Orta sınıf yok oldu!

ABONE OL
29 Kasım 2018 09:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Son, Türk-İş’in yaptırdığı araştırmaya göre dört kişilik açlık-yoksulluk belli oldu.

Açlık sınırı 1943, yoksulluk sınırı 6328 TL…

Asgari ücretiler, emekliler ‘aç’ denebilir!

Ekonomik krizle birlikte daha da eriyen ‘alım gücü’, asgari ücreti ile emekliler gereksinmelerini karşılayamaz duruma getirdi.

İktidarın varsıları güçlendirmek için harcadığı çaba, bu katman için görülmedi!

Bilindiği gibi, önümüzdeki günlerde ‘asgari ücret komisyonu’ toplanacak, sözde emekçilerin yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmalar yapılacak.

Bu yıl ilk kez komisyona emekçilerin de ekleneceği söyleniyor.

‘Emekçi’, eline geçen ücretle nasıl yaşayabildiğini, ay sonunu nasıl getirdiğini, günlük yaşamını nasıl sürdürebildiğini anlatacak…

Çözüm üretilebilecek mi dersiniz?

***

Daha şimdiden, asgari ücretin ikibinTL olması durumunda bile birçok çalışanın işine son verilebileceği konuşuluyor!

İş insanlarının, bu sistemle alanlarını her yıl biraz daha büyüttüğüne, her yıl kazançlarını artırdıklarına bakılmaksızın, çalışan kıyımına gidilmesi komisyonca değerlendirilmeyecek bile!

Emeğiyle üretim araçlarını anlamlandıran katman ‘günah keçisi’ sayılacak!

***

Bu ülkede iş insanlarını, onların fabrikalarını, güçlerini, varlığını, isteklerini dinleyen ‘hep’ oldu!

İktidarlar, bu ülkenin önemli kurumlarını ellerinde bulunduranlar bunun başında gelir!

Onların sıkıntılarında, dar gelirlilerden toplanan vergileri cömertçe harcarlar! Üstelik daha da ileri giderek, ‘onların’ korunması için ‘en ivedi’ yasarlı zaman geçmeden oluştururlar!

Yurttaşın ‘alım gücü’ olup-olmadığına bakılmadan, yaşanan kriz sürecinde stoklarında bulunan satamadıkları ürünlerin tüketimi için neler yapıldığını birlikte gördük!

Göz boyamalı market ürünlerinde ‘sözde’ indirimler, iktidarın yetkili ağızlarından kaç kez yinelendi sayamadık bile…

Emekçinin pazardan bile ‘kilo’ yerine, ‘tane tane’ alış-verişe bile gücünün sınırlı olduğu bir ortamda ‘büyükleri, güçlüleri’ korumak için yeni gelişmeler yaşatıldı!

***

Açlık sınırının altında aldığı maaşla ‘yaşamını’ sürdürmesi istenen, kriz sürecinde ‘iyileştirme’ seçenekleri gündemde yer almayan işçinin, emekçinin, dar gelirlinin bunu nasıl yapacağını konuşan, gündemde tutan olmadı!

Yerel seçimlerin yaklaştığı, iktidar partisinin bundan sorumlu olduğu şu ana dek anlatılamadı!

Yurttaş bunu muhalefetten bekliyor!

İnandırıcı, içten biçimde kamuoyu oluşturmasını bekliyor!

Muhalefetin, hangi ilde ya da ilçede, duruş-ideoloji aramadan aday arayışından sıyrılıp,  emekçinin ‘açlık-yoksulluk sınırı’ üzerine yoğunlaşması üzerine düşünmesi bekleniyor!

***

Orta sınıf yok oldu!

Varlar ile yokların egemen olduğu toplumlarda ‘geleceğin’ nelere gebe olduğu bilinmesine karşın, makas aralığının her gün biraz daha açılmasına izleyici kalmak akılları dondurmakta!

Emekçilerin istediği hakları…

Emekçilerin istediği insan yaşamak…

Emekçilerin istediği gereksinmeleri karşılamak…

Emekçilerin istediği açlıktan kurtulmak…

Biat etmek, işsiz kalmak, çalışmadan yaşamını sürdürmek, hak etmediklerini almak değil!

Bu çok mu?

 

CHP YİNE ‘İKTİDARA’ YARAR SAĞLAYACAK…

Burada hep ‘neden’ CHP’yi yazdığımı soran dostlar oluyor. CHP’yi aday seçimi konusunda ‘neden’ bu denli eleştirdiğimi, neden ‘adayı partiliye sorun’ dememin gerekçesini soruyor!

Kaç kez yazdım bu köşede, kaç kez CHP’nin ‘ideolojine’ bağlı kalmasını gerektiğini belirttim bilmiyorum. Yine de ‘neden’ sorusu ile karşılaşınca şaşmadığımı söylesem yalan olur!

Oysa anlatırken nerelere gitmedim ki? Çok partili sürece değin döndüğüm zamanlar oldu. O gündür, CHP ne zaman ‘ideolojisinden’ ödün vermişse yitirdiğini, ne zaman ki ‘ideolojisini’ anımsadığında da mecliste çoğunluğu yakaladığını, bunun için de ‘ayrı’ katmanlarda oy uğruna zikzaklar yapılmasının yanlışlığını yazdım…

Yazdıklarımda bana katılanları, önemli değinmelerime inanları da gördüm. Yeter mi, derseniz; yetmez! Her gün ‘kimle kazanırız’ arayışı ile, duruşsuz-ideolojisiz isimleri gündeme taşıyarak CHP’ye emek verenleri ‘CHP ideolojisinden’ uzaklaştırdıklarını izlediğimiz tepedekilerin akıl almaz tutmalarının sonucunu kaç kez yaşadık oysa…

Her yaşayıştan ‘ders’ almaları gerekirken ‘inatla’ direnlerinin sonucunu hep biliyoruz!

Yine yitiren olunacağını, yine ‘iktidara’ yarar sağlanacağını hep biliyoruz!

271118

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP