Ömer Alpdogan

Ömer Alpdogan

03 Mayıs 2024 Cuma

Sıkışınca Türkçülük, milliyetçilik…

Sıkışınca Türkçülük, milliyetçilik…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

MHP’deki malum Tarla Kurultayı’ndan sonra, Türk milliyetçiliği ve Türkçülük oy devşirme aracı olarak görülmeye başlandı..

Süleyman Demirel’in icazetiyle MHP’ye giren bir eski DYP’li siyasetçi hanımefendinin genel başkanlık iştahı kabardıktan sonra, günümüze kadar ulaşan gelişmelere millet olarak tanık olduk..

MHP’den ayrılan hanımefendi, partisini kurunca Türk milliyetçisi görünümlü maske takmış, seçimlerde Türk milliyetçilerinin oylarının devşirme planları yapmıştı..

Bir taraftan Türk milliyetçilerinin oylarına oynarken bir yandan da, bir kaç gün önce kendisinin ifadesiyle CHP’nin kuyruğuna takılmıştı..

Medyanın bütün algı operasyonlarına, Türk milliyetçilerinin değer verdiği insanların cenazelerine sahip çıkma girişimleri karşın umduğu sonucu alamamış, hüsrana uğramıştı..

Yerel seçimler sonrası partisini Türk miliiyetçisi çizgiye değil merkez sağ çizgiye oturtmuştu..

Genel seçimler öncesinde hem kuyruk siyaseti, hem  merkez sağa oturma politikaları gereğince partisindeki Türk millliyetçilerini tasfiye etmişti..

Kamuoyunun bildiği ne kadar Türk milliyetçisi varsa dışlanmış, bir kısmı milletvekili adayı yapılmamıştı..

Ancak, seçimler gelip çatınca, Türkeş’in ABD’de yaşayan kızı gibi isimlerle Türk milliyetçilerinin oyları devşirilmek istenmiş, bu girişimde beklenen sonucu yaratamamıştı..

Partisinin Türk milliyetçileri nezdinde ilgi görmemesi, hatta ilgi gösterenlerin ya eski yuvalarına dönmesi ya da Ümit Özdağ’ın yanına gitmelerinden sonra, hanımefendi ve yanındaki merkez sağ ekibi, oy kaçışını CHP ile izlenen kuyruk siyasetine bağlamışlar, CHP’ye karşı açıklama yarışına girmişlerdi..

Merkez sağa yerleşmelerinin hayal olduğu görünce, bugüne kadar varlıklarını sürdürmelerini sağlayan CHP’ye, genel başkanına yüklenmeye, düne kadar ömür boyu şükran duyacağını ilan ettiği 15 vekil transferinden pişmanlık duyduğunu dile getirerek, 8 ay sonra yapılacak yerel seçimler için yine Türk milliyetçilerine ve Türkçü oyunu oynamaya çalışmaya başladı.

Sözcüsünün önceki günkü açıklamalarından anladığım kadarıyla, hanımefendi, 26 Ağustos’ta çıkıp partisinin Türk milliyetçisi, milliyetçi- muhafazkar parti olduğunu ilan edecek..

Seçimlerde de CHP ile işbirliği yerine kendi adayları ile seçime katılacağını açıklayacak..

Politika değişikliği, belediye başkan adaylarının ikisi hariç da merkez sağdan değil Türk milliyetçileri ve Türkçülerden seçecek..

Yani, hanımefendinin partisini kurduğu günden bu yana her seçim öncesinde oynadığı Türk milliyetcisi oyununu bir kez daha izleyeceğiz..

Hanımefendinin kaçırdığı bir şey var..

Türk milliyetçileri, özellikle Türkçüler çok okuyan ve sorgulayan bir yapıya sahipler..

Tıpkı sosyalist sol gibi..

Onun için her seçim öncesi takınılan Türk milliyetçiliği maskesine, Türk milliyetçiliği tiyatrosuna inanmıyorlar..

İnanmadıkları için de bırakın oyuna destek vermeyi izlemiyorlar bile..

8 ay sonra da aynısı olacak..

6 yıldır kuruluş aşamasında ve seçim dönemlerinde izlediğimiz Türk milliyetçiliği oyunu ve bu oyuna bu kez CHP’nin eleştirilmesi, 15 vekil transferini isteyenin kendisi değil Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu imajının verilmeye çalışılmasının, Türk milliyetçilerinin oyunu devşirmenin ötesinde farklı bir anlamı var gibi görünüyor..

Türk milliyetçilerinden ne koparırsam kar diyen siyaset aslında, CHP içindeki Atatürkçülerin, ulusalcıların ve liberallerin oyunun peşine düşmüş.. O oyları devşirmek istiyor.

26 Ağustos’ta Türk milliyetçisi parti tiyatrosunu başladıktan sonra oyunun ikinci perdesi, CHP’nin merkez sağdan transfer ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı partiye çağırmak şeklinde olacaktır..

İkinci perdede, İmamoğlu ve Yavaş’ın yanında Adana’dan da bir ilçe belediye başkanının olacağını söyleyebilirim..

Tabii, bu isimlerin, partilerini değiştirerek kayba koşacaklarını sanmıyorum..

Hiç bir siyasetçi bilerek kaybedeceği yarışa girmez..

Türk milliyetçiliiğine göz kırpan, CHP’ye yüklenen siyasetin amacı çok açık aslında..

Kaybet kaybettir..

Kaybet kaybettir stratejinin altında yatan amaca gelince ne demiş atalarımız:

Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu…