yonetici

yonetici

29 Nisan 2024 Pazartesi

TEMA Vakfı’ndan seçimler öncesi çağrı

TEMA Vakfı’ndan seçimler öncesi çağrı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olaynet– TEMA Vakfı’nın, 14 Mayıs 2023 seçimi öncesinde hazırladığı Ekosiyaset Belgesi’nde toprak başta olmak üzere; doğal varlıkları, biyolojik çeşitliliği ve iklimi koruma amacıyla uygulanması önerilen çevre politikaları özetlendi. İklim, enerji, madencilik, mekânsal politikalar ve çevresel etki değerlendirme süreçleri kapsamında mevcut durumun incelendiği belgede, başlıca sorunlara dikkat çekilerek çözüm önerileri sunuldu.

Çalışma hakkında bilgi veren TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Hazırladığımız Ekosiyaset Belgesi ile ülkemizde canlı yaşamının, toprak, su, hava, mera, orman varlıklarının, korunan alanların ve iklimin korunması amaçlanıyor. Aynı zamanda doğaya müdahale gerektiren konularda korumacı, denetleyici, bütüncül yaklaşımlar geliştirilirken, kamusal ve toplumsal yararlar gözetilerek ekolojik politikalar oluşturulması talep ediliyor. Üstün kamu yararı ilkesini ve bilimsel gerçekleri esas alarak hazırladığımız önerilerimizi siyasetçilerin benimsemesini ve öncelik vermesini bekliyoruz” çağrısında bulundu.

Türkiye’de tarım arazilerinin, ormanların ve diğer doğal alanların hızla kaybedildiğine dikkat çeken Deniz Ataç, şunları söyledi:

“Türkiye’de son 30 yılda mevcut tarım arazilerinin yaklaşık beşte biri, son 50 yılda ise meraların neredeyse yarısı kaybedildi. Tarım arazilerinin ve meraların amacı dışında kullanımının önünü açarak gıda güvenliğimizi tehdit eden tüm uygulamaların önüne geçilmesi için acil önlemler alınması gerekiyor. 2021 yılı istatistiklerine göre; Türkiye’de karasal ve denizel koruma alanlarının ülke yüz ölçümüne oranı sırasıyla %8,7 ve %4’tür. Bu oranlarla dünyada korunan alanlar sıralamasında ise 177 ülke arasında 133’üncü konumdayız. Ülkemizde koruma alanlarımızı artırmalı, temiz enerjiye geçişi planlamalı ve Kanal İstanbul, 3. Havalimanı gibi büyük kentsel projeler ve metalik madenciliğin doğal varlıklarımız üzerinde sebep olduğu tahribatı acil olarak durdurmalıyız.

Çevreye ağır ve geniş çaplı veya uzun vadeli zarar verme ihtimalinin yüksek olduğunun bilincinde, hukuka aykırı veya gerekli önlemleri almayarak yapılan eylemler, ceza kanununda eko-kırım suçları olarak tanımlanmalıdır. Yaşadıklarımız göstermiştir ki kanunlar ve yönetmelikler, anayasa ile teminat altına alınmadığı sürece yaşam ve ekosistem haklarının sürdürülebilirliğini sağlamakta yeterli olmamaktadır. Bu nedenle iklim adaleti, ekosistem hakları, doğal varlıklarımızın korunması ve çoğaltılması mutlak surette ekosistem öncelikli bir anayasa ile garanti altına alınmalıdır.

2018 yılından bu yana geçen 5 yıllık seçim dönemi boyunca iklim krizi nedeniyle yaşadığımız felaketlerin ve depremin yıkıcı sonuçları için yönetimlerin kapsamlı çözümler üretmesi ve kararlar alması gerekirdi. Tüm bu çözümü zor olan konular, siyasette ekoloji temelli yaklaşımın odağa alınmasını bize bir kere daha hatırlatmış oldu.

Cumhuriyetin 100. yılında yaşam ve felaketler arasında bir seçim olmasın” diyen Ataç, “Tüm siyasi aktörleri bütün canlıların şu anki ve gelecekteki yaşam haklarını korumaya, toplum genelinin yararını ve mutluluğunu odağına alan siyasete davet ediyoruz. Çalışmalarımızda bize ilham kaynağı olan Onursal Başkanlarımız merhum Sayın Hayrettin Karaca ve merhum Sayın Ali Nihat Gökyiğit’in izinde hazırladığımız TEMA Vakfı Ekosiyaset Belgesi’nin tüm siyasiler tarafından benimsenmesini umuyoruz. TEMA Vakfı olarak, doğanın korunması için elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz.”