01 Ocak 2024 Pazartesi
Şöyle diyor bir İngiliz Atasözü:
– Demokrasi, sabahın saat 7’sinde kapınızı çalanın sütçü olduğuna duyduğunuz güvenin adıdır…
Saat, sabahın 7’si…
Mekân, Veli beyin evidir.
– Hanım şu kapıya bakıver… Kimdir bu saatte kapımızı tık-tıklayan?
– Önemli değil bey, sütçüdür… Bırakır süt şişesini, gider!..
İşte mesele budur!
Bu kadar basittir!
Bu kadar önemlidir…
Hukuk devleti, yurttaşın [yani bireyin], güven içinde yaşadığına iman ettiği bir toplum düzenidir.
Sözünü ettiğimiz bu sakin, munis, ılımlı, sıcak [ve kesin!] güven duygusunun adıdır hukuk devleti…
Yöneten hukuka tabidir.
Yönetilen hukuka tabidir.
Kırmızı ışıkta Başbakan da duracaktır; vatandaş da…
Ülkenin yasaları, Cumhurbaşkanı’na da aynı biçimde uygulanacaktır; tuvaletçi Hasan’a da…
Kimsenin hukuksal imtiyazları olmayacaktır, oluşmayacaktır; oluşturulmayacaktır…
Milletvekili de [eğer hakkında bir suç isnadı varsa] yargılanabilecektir…
Cumhurbaşkanı da…
Savcısı da!
Hâkimi de!
Generali de!
Şu yukarıda sözünü ettiğimiz Veli beylerin“sütçü”sü de…
Bir takım insanların yargılanmasına diğer bir takım insanlar karar vermeyecektir…
Bazılarının yargılaması, iktidar çoğunluğuna sahip olanların oylarıyla ret edilemeyecektir.
Nasıl ki ben, sen o… Yani bizler, sizler onlar; yani halk… Yani o “seçkin”lerin mabadına koltuk yerleştiren büyük çoğunluktan herhangi birisi, suç işlediğinde adalet yakasına yapışıyorsa… Yakanıza yapışıyorsa… Yakamıza yapışıyorlarsa…
O seçkinlerin yakasına da yapışacaktır.
Onlar da yargılanacaktır.
Yargılanmaları zorunludur!..
İşte ancak o zaman mahallenin sütçüsü, herhangi bir evin kapısını çaldığı zaman, evin içinde deruni ve gergin ve ıssız bir essizlik oluşmaz…
İşte ancak o zaman, ben, sen, o… Ve biz… Yani bizler;
– Aç bakalım kapıyı hanım; gelen kimdir hayır olsun, diyebiliriz rahatlıkla.
İşte o zaman pek Sayın İngiliz amcalar, bizim bu güzel ülkemizde de, o sizin bir türlü dilinizden düşürmediğiniz “Hukuk Devleti” gelip, yerleşmiş olabilir.
İşte bu kadar basit!