Adana’’da, birkaç gün önce ulusal medyada da yer alan bir haber nedeniyle Çukurova Belediyesi’nde
düzenlenen toplantıdayız…
Adana’nın birçok basın emekçisinin yer aldığı, Başkan Soner Çetin’in anlatacaklarını bekleyenler
‘’konunun’ ne olduğu yönünde bilgi verilmemesine karşın yüzeysel de olsa biliyordu..
Ulusal medyada yer alan haber…
Haberden de öte, bir kamu yoklaması…
Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle; kimin ‘yaptırdığı’ bilinmeyen bir kamu yoklamasında, Büyükşehir
Belediyesi adayı gösterilmesi durumunda Başkan Çetin’in başarılı olacağını gösteren bir çalışma…
Hepsi bu değil…
Yapılan kamuoyu yoklamasında etnik yapı, inanç, mezhep benzeri yaşadığımız çağda ‘yer bulmaması’
gereken, ‘çağ gerisi’ yaklaşımlar da yer buluyor. Araştırmanın açıklama bölümünde ‘Adana ilinde CHP
adaya göstermesi durumunda Soner Çetin hem Kürt asıllı olması nedeniyle HDP seçmeninden, hem
Sünni olması nedeniyle İYİ parti seçmenlerinden daha çok oy alabilecek’ deniyor.
Bu olgu da Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’e yansıtılıyor!
Öyle ki;
Çetin’in adaylığı alevi oylarını çekecek,
Çetin’in aday olması Kürt oylarını alacak,
Çetin’in aday olması Sünni oyları dönüştürecek,
Çetin’in aday olması…
Alevi, Kürt, Sünni… Bu ülkenin mozaikleri, değerli temel taşları… Birini diğerinden ayırmak, birini
diğerinden ötelemek, ayrıştırmak, üstün kılmak, bir diğerini ezmek her şeyden önce bu topraklar
üzerinde yaşamış, kanları pahasına bu toprakları savunmuş, bu topraklar üzerine tarih dikmiş ataların
yadsınması anlamını taşır…
Salt ‘atayı’ değil, yaşanan tarihi de yok saymak anlamındadır!
İşte bunlar için Çukurova Belediyesi’nde düzenlenen toplantıdayız…
Tüm yaşananlardan, ‘adının’ böylesine etnik bir konuda anılmasından dolayı rahatsızlığını anlatıyor
Başkan Çetin. Sonra da ‘bakın sağ yanımda bulunanlar, bakın sol yanımda bulunanlar… Yıllardır
birlikte, omuz omuza çalışıyoruz. Aralarında yardımcım olanlar vardı, şu an danışmanım olan var,
müdürüm olan var. Bu arkadaşlarımı nasıl diğerlerinden ayırabilirim? Şunu da belirteyim. İlk göz
ağrım kızım bir alevi oğlumuzla evli, yine kız kardeşim de öyle. Bu bana hiçbir zaman rahatsızlık
vermedi, vermeyecekte…’
Ulusal medyada yayınlanan, ardından sosyal paylaşım sitelerinde yer alan, altına birçok yerli-yersiz
yorumlar yapılan kamuoyu yoklamasını Adana dışından bir Belediye Başkanı arkadaşının arayıp haber
verdiğini anlatıyor Başkan Çetin. Gece yarısı, basın danışmanına ‘bu konunun ne’ olduğunu soruyor!
Araştırmanın altında yer alan ‘açıklamanın’ gözden kaçarak servis edilmesini de…
Kimin yaptırdığı bilinmeyen, içerisinde etnik yapının, dinsel inancın yer aldığı bir kamuoyu yoklaması
‘haklı’ olarak Başkan Çetin kadar, basın emekçilerini de üzmesi nedeniyle toplantı önemliydi.
Kimi kimden ayırabilir, kimi kime kıydırabilirdik ki?
Kardeştik, aynı yolda yürüyor, aynı yazgıyı paylaşıyorduk…
Şu yaşanan ekonomik krizde birlikte acılanıyorduk,
İktidarın kıyımına birlikte direniyorduk,
Sığınmacıların ülkemizde estirdiği olumsuzluklardan birlikte rahatsız oluyorduk, yağmurunda birlikte
ıslanıyor, güneşinde birlikte kuruyorduk bu ülkenin…
Başkan Çetin’in ‘bu ayrımı yapabileceğim nasıl düşünülebilir, burada böyle bir konunun işlenmesi
bile acı’ demesi yanlış mı?
261118
EĞİTİM
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYAZARLAR
3 gün öncePOLİTİKA
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYEREL HABER
4 gün önceDÜNYA
5 gün önce