Bir mitinge gitmeyeli çok oldu!
Bir tür tepkiydi benimki…
Kürsüye çıkan konuşmacıyı alkışla, omuzlarda taşı; sonra seni unutsun gitsin!
Bir daha yakın yörene gelmesin!
Yaklaşsan bile, kürsüden konuşur gibi ‘sorunlarından’ uzak dursun!
Kimleri görmedik ki öyle?
Şu an bile…
***
Kılıçdaroğlu’nun, son günlerde yaptığı açıklamalar miting alanına çekti ‘beni’ dersem yeridir.
Dile getirdiği konular, söylem, sergilediği muhahalif duruş sözünü ettiğim…
‘Yaşanılır bir Türkiye’ diyor.
Oysa ülkemizi yaşanılır sanıyordu yurttaşımız!
‘Emekliye, asgari ücrete insan gibi yaşayacağı maaş’ diyor.
Oysa milyonlarca emeklimiz, asgari ücretle geçimini sağlayan yurttaşımız ‘hak ettiğinin eline geçeni’ sanıyordu!
‘Üreticiye ucuz mazot’ diyor.
Oysa üretici mazota ödediği ücretle ‘sağlıklı üretim’ yapacağını sanıyordu!
‘Taşeron işçiliğe son’ diyor.
Oysa hak ettiklerinin bir bölümünü hak etmeyen taşeron keserken ‘hak ettiğini’ sanıyordu.
Buna benzer daha bir kadar başlık var.
***
Kılıçdaroğlu konuşurken miting alanını izliyorum.
Hemen yanımda, kırmızı tişörtlü, yaşı altmışlarda biri tane tane sesleniyordu;
‘Bu kadar yeter artık.
Bu çektiklerimiz yeter!
Ben böyle acı çeken, çektiği acıyı sorgulamayan, bir şey söylemek için hep birinin ağzının içine bakan bir zaman dilimi görmedim!
Yeter artık!
Bu ülkeye, bu ülkenin yurttaşına bu yapılan yeter!
Yeter Kılıçdaroğlu yeter!
Bu ülkeye bu hayınlığı yapanlardan bu ülkeyi kurtar!’
***
Kalabalığın içerisinde geziniyorum.
Kılıçdaroğlu konuşurken gözleri dolan gençleri gördüm.
Giyim-kuşamları hiç de iktidar yandaşlarına benzemeyen…
Bizim toplumun, çağdaş toplumun yüzlerini gördüm.
Gözleri ışıl ışıl, umut dolu gençleri…
Yine kadınlarımızı gördüm.
Orta kuşak emeklileri gördüm…
Trafik ışıklarında dilencilik yapan Suriyeli sığınmacılar yoktu!
Kayıtsız işyerleri açmalarına izin verilen, abecemize uymayan karakterde tabelalar taşıyan sığınmacı işyeri sahipleri de yoktu!
Bu ülkenin;
‘acısını bal eyleyen,
sıratını yol eyleyen,
bu günlere gelen’ yurttaşı vardı.
***
Emeklisi…
Çalışanı
Çiftçisi…
Öğrencisi…
Bürokratı…
Esnafı…
Gazetecisi…
Bilim adamı…
Oniki yıllık süreçte çok acı yaşadı; yaşamakta!
Haksız kazanç, haksız eğitim, haksız iş, haksız hak…
‘Tüm bunların hesabını soracağız’ diyor Kılıçdaroğlu.
Haksızlıkla ortadan kalkan ‘saygınlığın’ yeniden kazandırılacağının güvenini veriyor.
Alanı dolduran Adanalılar bu ‘güvene’ inanıyor.
‘Tehdit’ edilmeden,
Ücret ödenmeden,
‘Bindirilmeden’ miting alanını dolduran Adanalı Kılıçdaroğlu’na tavrını gösteriyor.
Yurttaşın yüzü gülüyor; bunu görüyorum…
16.05.15
YAZARLAR
12 saat önceTARİH
13 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
17 saat öncePOLİTİKA
18 saat önceYAZARLAR
1 gün önce