01 Ocak 2024 Pazartesi
Her gün şehit haberleri, her gün cenazeler.
Siyaset esnafı konuşuyor:
– Kanı yerde kalmayacak!
İyi de, kim soktu Ortadoğu bataklığına bu ülkeyi?
Cevap veren yok.
15 temmuz kalkışması çok sayıda can aldı. Meclis’i bombaladı. Binlerce kişi işten atıldı, bir kısmı tutuklu.
Siyaset esnafı biteviye konuşuyor:
– Eskisinden daha güçlüyüz; arınıyoruz.
İyi de, kim bela etti bu örgütü ülkenin başına; sorumlusu kim bu rezaletin?
Cevap veren -yine- yok.
Bu ülkede terör, “dış odaklı “açılım” siyasetleri ile bu hale geldi.
PKK terör örgütü bu kadar kollanmasaydı, belediyeler eli ile hendekler kazılıp, tuzaklar düzenlenip bu kadar şehit verir miydik? Bu kadar kent yıkılıp, yakılabilir miydi?
Askere dur, diyen kimdi?
Valilere çeki-düzen verenler kimlerdi?
Genelkurmay başkanları da dahil, bu ülkenin en gözde komutanlarını düzmece PKK’lı gizli tanık ifadeleri ile Silivri zindanlarına tıkanlar kimlerdi?
Bu kumpasları bizzat yapanlar; yapanlara göz yumanlar kimlerdi?
“Beraber yürüdüler bu yollarda…”
Siyasetin merdivenlerini bu beraberliğin desteği ile tırmandılar; peki sonra?..
İşte 15 Temmuz böyle geldi bu ülkeye!
Gerçeklerden kaçamazsınız.
Fethullah Hoca Efendi – AKP ortaklığını öyle kolay kolay tasfiye edemezsiniz…
Katkı paylarını, kar bölüşümlerini görmezden gelemezsiniz.
“Eskisinden daha güçlüyüz; arınıyoruz” söylemi inandırıcı değildir.
Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan Fethullah Hoca Efendiyi merkeze alan o topluluk fotoğrafı Türkiye’nin yakın tarihinin özetidir/ aynasıdır.
O aynanın yansıttığı felakettir 15 Temmuz…
Bunun hesabı mutlaka verilmelidir.
Bu hesap -gerçekten- verilmeden eskisinden daha güçlü olmamız mümkün değildir.
Bu hesap verilmediği ölçüde medyada seslendirilen tüm söylemler kuru-sıkı bir laftan ibarettir.
Oysa siyasetçi, hiç değilse bir miktar, inandırıcı olmalıdır.
www.haksal.av.tr
@farukhaksal42
www.soruyusormak.com