14 Kasım 2024 Perşembe
Mekin ŞAHİN
20. Yüzyıl sistemleri çağdaş yaşamanın zorluklarını aşarken insana çok bedel ödetti. Çözemedikleri çok sorun 21.Yüzyıla taşındı.
Umut olan sistem 21. yüzyılda umut olmaktan uzak. Parçalanıyor. İnsan bir kez daha huzurla yaşamak için çıkış arıyor.
Dünya krizi tavan yaptı.
Birçok ülke iflasın eşiğinde.
Dünya pazarını kontrol eden güçler egemenliklerini perçinlemek için
Üretim ve tüketim ihtiyaç dışına taşıdılar. İhtiyaç fazlasını üreterek rekabetle, sistemlerini korumaya çalıştılar.
Sonuç: Kriz, kaos, çözüm bulmayan kör düğüm.
Türkiye’de bu gelişmeden nasibini aldı. Türkiye kurtuluş savaşı sonrası iki ana eksen çatışmasını yaşıyor.
Tam bağımsız Türkiye ekseni.
Mandacı sömürge halkasına ekli eksen.
Tam bağımsızlık eksenine 1941tarihinde Kayseri uçak fabrikası kapatılmasıyla gedik açıldı.
ABD emperyalizmi Türkiye üzerine kurduğu her projeyi 1950 sonrası uygulama fırsatı buldu.
O gün bugün Türkiye’nin tam bağımsızlık hedefinin önüne geçti.
Türk halkının aydınlanma isteğine sürekli tuzak kurdu.
Milli kaynaklarla yapılan üretimin güçlü olmasına çelme taktı. Hukuk ve adaletin olmadığı yönetimlerle halkı kontrol altına aldılar.
Dini fetişizmi ve etnik şovenizmi öne çıkardılar.
1972 yılında başlayan ılımlı İslam projesinin, 12 Eylül askeri darbesiyle Türkiye’de önünü açtı.
İthal ikame üretim sisteminin yerleşkeleriyle 1994 yılında tarım ve sanayi tam bağımlı hale geldi…
Anayasa fantezisiyle ekonomi yönetimini fiilen devralarak sermaye ve finans hareketlerini tümüyle kendi çıkarına uyarladı.
1972 yılında başlatılan yeşil hat projesi, 2002 3 Kasım’da ilk doğumunu yaptı.
Ilımlı İslamcı AKP hükümeti kurduruldu.
Halk devlet eliyle yoksullaştırıldı.
Fetö devleti hızla kuşattı. Her yanı tarikatlar sardı.
Eğitim, polis teşkilatı, adalet kurumları, askeri liseler ve harp okulları, ekonomi yönetiminin merkezleri; Fetö ve tarikatların yuvası haline getirildi.
Devlet her açıdan kuşatıldı.
Ülkede ciddi uçurum oluştu. Kurulan sistemi yönetenlerle, yönetilen kesim arasındaki paylaşımın açısı yönetenlerin lehine gelişti.
Son 22 yılda en yüksek seviyeye çıktı.
Dünya kapitalizminin krizi Türkiye ekonomisini elbette etkiler.
Asıl sorun tam bağımsız Türkiye hedefinden vaz geçilmiş olmasıdır. Bu yüzden toprağının 3/4 ekilebilen Türkiye’de patates, soğan, gıda krizi yaşanıyor.
Parası sürekli değeri kaybediyor.
Halkın psikolojisi çökmüş.
Ülkemizi yöneten güçler hiçbir şey yokmuşçasına yalan ve aslı olmayan suçlar üreterek, yönetmeye devam ediyor.
Korku tepeden tırnağa hüküm sürüyor.
Halkı açlıkla terbiye ediyorlar.
Türkiye halkı bunu hak etmiyor. Yapılacak tek şey AKP hükümetinden kurtulmaktır!
Görev solun. Görev CHP’nin. Görev ülkesini ve halkını seven tüm yurtseverlerin.
Tüm demokrasi güçleri Türkiye’yi yöneten sömürgecilere karşı alternatif programlarla güven vererek umut olmalıdır.