Yaşamın bunca zorluklarının yanına bir de ‘gerginlik’ yaratıcı söylemler eklenince; ne ilkyazın sevindiriciliği, ne sabahın umudu, ne de gülücüklerin bıraktığı ‘iz’ kalıyor!
‘Gerginlik’ yaratan söylemler bu ülkeyi kucaklaması, kucaklarken de kucaklatması gereken ‘vekiller’ olunca kırılmalar başlıyor!
Bir gün bir bakıyorsunuz ‘iktidar’ yanlıları ‘bizimle olmayanlar’ diye tümceler kuruyor,
Bir gün bir bakıyorsunuz ‘muhalefet’ yanlıları ‘size sırtımızı dönüyoruz’ diye tümceler kuruyor,
Bir gün bir bakıyorsunuz ‘sokakta’ olanlar ‘bu’ olanları anlatırken birbirine giriyor,
Bir gün bir bakıyorsunuz ‘mecliste’ sanki ‘marifetmiş’ gibi kırıcı tümceler yayılıyor…
Tüm bunlar, ya da tüm bunların benzerleri beni, yanımdakini geriyor!
***
Bu halktan, bu ülkenin yazgılarına göğüs geren insanların ‘öyle’ üzerinde düşündüğü sorunları var ki;
Daha birkaç gün önce kuzey batımızdan gelen üzücü olayın estirdiği ‘düşündürücü’ hava daha kesilmedi! Duyurulan yirnidört, bazı kaynaklar daha çok canın ‘can’ yitirdiğini söylüyor. Sorumluluğu üstlenen bir yetkili yok! Herkes görevlerini yerine getirdiklerini söylüyor. Bundan altı ay önce yapılan çalışmayı ‘yeterli’ gösteren bir anlayış sisteme egemen. Üstelik onlarca canın, onlarca evde estirdiği üzüntünün, onlarcayı geçmemesi üzüntümüz değil nedense!
Yine dört yıldan bu yana süren üçyüzbir madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan kazanının ardından, bugüne değin davanın sonuçlanmaması, dört yıl önce yakınını yitiren ailelerin mahkeme kapılarında bekletilmesi, daha önce ‘sahiplenen’ bu günse iktidara yaklaştıkları için uzak durulanların sorunları değil demek ki!
Bunlar, buna benzer olaylar ‘gerilmelere’ yetiyor.
***
Ülkemiz için ‘rejim’ değişikliğine neden olan 24 Haziran seçimini geride bıraktık!
İktidar, her zamankinden biraz daha güçlenmiş olarak sandıktan çıktı, ya da çıkarıldı!
‘Çıktıysa’ sorun yok!
‘Çıkarıldıysa’ da; nasıl olsa her kentte kendi belirlediği örgütü vardı, değilse bile o kentteki örgütü işbirlikçisi önermişti, olanlara örgüt gücüyle önlem almalıydı! Bunu yaptınız mı? Örgütün görevlendirdiği ‘temsilciler’ verilen ödevi yerine getirdiği mi? Getirdi, deniyorsa ‘sonuca’ hiçbir suçlama yapılamaz. Yok eğer ‘ödev yerine getirilmediyse’ de suç örgütün!
Muhalefetin ‘bu’ özeleştiriyi yapmamakta ısrarı, iktidarın kuzey batı kenti Çorlu’da yirmidört yaşayan canın yitirilmesinde üstlendiği sorumluluktan ayrı değil!
Sorunları dile getirmek,
Yanlışları tartışmak,
Yanlışı yapanı konuşmak ‘doğruya’ ulaşmak için zorunludur.
Konuşulmayan sorunlar, tartışılmayan yanlışlar ‘hep’ yeni ‘gerginlikler’ yaşanmasına neden oluyor!
‘Gerginlikler’ diyorum!
***
Yine daha dün…
24 Haziran ile değişen ‘rejimin’ mecliste yapılan yemin sırasında yaşananların da altını çizmekte yarar var!
Geçtiğimiz hafta Süleyman Soylu ‘CHP örgütlerini cenazelere almayın’ demiş, üstelik diğer partililerince de ‘koruyucu’ sözleri dile gelmiş, en önemlisi de yeniden bakan koltuğu verilmişti!
Soylu’nun yemini sırasında arka dönmek, ya da salonu terk etmekten başka tepki gösterilemez miydi de ‘en’ gerginlik oluşmasına neden olacak eylem gerçekleşti?
Orası, bir partinin, bir ‘sınıfın’, bir katmanın değil; tüm ululusun salonu değil miydi?
Orada olunması durumunda ‘yakalanacak’ başka ‘duruşlar’ olabileceğini düşünmek gerekmez miydi?
Bu halka, bu ülke insanına üst üste yaşatılan ‘gerginlikler’ yetmiyor muydu?
‘Ayrı bakışı, ayrı yorumu’ nerede göreceğiz?
İktidarın gibi ‘davranan’ bir muhalefet; öyle mi?
***
İnsanımız yaşamın zorluklarını yaşıyor.
Üstelik ‘muhalif’ duruşundan dolayı da bambaşka zorluklar yaşıyor!
Yeri geliyor işsizliğe direniyor,
Yeri geliyor açlığa direniyor,
Yeri geliyor acılı fotoğraflara direniyor,
Yeri geliyor ‘sizler’ için bile direniyor!
Siz mecliste ‘eylem-şov’ yaparken, sokakta sizler için çaba harcayanlar ‘artık’ yanlışınızı konuşuyor!
İktidar her ne denli ‘sineye’ çekse de, ‘muhalefet’ yanlışı konuşuyor!
110718
EĞİTİM
15 saat önceYAZARLAR
16 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceEĞİTİM
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce