Muhalefetin yanlışlarını görmemesi…

ABONE OL
15 Nisan 2018 20:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Esnaf serbest piyasa içerisinde boğulmamak için uğraş veriyor…

Emekli, işçi, memur aldığı maaşla ay sonunu getirmek için çabalıyor…

Üretici, çiftçi toprağı, ekeceği ürünü, ilacını, gübresini, pazarını düşünmekle didişiyor…

İşsizliğin dorukta olmasından dolayı üniversite mezunları bile yaşamla boğuşuyor…

Tüm bunlardan onaltı yıldır iktidarda olan parti etkilenmiyor.

Seçim anketlerine bakıyorsunuz;

Katılımcılar, iktidarı ‘tüm’ olanlara karşın çıtanın altına düşürmüyor!

Anketlerin seçim sonuçlarıyla örtüştüğünü düşündüğümüzde…

***

Anamuhalefet CHP…

Haklı olduğu konularda bile, haklılığını gündemde tutamayışı, dillendiremeyişi, seçmenin içinde bulunduğu durumla yaşananları birlikte sunamayışı…

Pancar üreticileri, şeker fabrikaları benzeri öyle ‘duyarlılık’ isteyen konular unutturuldu ki ‘yarın’ bunların da üzerine ‘kar suyu’ içirecekler, belli artık!

Daha geçen hafta, ‘şeker vatandır, vatan satılmaz’ sloganıyla başlatılan miting…

Konuşma, şeker-vatan üzerine olması gerekirken, neden iktidarın etrafında dolandı-duruldu ki, anlayabilmiş olan var mı?

Sanki içeriden bir ses, sanki gönülden geçen istek ‘başka’ gibi…

‘Olsa da bitse’ der gibi…

Kılıçdaroğlu konuşmasında ‘sen kimsin’ diyor.

‘Sen kimsin’ ne demek?

‘Sattırmacağız’ diyor…

İşin içerisinde bir ‘içtensizlik’ saklı gibi…

Şeker fabrikaları bal gibi satıldı!

Bunlar anketler üzerinde ne denli etkili oluyor; bunu görenler başarıyor…

***

Yönetimlerde, söylemlerde, olaylara bakışlarda, yurttaşa yanaşışlarda bir küçük ‘ışık’ görmeye çalışıyorum.

Deve güreşini andıran tutumlar içerisinde; birbiriyle didişen, kavgacı-anlaşılmaz mahalle kabadayılarını çağrıştıran davranışlarıyla gelişmeden, dinlemeden, anlamadan yoksun küçük grupçuklar olma yolunda ‘inatla’ yol almak istemelerini değil…

Her yer mi Adana gibi?

İl örgütünde, belediyelerde ‘kimin adamısıncılık’ oyunlarıyla birlikte, birbirini çekemezcilik, onun adamının ayağını kaydırmacılık, onu yanından uzaklaştırmacılık…

Çocukluk yıllarımızın körebe oyunu gibi…

Bunların anketler üzerine yansıması ‘yok’ denebilir mi?

***

Muhalefet partisine bakıyorsunuz…

Örgüt içerisinde yer alanlar ‘çıkarları’ örtüştüğünde iktidarın güçlü isimleriyle yan yana…

Yurttaşın sorunları ‘söz konusu’ olduğunda, örgüt kendi partisiyle bile ‘sorunlu’ olduğunu dile getirmekten uzak durmamakta…

Nasıl oluyor, demeyin…

Dönem milletvekillerinin ‘hiç birisinin’ belediyelerle arasının ‘iyi’ olmadığını göreceksiniz!

Bu Adanalı, bu yurttaş oy vererek görevlendirdiği isimlerin ‘ayrı’ yolardan gittiğine, birbirleriyle kavgalı olduğuna tanık…

Sonra da anketörler bu yurttaşların arasına girip soruyorlar;

‘Kimi destekleyeceksiniz?’

***

Esnaf serbest piyasa içerisinde boğulmamak için uğraş versin…

Emekli, işçi, memur aldığı maaşla ay sonunu getirmek için çabalasın…

Üretici, çiftçi toprağı, ekeceği ürünü, ilacını, gübresini, pazarını düşünmekle didişsin…

İşsizliğin dorukta olmasından dolayı üniversite mezunları bile yaşamla boğuşsun…

Tüm bunlardan onaltı yıldır iktidarda olan parti etkilenmesin…

Seçim anketlerine bakıyorsunuz, diyoruz ya;

Şunun altını çizelim:

İktidarların uzun süreli olması, muhalefetin yanlışlarındandır!

Muhalefetin yanlışlarını görmemesi, ders çıkarmaması ‘iktidarın’ yaşam süresini hep uzatmıştır; yine uzatacak!

110418

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP