Ömer Alpdogan

Ömer Alpdogan

03 Mayıs 2024 Cuma

İhracat kısıtlaması ve CHP’li vekiller

İhracat kısıtlaması ve CHP’li vekiller
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Piyasayı dengelemede kullanılan araçlardan biri olan ihracat kısıtlamasına Türk hükümeti de başvurmaya başladı..

İktidar önce, zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirdi.

Dökme zeytinyağı ihracatını yıl sonuna kadar yasakladı..

Sonra, nohut ve kırmızı mercimek ihracatına kısıtlama getirildi.

Şimdilerde de narenciye ürünleri ihracatına kısıtlama getirilmesi gündemde..

İktidarın tarım ürünlerinde ihracat kısıtlama kararından sonra aralarında Adana Milletvekili Ayhan Barut’un da bulunduğu bazı CHP’li milletvekilleri bu karara karşı çıkmaya başladılar..

Yaptıkları açıklamalarla, iktidarın bazı tarım ürünlerinde getirdiği ihracat kısıtlamalarına karşı çıkıyorlar..

İhracat serbest bırakılsın diyorlar..

CHP’li vekillerin yaptığı aslında, iktidar ne yaparsa, ne karar alırsa alsın tümden karşı çıkma anlayışının bir yansıması..

Doğru yanlış, yersiz, yerinde demeden eleştirmek ve karşı çıkmak..

En kolay muhalefet yöntemi..

İhracata dayalı büyüme nasıl bir ekonomik politikaysa,, piyasaya müdahale için ihracat ve ithalat kısıtlamalı getirmek de birer ekonomik politikalardır.

Hem de dünyadaki gelişmiş, gelişmekte olan, az gelişmiş her ülkenin sık sık başvurduğu bir yöntemdir..

Örneğin ABD, bir çok başta tekstil ürünleri olmak üzere bir çok üründe ithalat kısıtlaması uyguluyor.. Bu kararın Türkiye dahil diğer ülkelere yansıması fiili ihracat kısıtlaması oluyor.

Bu kısıtlamanın bir tanesi 2001 yılında Bülent Ecevit’e jest olsun diye ABD hükümeti tarafından gevşetilmişti.

Hollanda’ya süt ürünleri satabilmenizin mümkünü yoktur, çünkü Hollanda’nın da süt ürünlerinin ithalatıyla ilgili kısıtlamaları vardır..

Yani, her ülke kendi iç piyasaları dengelemek için ihracat/ithalat kısıtlaması yöntemine başvurmaktadır..

Zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlama aslında ülke ve üretici yararına bir politika..

Çünkü getirilen kısıtlama, zeytinyağının dökme ve varillerle ihracatını yasaklıyor..

Şişelenmiş ürünlere bir kısıtlama söz konusu değil..

Belki 40- 50 yıldır, Yunanistan, İtalya ve İspanya şirketlerinin Türkiye’den dökme ve varillerle aldıkları zeytinyağını, ülkelerinde şişeleyerek Türkiye’de dahil diğer ülkelere kendi ülke menşeili ürünler olarak pazarlıyorlardı..

Türkiye’de bu konuda haberler sık sık basında yer almış, iktidarlara bu durumu engellemeleri çağrıları yapılmıştı..

Hükümet, zeytinyağının dökme ve varille ihracatının geçici süre ile de olsa yasaklayarak, yıllardır diğer hükümetlerin alamadığı yerinde bir kararı aldı ve uygulamaya geçirdi..

Zeytinyağının dökme ve varillerle ihracatına karşı çıkmak, Türk çiftçisinin değil, yabancı ülke yağ sanayicilerinin haklarının savunmaktan başka anlamı da yoktur..

CHP’li vekillerin, ihracat kısıtlamalarına karşı çıkarken, ihracat için istedikleri teşviklere gelince..

O dile getirdiğiniz ihracat teşvikleri, merhum Bülent Ecevit’in 1978’de, 11’lerle birlikte kurduğu hükümet tarafından uygulanmıştı..

Dünya Bankası uzmanı Kemal Derviş tarafından Dünya Bankası önerileri  olarak getirilen ve IMF tarafından da istenen ihracat teşviklerinin Türkiye’ye hiç bir faydası olmamıştı..

Teşvikler ihracatta beklenen artığı sağlayamamış, CHP’nin ihracatta beklediği başarıyı elde edememesi sonucunu doğurmuştu..

Üstüne üstlük, ihracatçı firmaların yabancı şirketlere olan borçlarını devletin üstlenmesi gibi garabet bir duruma da neden olmuştu..

CHP’li milletvekilleri, başta tarım ürünleri ihracatına getirilen kısıtlamalara karşı çıkıp, ihracat destekleri isterken, merhum liderleri Bülent Ecevit ve CHP’nin 1878-79 hükümeti dönemindeki ihracat ve teşvik politikalarını bir kez okumalarını tavsiye ediyorum..