Yeter ki ‘seçmen’ istesin,,,  

ABONE OL
8 Ekim 2018 21:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Her seçim öncesinde ‘seçmen’ üzerine kurgulu senaryolar üretmekle bilinen siyasetçilerimiz; ‘yine’ aynı ‘hırs’, yine aynı ‘bakış’ çerçevesinde yol alıyorlar…

‘Biz bu seçimi’ nasıl alırız?

‘Hangi bölgeden’ ne denli ‘seçmen’ kaydırırsak ‘seçime’ katkı sağlar?

‘Hangi partiyle’ dirsek dokundurmak ‘seçmeni’ bize kaydırabilir?

‘Hangi seçmene’ ‘hangi özendirme’ oy getirir?

Alanlarda ‘kendimizi’ bir yana atıp, ‘kim’ gibi davranmalıyız?

Ne yapıp, nasıl davranıp, ne söyleyip ‘seçmenin’ oyunu alırız?

Yeter ki ‘seçmenin’ oyunu alsın da; takla mı atar, yalan mı söyler, makyaj mı sürer, doğaçlama değil de eline verilmiş metini mi okur…

Önce ‘seçmenin’ oyunu, ardından da ‘seçimi’ almak asıl olan…

***

Genel seçimin, yerel seçimin ‘böyle’ kurgularla dop-dolu olmadığını söyleyen ‘biri’ var mı?

Daha bir gün önce, kapı kapı dolaşarak, binbir sözler vererek ‘seçmenin’ yolunu yol edenlerin, seçimi almalarıyla birlikte ‘artık/ başka’ olduklarını göstermek için neler yapmıyorlar ki?

Bu yurttaşın, ‘tepedekilerin’ belirlediği isimleri ‘sözde’ seçerek, oy vererek meclise göndermelerinin nedeni, daha iyi bir yaşam için değil mi?

İnsanlar erinç içerisinde, insan gibi koşullarda çalışarak, insan gibi koşullarda kazanarak, insan gibi koşullarda varlıklarını sürdürebilsinler, diye ‘var’ değiller mi?

Eğer insanlara erinç sağlamayacak, gönenç içerisinde yaşatmayacak, üretime kazandırmayacaksa ‘ne için’ varlar ki? Ya da ‘seçmenin’, siyasetçileri önemsemesinin gereği nedir ki?

Göreve geldiklerinden ‘öncesini’ aratıyorsa iktidarlar, daha olumsuz koşulların içerisine sürüklüyorlarsa, geçimi zorlatıyorlarsa, yurttaşın elinde bulunanı ‘hep’ daha da küçültmek için çalıyorlarsa, açlık sınırının altındaki ‘asgari ücreti’ geniş yurttaş katmanına uygun buluyorlarsa, her tür karışıklığı yaşatıp ‘aldattılar’ diyorlarsa… Ne önemleri var ki?

***

Yerel seçimler başka mı?

Hangi iktidar demedi ki? Hem de yurttaşın gözlerinin içini oyarcasına bakarak, seçmeni alaya alarak, seçmenin özgür istencine tutu koyarak…

‘Eğer kentimizin güzelleşmesini, hükümetin desteklemesini istiyorsanız adayımıza destek olun, onun başkan yapın’ demediler mi, demiyorlar mı? Oysa hükümetler, belediyeler hangi partiden olursa-olsun ‘aynı’ olanakları sunmak zorunda değiller mi?

Adana’daki ‘raylı sistemin’, bakanlık tarafından yıllardır sürüncemede kalmasını ‘bile’ yorumlayanlar, ‘iktidara belediye verilmemesine’ bağlamıyorlar mı?

Üstelik bunları, açık açık yazan, açık açık konuşan da var!

Ulaşım-taşıma diğer büyük kentler gibi, Adana’da da sorun! Hastanelerine gitmek, üniversitesine gitmek, otogarına gitmek, havaalanına gitmek sorun.

Şimdi, özellikle iktidar partisinin yerel adayları şunu mu söyleyecekler:

‘Eğer biz göreve gelirsek, ilk işimiz metroyu bakanlığa devretmek, ardından da daha geniş alanda metronun hizmetini sağlayacağız!’

Ya da… ‘Adanamızın en yoksul kent oluşunun nedenlerini biliyoruz. Hükümetimizin de katkısıyla, daha üst yerlere çıkmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız!’

Seçmenin ‘oyu’ alınsın da…

***

Muhalefet olsun, iktidar olsun ‘seçmenin’ oyunu ‘nasıl alırım’ sorusunun yanıtını ararken…

Bir de işin içerisine, genel seçim öncesinde oluşan ‘ittifak’ konusu da var! Bir cumhur, ya da millet ittifakı ‘belirlenen adaya’ diğer partilerden ‘nasıl’ oy alacak, ya da hangi ödünler birbirine verilecek?

Bir AKP seçmeni ‘neden’ MHP’nin adayına, ya da bir İP’li seçmen ‘neden’ CHP’li adaya oy verecek? Karşılığında meclis üyeliği mi önerilecek, işçi alımı mı önerilecek, belediye de ‘ucundan’ tutulacak bir katman mı verilecek?

Ya sonra?

Dün bir AKP’li seçmenle söyleşirken şöyle dedi: ‘Her iki partinin de adayı olacak. İttifak adı altında ikisi de seçime girecek. Hangisinin oyu çoksa o seçilmiş sayılacak!’

Olur mu böyle bir şey? Ya ittifakın dışında olan bir parti, ‘o adaydan’ daha çok oy almışsa…

Yanıt vermedi, ‘kirli bir oyun’ olduğunu söyledi!

***

Ütopik mi düşünüyorum…

Seçimlerde ‘seçmeni’ kendi istencine bıraksalar…

Adayı kendileri belirlese, aday projelerini açıklasa, sorunlarında koşarak karşılarına çıksa, seçilen ‘öyle’ böbürlenmeden sorunu çözmek için didinse, seçim öncesinde gereksiz harcalar yapılmasa, bilboardlar donanmasa, mecliste yardımcı olan da-olmayan da kentte açıklansa, boş yere kaldırımlar kırılmasa, boş yere yeniden kilit taşlar döşenmese, işlevsiz parklar yapılmasa, işlevsiz etkinlikler düzenlenmese, şenliklerin içi dolu olsa, her yapılanın kentlide izi kalsa, seçilenin görevine seçmen son verse…

Olmaz mı?

Yeter ki ‘seçmen’ istesin aslında…

021018

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP