Nöbetçi Eczaneler
Yerel seçimlerin yapılmasının ardından üç ay geçmesine karşın, İstanbul seçiminin “iktidar” düzenbazlığı ile “iptal” edilmesi yurt genelindeki “muhalif” belediyeleri “hizmetin” gerisine çekti!
İstanbul seçim alanlarında olsun, başka illerde İstanbul adına yapılan konuşmalarda olsun, “belediye meclis üyeleri” yönünden ele alınan konulara “topal ördek” benzetmesinden tutun, “istediğini yaptırmayız” sözlerine bile tanık olduk!
Yaşadığım kent Adana’da, meclis toplantısında “iktidar” adına konuşan sözcülerin aynı “söylemlerle” yaklaşımları gözlerden kaçmadı. “Meclis çoğunluğumuzla istediğini yapamayacaksın” denir gibiydi!
Ancak İstanbul seçimine “tehditlerle” giden seçmen, başta “iktidara” en büyük yanıtı verirken; “iktidara” tek başına yönetme gücü verdiğini, genel-yerel seçimlerde onyedi yıl sonucunda “yakınmaların” dışına çıkılmadığı gibi, “suçlunun” dışarıda aranmasına da karşılık vermiş oldu!
İstanbul’uyla, Ankara’sıyla, İzmir’iyle, Adana’sıyla, Mersin’iyle, Antalya’sıyla, Antakya’sıyla “bir olarak” seçime gidildi, “her şey güzel olacak” umuduna koşuldu…
***
Seçimler bitti. Eğer son bir gelişme olmazsa “uzun bir süre” seçim olmayacak. Milletvekilleri mecliste, belediyeler kentlerinde görevlerini yerine getirecek.
Bundan önce de, görevlerine “yeni” gelenlerin, çalışanlarına söyleyecekleri “bir şeyler” olmalı, “kırmızıçizgileri” olmalı, “ideolojilerinin” yansımaları olmalı…
***
Geçtiğimiz günlerde Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın, ASKİ’de yaptığı bir konuşma vardı…
Başkan Karalar, konuşmasında “yılların kendisine kattıklarından” yola çıkarak; nasıl bir belediye, nasıl bir çalışan, nasıl bir tutum, nasıl bir gelecek, nasıl bir Adana istediğinin altını çizdi.
Buna “Başkan Karaların Manifestosu” demek olası…
Başta şunu söylüyordu:
“Belediye çalışanı çalışkan olacak, işini yapacak…
Dürüst olacak…
Mikser gibi karıştırıcı, kaypak, dönek, güne-bakan olmayacak…”
Daha düne değin “iktidarla” takla atan, düne değin “iktidar” dışındakilere demediğini bırakmayan, belediye kapısında diklenenlerin…
Bugün, yıllardır “muhalefette” kalmanın acısını yaşayanlardan Başkan Karalar’a daha yakın olmalarına bir “tepki” gibi…
Çalışın, dürüst olun, dik durun…
***
Başkan Karalar’ın konuşması sürüyor:
“İşinizi ciddi yapacaksınız.
Araçları düzgün kullanıp, yakıt giderini azaltacaksınız…”
Tanık olmadınız mı hiç?
Daha sabahın ilk saatleri, belediyedesiniz, işiniz olmasa ne işiniz var ki burada? Bir görevlinin yanına usulca yaklaşıyorsunuz, görevlinin gözleri faltaşı gibi, “ne var” dediğini anlıyorsunuz yalnız…
Elindeki kalemi fırlatıyor, kağıdı tomarlayıp çöpe atıyor, “bana mı kızgınlığınız” dediğinizde size de bağırıyor…
Ya da bir belediye otobüsü… Klimayı soruyorsunuz, “bakımda” yanıtını alıyorsunuz…
Neden birden duruşlar, gereksiz hızlar yaptığını soruyorsunuz ya zamandan söz ediyor, ya “sana mı soracağım” diyor…
“İşinizi düzgün yapın” insan için gereklilik…
***
En çok konuşunla konulardan biri “işe gelmeden maaş alanlar”…
Meclis toplantısında, “iktidar” sözcülerinin “kimler açıkla” demelerine şaşmamak olası mı?
Adana aşkına, Adanalı aşkına “işe gelmeden maaş alan” yok muydu, gerçekten bunca duyulanlar söylenti miydi, maaş alanların tamamı belediyelerin çeşitli birimlerinde çalışan sabah işine gelen, akşam işinden evine gidenlerden mi oluşuyordu gerçekten?
Bu konuya değiniyor Başkan Karalar, diyor ki:
“Beş yıl işe gelmeyecek, 31 Mart’tan sonra gelecek imza atacak, sen bu sıcakta çalışacaksın, senin aldığın maaşı alacak… Öyle yağma yok! Buna sesiz kalamam!”
***
Başkan Karakar’ın ASKİ konuşması, bundan sonrası için yol haritası özelliğini taşıyor.
İstanbul’dan tüm yurda dağılan “her şey güzel olacak” söylemini gerçekleştirmek için bu yol haritalarının önemi büyük…
Yerel yönetimlerin, yerel basınla alacağı yol da burada unutulmamalı…
Yerel yönetimler, yerel basınla “yerel demokrasiye” ulaşırlar çünkü…
010719
YORUMLAR