01 Ocak 2024 Pazartesi
1 Kasım seçimleri ile ilgili siyasi çekişme, yaşamakta olduğumuz terör sorununun üzerine monte edilecektir.
Bu çirkin gerçek şimdiden bellidir.
Türkiye’yi yaklaşık 15 yıldır yönetmekte olan AKP, içine girdiği keskin virajda devrilmemeye çalışacak, 180 derece dönüşünü halka hamasi söylemlerle anlatma uğraşındadır.
AKP siyaseti, 15 yıldır ret ederek içini oyduğu milliyetçilik kavramına şimdilerde can-simidi olarak sarılarak, batmamaya çalışmaktadır.
İçeriğini hiçbir platformda açıklamadan tek başına sürdürülen terör örgütü ile uzlaşma siyaseti olan “açılım” garabetini, 180 derecelik bir U dönüşü ile terk ederek, kol/kola girdiği terör örgütünün üstüne bomba yağdırmayı yeğlemektedir…
Böylece… Örgütün yere göğe bomba, silah ve cephanelik istif etmesine yumduğu gözün ortaya çıkarttığı bu büyük sorunu unutturmaya çalışmaktadır.
Peki… Halk bütün bunları unutacak mıdır?
Dünyaya ve ülke sorunlarına fanatik-İslam gözlüğü ile bakan “yandaş/taraftar” kitlesi unutacaktır. Çünkü, unutmak zorundadır.
Dünyaya ve ülke sorunlarına sorgulayıcı bir bakışla yaklaşan aydınlanmış bir kesim halk -doğal olarak- unutmayacaktır. Çünkü, bilinç sahibidir.
15 yıl uzun bir süredir.
Bu uzun süreç boyunca uygulanan takiye yüklü siyasetler karmaşası, hazmedilecek cinsten değildir.
Az-biraz akıl sahibi insanlar için asla küçümsenecek nitelikte değildir.
Türkiye Devleti neredeyse bir var oluş/ yok oluş sınırının ucuna getirilmiştir.
Dünyanın hiç bir yerinde ülkesini bu ölçüde tehlikenin sınırına getiren bir yönetim iş başında kalamaz.
Ülke ekonomisini iflasın eşiğine getiren bir hükümet görevine devam edemez…
Ama bizim ülkemizde, her şeye rağmen, bu tehlikeli gidiş devam ede/gelmektedir.
Bizce esas sorun işte bu noktadadır; buradadır…
Halkın çok büyük bir kısmı tehlikenin “farkında”dır.
Ama esas sorun, halk kitlelerinin, bu tehlikeyi bertaraf edecek güven duyduğu bir siyasi kadroyu arayıp, bulamamasındadır…
Ayrılıkçı terör örgütü ülkeyi kan gölüne çevirmişken, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” konusunda Türkiye’nin koymuş bulunduğu 9 adet “çekince“yi kaldırmayı seçmenine vaat eden bir siyasi kadroya sırtını dayayamazsındadır…
Terör örgütünün hedefi, ABD’nin Büyük Ortadoğu Politikası’nın doğrultusunda taşeron işlevli bir Kürt devleti kurmaktır.
Bu hedefin ilk adımı, özerkliktir…
Bugün bu gerçek artık üstü örtülmeden ifade edilmektedir.
İşte tam da bu aşamada, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”na Türkiye’nin koymuş olduğu “çekince“lerin kaldırılacağını ilan etmek ne anlama gelmektedir?..
Kimin ekmeğine tereyağı sürmektedir?..
Oysa bu çekincelerin tümü Türkiye’nin egemenlik hakkını korumakta ve ülkenin misakı milli hudutları içinde var olan birlik ve beraberliğini garanti altına alma amacını taşımaktadır.
1 Kasım seçimlerine çok az bir zaman kalmışken halk, geleceğine güvenle bakmak istemekte ve bu nedenle de güven duyduğu bir siyasi kadroya her zaman olduğundan çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
Ve ALTI OK’un anlamı, onun için bu günün ortamında çok çok daha fazla önem kazanmaktadır!..
@farukhaksal42
www.soruyusormak.com