Geçin bunları…

ABONE OL
27 Temmuz 2017 15:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı Nisan ayı işgücü istatistiklerini açıkladı.

Yapılan açıklamadaki veriler şöyle;

Türkiye genelinde onbeş ya da daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2017 yılı Nisan döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre 463 bin kişi arttı; 3 milyon 287 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 1,2 puanlık artış ile yüzde onbuçuk…

Yine tarım dışı işsizlik oranı 1,4 puanlık artış ile yüzde 12,4 olarak varsayıldı.

Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 3,8 puanlık artış ile yüzde 19,8…

15-64 yaş grubunda bu oran 1,2 puanlık artış ile yüzde 10,7 oldu…

İlk çeyrekte yakalanan ‘büyüme’ karşısında, uluslarası kurumlar ile derecelendirme kuruluşları şaşkına dönmüştü ya; TUİK verilerinin, işsizlikj açıklaması ne anlam taşıyorsa…

***

Şunun altını neden çizemiyoruz?

Bu ülkede yaşanan ‘olumsuzluklar’, bu ülkenin tüm bireylerini bağlamaktadır!

Kesilen bir ağaç,

Talan edilen bir çevre,

Evine aş götüremeyen bir yuttaş,

İşsiz genç,

Eğitimsizlik,

Sağlıksızlık,

Adaletsizlik,

Erinçsizlik…

***

İşin en ilginç yanı…

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch’ın açıkladığı 2.4’lük önceki büyüme rakamının ardından denilenler, alaya alınmalar, ‘sen kimsinli’ başlayan uyarılar; büyüme tahmini 4.7 olunca ‘başka’ yazmaya, başka konumaya başladılar!

Oysa…

Bu ülkede yaşayan; yazgısına, doğasına, fırtınasına, yağmuruna, gidişine, yarınına, sosyal haklarına, adaletine tanık olmuş-yaşamış biri olarak, bu ülkede yaşayan ‘herkes’ adına düşünülse bir…

Büyümeden söz edilirken;

Büyümenin ‘yansımaları’ üzerinde de durulabilse, sorulabilse bir…

Denilse ki;

‘İstihdam seferberliği’ denilmesine karşın işsizlik en büyük sorun değil mi?

Genç işsizlerin yirmileri aştığı bir toplumda ‘iyileşmeden’ söz etmek yanlış değil mi?

Emeklisi, esnafı, dargelirlisi, memuru, işçisi hep ‘güneşi görecek gün yakın’ umudunu ütopya gibi görmesi-bilmesi düşündürücü değil mi?

Ya ‘büyüme’ denen olgu…

***

Çok uzaklardan söz etmeyeceğim…

En yakınınzda, sesinizi duyacak denli ötenizde olan tanıdıklarınıza-konuştuklarınıza ulaşarak bir kez ‘nasılsın’ deseniz…

Bir kez, diyorum; nasılsınız?

İstanbul’u tutu alan ‘yağmurla’ karşılar sizi…

Dere yataklarını rant alanlarına dönüştürüp, bir de imarlaştırıp dikilen binaların yaşadığı kızılca-yıkımlardan söz edecektir size…

Mutfak masrafından, üniversite öğrencisi çocuğunun giderinden, üniversite mezunu işsizinden, aldığı krediyi ödeyemeyişinden, yapılandırmaya inanamayışından, yaşayamayışından…

‘Adaletsiz’ dağılımdan…

Haksız kazanımlardan…

‘Liyakat’ kandırmacasından…

Yapamadığı ‘işten’, evine götüremediği ‘aştan’ söz edecektir…

Yalan mı?

***

İcralardan yükselen protestolu ‘çek, senet’, ödenemeyen ‘yapılandırılmış’ krediler ne durumda biliyor musunuz?

Adana’da ikimilyon ‘icra’ dosyasından söz ediliyor!

Peki ya TÜİK’in işsizlik verileri…

Yabancı ‘bize’ yatırım diye koşuyormuş ya;

Geçin bunları…

190717

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP