklanan ekonomik veriler nedeniyle sevincine tanık olduk!

İyi bir performans ortaya koyulduğundan, ekonomiyi son dört ayda güçlü bir şekilde yürüttüklerinden, bu iyi gidişin süreceğinden, birçok alanda hızlı yollar alındığından söz edildi.

Enflasyon verileri olarak da ‘yılsonunda beklentinin neredeyse tamamını tutturduk’ denildi!

Kozan’daki portakal üreticisi, maaşında yüzde on artış olan emekli, maaşı ikibinyirmi lira olan ‘asgari ücretli’, işten çıkarılan işçi, gelen zamlar, pazardaki fiyat karmaşasından, milyonların içnde bulunduğu geçimsizlik…

Tüm bunlar ‘ne’ anlama geliyor, diye soran-sorgulayan yok! Sorup-sorguluyorsa da suçlu gibi!

Hep şunu yazıyorum:

Bu ülkede yaşayan, bu ülkenin tüm yazgısında içinde olanın yaşam çıtasını yükseltmedikçe, gereksinmelerini sağlamak için verdikleri çabada önünü açmadıkça, üretenin kaygılarını onarmadıkça, ‘tutturulan beklentinin’ kim için olduğu üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekir!

Tarım üreticisi, sanayici, bilim insanı, emekli, çalışan, ev hanımı, dar gelirli esnaf bu ‘beklentinin’ neresinde?

Dışsatım arttı, deniyor! Hangi üretimin dışsatımı?

 

GÜNDÖNÜMÜ’NDEKİ POŞET…

15.11.07

‘Her renk poşet yasak!’ Vatan yazdı…

İlk başta bizde olduğunu sanıp; pazarda, mahalle bakkallarında, çeşitli işyerlerinde bundan böyle ne yapılacak, diye düşündüm.

Poşeti yasaklayan ülkeler ‘Hindistan, Kenya, G.Afrika, Uganda, Taylan’ imiş… Üstelik her rengini…

Bizde… ‘Yalnız siyah renk yasak’ mış…  ‘Beyazı, mavisi, sarısı’ değil.

‘Yasak’ denilince anımsadım…

Pazar esnafının birçoğu ‘siyah poşet’ kullanıyor. Sorduğumuzda da ‘zararlı olan bu değil, çıtırdayan’ yanıtını alıyoruz. Bizim ‘gerçeğimiz’ hiç başka yerlerinkine benzemez ki nedense…

‘Çocuk aşısını’ bize gönderen Amerika’da yasak olmasına karşın bizde serbest olduğu gibi!

Bizden ‘geri’ saydığımız ülkelerde ‘tüm poşetler yasak’, bizde ‘çıtırdayan siyah poşet!’

Anlaşılmayan bir şey var mı?

050119

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP