0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MADDE 3

2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.

Seçilme yaşının onsekize indirilmesi, seçilenin de’ askerlik yapma zorunluluğunun’ olmadığı değişiklik istemi…

Konu ‘siyasi’ platformda tartışılırken, ‘akıllar’ yine karışık!

Diğer maddelerde olduğu gibi ‘keser’ benzeri yontularak irdeleniyor!

Savunmalardan birinin ‘onsekizin yarısı kız, yarısı erkek; kızlar askere alınmıyor’ gibi bir değerlendirmenin yapılabiliyor, ya da düşünülüyor olması bile ‘çıkmazı’ gösteriyor!

***

‘Çıkmaz’…

Oy verecek ‘genç’ seçmen…

Gençliğin sorunları büyük oranda çözülmüş gibi, milyonlarcanın içinden ‘seçilecek’ belki üç-beş kişi için ‘akıllara’ durgunluk getirecek biçimde alanları ‘çoşturmaya’ çalışanlar; tıpkı ‘tüm yetkileri’ tek adama vererek ‘başkanı’ zorluklara ittiği gibi, ‘onsekiz yaşa seçilme’ hakkı da, gençlik için tam bir çıkmaz!

Düşünsenize;

Liseli yıllarını sonlandırmış…

Daha düne değin ‘düşüncesi’, güvencesi sorulmamış…

Bakışı, duruşu oluşmaya başlamış…

Geleceği için pencerelere zorlayacağı yıllar…

Politika mı?

***

Onsekiz yaşa ‘seçilme’ konusu tartışılırken ‘demogojinin’ geniş tabanına abananları herkes görüyor!

Şu söylenmedi mi?

‘Atatürk, gençliğe hitabesini kime yazdı? Bunu da bilmezler!’

‘Gençliğe Hitabe’nin özünü irdelemiş olan birinin bu sözü kullanması olanaksız! İrdelemiş olup da söyleniyorsa eğer, bu daha da korkunç; aldatmacadır!

Seçilme hakkı verilmek istenen; onsekiz yaş!

Anlatılmak istenen; genç beyin, dinamik, çalışkan, diri, çağdaş, sorgulayan, yorulmayan, çabalayan, düşünen, yazan, uyanık olan, adam satmayan, bilen, üreten, yeniliğe açık, bilimden yana…

Bu özellikleri onsekizle sınırlamak haksızlık!

Onbeşte de, yetmişbeşte de bu özellikleri taşıyan binlerce yurttaşımız var.

***

Bir de şu var;

Onsekiz yaşın sorunu ‘seçilmek’ mi?

Onsekiz yaşın sorunu ‘seçilmek’le bitiyor mu; güldürtmeyin beni!

Ya da onsekiz yaşın ‘seçilme’ koşulunu öne sürenlerin, onsekiz yaşla sorunu ne?

Bu ülkenin genci-yaşlısının, çalışanı-emeklisinin sorunu ‘adam’ gibi yaşamak…

‘Adam’ gibi yaşamanın koşulu da; aşını kazanabileceği çalışacağı bir yer! Gencin de, yaşlının da, çalışanın da, emeklinin de sorunu ‘gereksinimlerine’ ulaşabilmek!

Düşünür ‘ekonomik özgürlüğü olmayanın özgülüğünden söz edilmez’ derken haklı bir olguya parmak basmış!

Günlerdir günlük gazetelerin, televizyon ekranlarının, sokakta insanların konuştuğu şey ‘referandum’. İçini biraz açıp, birkaç maddeyi irdelemeye-sorgulamaya çalışsalar sevineceğim de; ilgisi bile yok!

Salt sokaktaki insanların değil, siyasi partilerin içine öbeklenmiş birçok kişi bile duyduklarından başka bir şey öğrenmemekte diretiyor. Geçenlerde ‘evet’ için gezen bir gruba ‘bana iki maddenin haklı gerekçesini anlatabilir misiniz, biri onsekiz yaşa seçilme hakkı olabilir’ dediğimde, yüzleri asılarak ayrıldıklarına tanık oldum!

Şunu diyorum;

Halkın sorunu ‘aşını’ bulacağı koşullar!

Halkın sorunu ^düşündüğünü’ özgürce konuşabileceği ortam…

Bir-iki ay öncesini anımsayın. Denilmişti ki, ‘her işyeri, büyük patronlar, kapitalciler şu kadar işçi daha alacak’!

Yüzde yirminin üzerinde ‘işsizi’ bulunan gençlik; aylardır kapı aşındıran, mezun olduğu üniversitenin diplomasını askıda tutan, vardığı her yerden boş dönen, ağrıları artan, umutları bozulan, geleceği kararan, sokağa çıkamayan, geçen eğitim yıllarına ah’layan… hepsi birden ‘sevinç’ çığlıkları atmıştı!

İşkur’un ön koltuklarında bulunanlar ‘gençliğin işsizlik sorunu yok’ benzeri bir tümce kullanmıştı!

İki aydan bu yana kaç kişi işe alındı biliyor musun, diyenlere; iki aydır kaç çalışanın işine son verildi, sorum da hazır!

***

Onsekiz yaşa ‘seçilme’ hakkı verilmeden;

Onsekiz yaşa ‘özgürce düşünme ortamın var’ diyebiliyor muyuz?

Onsekiz yaşa ‘adam gibi yaşama hakkın işte’ diyebiliyor muyuz?

Onsekiz yaşa ‘ gereksinmelerine yanıt verebiliyoruz’ diyebiliyor muyuz?

Onsekiz yaşa ‘iş olanakların hazır’ diyebiliyor muyuz?

Gençliğin içinde bulunduğu koşulların ‘onbeş yılda’ nereye geldiğini anlattırmayın bana!

310317