İçiniz delicesine yanarken bir yudum su içersiniz, bir arkadaşınızı görürsüsünüz, karabasanların yoğun olduğu geceden sabah ışığını uyanırsınız, ‘bir gün bir kitap okudum, yaşamamım baştanbaşa değişti’ dedirtecek bir roman okursunuz, denizin ortasında dalgalarla boğuşurken kendinizi kıyıda bulursunuz…
Böyle bir ‘sevinç’ nedeni olmalı insanın!
Yaşamın zorluklarında ‘güneş ışığı’ saçacak bir olgu…
Birlikte soluyorsak, birlikte yağmurun etkisini yaşıyorsak, bir sarsıntıda hep birlikte zarar göreceksek bu ‘sevinci’ ötelemenin, yok saymanın anlamı ne ki; ya da anlamı var mı?
***
Artık kaç kuşaksa… Çok kuşaklar birbiri ile iktidar-muhalefet didişmesi arasında yoğruldu, yer yer acı duydu, yer yer onlar gibi davranmak zorunda kaldı, yer yer onların çarpık söylemlerinin arasında yitti-gitti!
Bu ‘hırs’, bu yaşadıklarından ‘öte’ durma alışkanlığı, bu birbirini yiyiş başta kimi yonttu-küçülttü biliyor musunuz; yurttaşı!
Kapı komşusunu tanımaması gerekiyordu, tanısa bile ‘öte’ durması zorunluydu; yukarıdakiler öyle yapıyordu çünkü birbirine ‘gözlerini’ döndürerek saldırıyorlardı çünkü!
Kaç kez duyduk öyle, kaç kez canevimizden yaralandık?
Kendi gibi düşünmeyenin, kendine oy vermeyenin, karşısında olanın ‘hayın, terörist, ülke düşmanı’ olduğunu kaç kez duyduk öyle?
İki karşıt görüşün ‘hiç mi’ ele alınacak yönü yoktu, ya da olmamalıydı ki konuşmalar hepsi ‘tu kaka’ bariyerleri ile karşı karşıyaydı?
Bu yönetimin, bu davranışın, bu düşüncenin ya da sistemin ‘adı-sanı’ bile yok!
Kapitalizm; Marksizmi ne denli eleştirse, ne denli yok saysa, ne denli kendince çürütmeye çalışmış olsa da karşılaştığı tüm ekonomik krizlerin ardından başucu yapıtı ‘Kapital’i önüne almayı unutmaz!
Peki ya bizdeki iktidar-muhalefet anlaşmazlığı…
***
İşte tüm bunlara karşın, bu sabah Adana gazetelerinin baş sayfasında gördüğüm bir ‘fotoğraf’ ile yanındaki haberi beni sevindirdi, daha önce gördüğün fotoğrafların acısını aldı…
Haberin başlığı ‘’CHP’den AKP’ye iade-i ziyaret’’…
Geçtiğimiz günlerde yeniden CHP İl Başkanlığına seçilen Ayhan Barut ile yönetimini ziyaret etmişti AKP İl Başkanı Fikret Yeni ile yönetim kurulu…
Şimdi de merkezce il başkanlığı için yeniden görevlendirilen Fikret Yeni’yi, Ayhan Barut ile yönetim kurulu ziyarete gitmişlerdi.
Fotoğrafın arka fonunda AKP’nin bir mitinginden görüntü, onun önünde CHP il Başkanı ile yönetim kurulu ile birlikte AKP il başkanıyla yönetimi…
Abartmıyorum ‘hoş’ buldum…
***
Fikret Yeni iktidar partisinin il başkanı…
Ayhan Barut muhalefet partisinin il başkanı…
Yukarıda, ‘inatla’ birbiri ile karşılaşmamak için ‘ayrı’ yollardan gitmeyi kendilerine ‘ilke’ edinmiş başkanları olsa da; Adana’da yan yana durmaktan, aynı duyguları taşımaktan Adana’yı düşünmekten uzak durmayacaklarını ‘fotoğrafla’ söylüyorlar.
‘Yaşama ayrı bakış açıları olan siyasi partilerin il başkanları da olsak hepimizin ortak amacı halkımıza hizmet etmektir. Atatürk ilke ve devrimlerini esas alan laik, demokratik, adaletli, gönenci yüksek, mutlu insanları yaşadığı bir Türkiye, bir Adana ereği doğrultusunda tüm kurum, kuruluş ve kişilerle işbirliği yapmaya hazırız…’
Özlenen, istenen, beklenen de bu değil mi?
***
İnsanın yaşamında ‘sevinecek’ nedenleri olmalı…
İnsanın yaşamında ‘umutları’ olmalı…
İnsanın yaşamının bir ‘nedeni’ olmalı…
Yoksa halk arasında ‘kör dövüşü’ diye de adlandırılan, kimin kime ‘neden’ vurduğu anlaşılmayan, sonucunun ‘nereye’ varacağı bilinmeyen, içinde ‘hırstan’ başka bir şey görünmeyen olguların zarar vereceği ‘tek’ yer vardır…
O da insan…
180118
EĞİTİM
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYAZARLAR
3 gün öncePOLİTİKA
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYEREL HABER
4 gün önceDÜNYA
5 gün önce