25 Haziran sabahından kaygıları olanlar…

ABONE OL
4 Mayıs 2018 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL

24 Haziran seçimleri için cumhurbaşkanı adaylarının son adayı bugün açıklanacak.

Cumhur ‘ittifak’ının adayı R. Tayip Erdoğan,

İP’in adayı Meral Akşener,

SP’nin adayı Temel Karamollaoğlu,

HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş…

Bugün CHP’nin adayının da İlhan Kesici, Muharrem İnce, Abdullatif Şener üçlüsünden birinin olacağı düşüncesi yaygın…

Ya bundan sonra?

***

Bilindiği gibi ‘cumhur ittifakı’ denince akla şu an içinde bulunduğumuz yönetim geliyor.

‘İçinde bulunduğumuz yönetim’ diyorum…

Onaltı yıldır yerinden oynatılmayan taş, içine girilmedik yol, aklı karışmamış yurttaş bırakmayan bir iktidarla; dört yıl öncesinde ‘icraatlarının’ büyük çoğunluğunu eleştirip ‘hesap’ soracağını söyleyen, ancak dört yıl boyunca da ‘cumhurcu’ olarak tüm gücüyle destek olan ortaklığın yönetimi…

CNN’de konuşan bir yandaş gazeteci konuşmasında şunları söylüyordu:

‘Seçmen için en iyi karar yine Erdoğan’dır. Nedeni, içlerinde en bilineni… Onaltı yıldır bu ülkeyi iyi-kötü, doğru-yanlış kararlarla yönetmiş, ülkeyi bugünlere taşımız bir lider, bir vizyon… Şu an CHP’nin adayı belli değil, Kılıçdaroğlu olmuş olsa bile, ne yaptığı sorulacak. Seçmen de buna göre karar verecek’…

Karşısında bulunan kadın konuşmacının verdiği yanıtta ilginçti, şöyle:

‘Sayın Erdoğan’ı nasıl bilirdiniz diye sormalı… Onaltı yıldan beri yaptıkları ortada… Dünyanın her yerinde bu böyle olmuştur. Seçmen iş başında olandan şikayetçiyse, yanlışlarının görmüşse yeni olanı düşünecek, bir şans verecektir. Nedeni de, şu an başka şansının olmadığından…’

Seçmen ne mi yapacaktır?

Sağına bakacaktır, soluna bakacaktır, arkasına bakacaktır, önüne bakacaktır…

Cebine bakacaktır…

Penceresinden, sokağının görülebilen en uzağına dek bakacaktır…

Kapı komşusunun yüzüne, çocuklarının gülemeyen yüzüne, mutfağında pişiremediği aşına, pazardan alamadığı sebzesine-meyvesine, kasaptan alamadığı etine, televizyon reklamında görüp de gidemediği dinlence yerlerine bakacaktır…

Sonra da dönüp onaltı yıldır iktidarda olanlara bunları ‘elbet’ soracaktır…

Açlık sınırı altında maaşla geçinmesi istenen katman, üniversiteyi bitireli yıllar olmasına karşın ‘yandaş’ olmadığından dolayı iş bulamayan gençler, düşüncelerinden dolayı demir kapıların ardına atılanlar, bilmenin tadını unutan öğrenciler, çiftçiler, esnaflar, emekliler ‘tüm’ bunlara bakacaklar…

İktidar, seçmenin böyle bir ‘izlenim’ sonucu sandığa gideceğinden dolayı tedirgin; görülen de o!

***

‘Cumhur ittifakının’ dışında kalan ‘ittifak’…

Adı ‘ne’ olacaksa…

İlk bakışta öyle karmaşık, öyle ‘uyumsuz’, öyle birbirinin ‘ilkelerinden’ uzak bulunan ‘ittifak’…

Geçmişte CHP’den MHP’ye, ya da MHP’den CHP’ye seçmen yönelmesini unutulmadı sanırım…

Yaşanan illerden biri de Adana’da yaşanan geçmiş yerel seçimlerdi…

Seçmen, ‘geçiş süreçlerinde’ kimlerle yan yana olabileceğini düşünemeyebilir…

Kılıçdaroğlu’nun ‘adalet yürüyüşü’  katılımcılarını belirleme özgürlüğü olmadığı gibi…

Arkanızdan ‘bende adalet sisteminden kaygılıyım’ diye geleni, ‘hayır, sen aramıza katılamazsın’ deme özgürlüğü ne denli doğrudur?

***

Kaygıyı yaşamanın sağı, solu, dini, mezhebi olmaz!

İktidarın ‘kışkırtmacı’ söylemi olmuş-olmasaydı da HDP’de bu ‘ittifakta’ yer bulabilseydi!

Kılıçdaroğlu’nun da söylediği gibi, ‘yan yana koltuklarda oturuluyor da, neden bir kağıt üzerinde buluşulmasın…’

Nedense buluşulmadı işte!

Gelecekten, yarından…

25 Haziran sabahından kaygıları olanların bir ‘ittifakta’ bulunmak istemeleri tartışılmamalı…

Bu ülke,

Bu insan,

Bu gelecek bizim…

020518

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP