• OLAY NET
  • Yazarlar
  • İşverenin gönenmesi, çalışanın sıkıntı yaşaması mı?  

İşverenin gönenmesi, çalışanın sıkıntı yaşaması mı?  

ABONE OL
28 Aralık 2018 21:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

İşçi temsilcileri benimsenen ‘asgari ücreti’ yetersiz bulurken, işveren temsilcileri yerinde bir karar olduğunu belirtiyorlar!

İşveren temsilcilerine iktidarı da ekleyelim…

İkibinyirmi lira ‘sevindirici’ bir karar deniyor!

Nasıl, hangi yolla, hangi yöntemle belirlenen ‘asgari ücretin’ olumlu olduğunun açıklaması yok!

Salt karşılaştırma var!

Yirmi yıl önce asgari ücret,

On yıl önce asgari ücret, bugün asgari ücret…

Bir de yirmi yıl öncesinin ‘yaşam niteliği’ yönünden değerlendirilse ya…

***

Sözüm ona…

Bir insanın temel gereksinmelerini düşündüğümüzde;

Yemek, dinlenme, eğitim, sağlık, sosyal yaşam, giyim-kuşam benzeri gereksinmeleri karşılamak bakımından ‘ne denli’ yirmi yıl öncesinden iyiyiz?

Eğitimde mi iyiyiz?

Sağlıkta mı iyiyiz?

Sosyal yaşamda mı iyiyiyiz?

Dinlenmede mi iyiyiz?

Belirlenen ‘asgari ücretle’ gereksinmeler ne denli karşılayabilir, ne denli karşılamanın rahatı yaşanır, ne denli erinçli olunur?

Açıklaması var mı bunun?

**

Bir kentte, ‘iki kutuplaşmış’ sınıfın varlığını düşünün…

Bir yanda ‘asgari ücretle’ geçimini sağlamaya çalışan çocuklu aileler, içeriye duman sızan evlerinde yaşamlarını sürdürürken…

Diğer yanda özellikle son onbeş-yirmi yılda yok olan orta sınıfın ‘işini bilenlerin’ üste, ‘bilmeyenlerin’ alta itildiği, bol ışıklı cadde üzerinde kurulan eğlence yerlerini dolduran ‘yeni üst sınıflıların’ akıl almaz harcamaları…

‘Asgari ücret’ dediğinizde dudaklarını büzen bir katman…

Her masa kurduklarında üç-beş ‘asgari ücret’ harcaması yapan katman…

Ne çok halktandılar, ne çok halk gibi yaşayandılar, ne çok…

Lüks yaşam değil, savurgan yaşam değil, insanca yaşam için yeter mi; onu düşünmeli…

***

İşveren temsilcilerinin ‘yerinde’ bir karar alarak yaptıkları açıkladıkları ‘asgari ücretin’ bir yıl önce açıklanan ‘asgari ücretle’ arasındaki dövizsel değerler ortaya çıkarıldı.

Geçen ‘asgari ücret’ binaltıyüzüç lira olarak açıklandığında dörtyüzyirmidört doların karşılığıymış. Bugün açıklanan ikibinyirmi lira üçyüzseksenbir dolar karşılığı…

‘Asgari ücret’ kırküç dolar erimiş…

Genel seçimin ardından ‘dam çatlağına’ alınmayan önlemler, savurgan harcalar, üretimden öte duruşlar nedeniyle başlayan ‘ekonomik’ krizin dalgaları bu yurdun dağlarından çıkan suda, domateste, soğanda, patateste, buğdayda bile ‘dolara’ bağlılık nedeniyle zamlar yaşanırken;

‘Asgari ücreti’ dolarla konuşmamak ne denli dürüst olur ki?

İş çevreleri sevinecek elbette, yine kıyısından-köşesinden dönüldüğü için ‘olumlu’ açıklamalar da yapacaklar.

Türk-iş başkanının ‘sokak’ konusunda, ‘plaja mı diyeydim’ sözlerine pek alışık olunmayan, işçi sözcülerinin konuşmalarına pek kulak vermeyen işveren temsilcileri, kendi açılarından ikibinyirmi liraya sevinmekte haksız da değiller!

Amaç işverenin gönenmesi, çalışanın sıkıntı içerisinde yaşaması mı?

Sistemin ‘iktidarı’ buna karar vermeli…

 

SEÇMEN BUNLARIN KONUŞULDUĞUNU DUYMAK İSTİYOR

Sosyal medya üzerinden muhalefet partisinin örgütleri, sözcüleri, milletvekilleri ‘asgari ücret’ konusunda güzel paylaşımlarda bulunuyorlar. Yerli-yerinde. Üstelik polemik yapılmadan, üstelik akılda kalıcı biçimde örneklemeler yapılarak…

Yurttaşı istediği, yaşadıklarının ‘oy verdikleri’ parti tarafından bilinmesi. Eksiklerinin, sorunlarının, mutluluklarının, doyumsuzluklarının bilinmesi…

İşin aslı da bu değil mi? Eğer, desteklediğiniz parti sizin yaşamınızda artılar oluşturmayacaksa, gereksinmelerinize ulaşmanızı kolaylaştırmayacaksa, sorunlarınıza çözüm aramayacaksa sizin için ne önemi var ki? o olmaz, öteki, öteki olmaz, daha öteki! Ama değil, böyle bir beklenti var!

Muhalefet partisinin özellikle milletvekilleri gerek mecliste, gerek başka söz aldıkları platformlarda buna dikkat etmeli. Mahalle kavgacılarını andıran meclis atışmalarıyla, gönül yaralayarak çığlıklar atmakla yurttaş sevince boğulmuyor!

İşte yaşanan ekonomik kriz, işte küçülen ekmek, işte üreticinin durumu, işte asgari ücret, işte hastane kapıları, işte işsizlik, işte bozulan ekonominin yaraladığı toplumsal yaşam…

Seçmen bunların konuşulduğunu duymak istiyor…

261218

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP