0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ne oldu şimdi?

Yüzyirmidokuz milletvekili ile ellidokuz il başkanının ‘kurultaya gerek yok’ açıklaması, 24 Hazirandan beri süren ‘anlaşmazlığı’ çözdü mü?

Yaptıkları açıklamada ‘imza süreci partiye zarar veriyor’ demişler!

Bu partiye emek veren, bu partinin ‘her tür acısını’ yaşayan seçmene; sorulmadan, düşünceleri alınmadan, her seçim ardından sessizliğe gömülmeleri sorgulanmadan, hep yitirme ‘acısına’ tutsak edilmek konuşulmadan ‘il örgütleri’ ile seçmenin oyunu verdiği ‘vekiller’ kararını vermiş!

‘Kurultaya gerek yok, imza süreci partiye zarar veriyor!’

***

Biraz ‘düşünce’ jimnastiği yapalım; kimilerine göre de felsefe…

Bilindiği gibi hem jimnastik, hem de felsefe ‘soru sorma sanatı’ olarak da betimlenir.

Sorunun daha iyi anlaşılması için, bilinen örneklemelerden yola çıkarak ‘ortaya çıkarılan’ sorular yol gösterici olacaktır…

Başlayalım…

Öncelikle CHP’de bir ‘anlaşmazlık’ var mı?

CHP’de ‘anlaşmazlık’ olduğunu bilmeyen yok; sağır sultan bile biliyor!

CHP’deki bu ‘anlaşmazlığı’, partiyi bir ‘insan vücudu’ yerine koyarak örneklemeye başladığımızda ‘sorulabilecek’ tüm soruları sormak gerekir. Sormada ‘sınır, yasak, kısıtlama’ olmadan yürütülecek bir çalışma salt CHP için değil, yaşamın birçok alanlarında da yararlı olacaktır!

CHP’deki ‘anlaşmazlığı’, insan vücudundaki ‘diş ağrısına’ benzetmek ya da;

Ayağın küçük parmağındaki nasır ya da,

Bağırsaklardaki hemoroit ya da,

Bronşit başlangıcı ya da,

Böbrek yetmeliği ya da…

İnsan vücudunun belirli yerlerinde baş gösteren bu ‘enfeksiyonların’, salt kendi var olduğu bölgelerini değil tüm vücudu sarstığı görülür. Bir diş ağrısının, bir baş ağrısının, bir ayak parmağındaki nasırın uykuları bile bölecek denli etkili olduğu bilinir. Zamanında önlem alınmaması durumunda tüm ‘vücudu’ çökertecek ölçüye ulaşacağı da…

Bir bronşiti düşünebiliyor musunuz? Solunum yolları ‘enfeksiyonu’ olarak bilinmesine karşın baş ağrısı, edilgenlik, iştahsızlık, durağanlık… Arkası kesilmeyen öksürük, bölünen uykular, başı yastıktan kaldıramamalar, yiyememeler, yürürken sendelemelere, konuşurken kesilmeler, yürürken yürüyememeler…  İyileşim için adım atmadıkça başka ‘enfeksiyonlara’ gebedir.

CHP’deki ‘anlaşmazlık’, insan vücudundaki ‘enfeksiyondan’ ayrı düşünülemez!

CHP’deki ‘anlaşmazlık’, bir ‘enfeksiyon’ gibidir! Yerinde, zamanınsa önlem alınmaz, iyileşim için çaba harcanmazsa o ‘oluşumu’ sarar! Diğer katmanların da ‘enfeksiyon’ kapmasına neden olur! Hastalıklı bir yapıya dönüşür!

***

Salt ‘an kurtarmalık’ tutkuların tutsağı olunarak ‘anlaşmazlıkları’ sırtlamaya çalışanların yaşamlarıyla ‘içselleştirmeleri’, ısrarla ‘kurultaya gerek yok, imza süreci partiye zarar veriyor’ biçimindeki sözleri her geçen gün yayılan ‘enfeksiyonun’ yayılmasına neden olacak, bir sonraki ‘sınavda’ başka sorunları doğuracaktır.

Şunun öneminin anlaşılması gerekir.

Seçim sonuçlarında ‘başarısız’ olmak değildir asıl sorun, ‘başarısızlıkların’ nedenlerinin üzerinde durulması ‘gereğinin’ bilinmemesidir.

Yüzyirmidokuz milletvekili ile ellidokuz il başkanının, CHP’yi ‘koltukçuluk’ oyun alanı gibi görüp ‘yaşananları’; kapalı gözle, tıkalı kulakla, düşünemeyen beyinle, dokunmayan elle, seçmenini bilmemekle ‘inat’ içerisinde olmalarının sorumluluğu büyük olacaktır!

Yüzyirmidokuz milletvekili ile ellidokuz il başkanının, ‘koltukları’ uğruna ‘enfeksiyonun’ kalıcılığını-yayılmacılığını hiçe saymaları, bir anlamda ‘iktidara’ da güç vermeleri anlamına gelecektir!

Çünkü ‘iktidarlar’, kolları birbirine dolanmış, ‘enfeksiyonlu’ muhalefeti severler!

Çünkü ‘iktidarlar’, kedini sorgulamayı beceremeyen muhalefeti severler!

Çünkü ‘iktidarlar’, sorgulamayı ret eden muhalefeti severler!

Olan, ‘muhalefeti’ kollayan seçmene olur; bugün de olduğu gibi…

Seçmenin en büyük CHP yakınması da ‘altı aylık Meral Akşener’ partisi kadar olmadığıdır!

270718