Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Kovun yakınınızdan beni…

 

Ataların “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sözü, insanları “yanlış-yalan-tutarsız” olmaya yönlendirdiği düşünülebilir mi?

Düşünsenize;

Doğruyu söylediğiniz için cezalandırılacaksınız!

Yanınızdakinin yanlışını gösterdiğiniz için dışlanacaksınız!

Gerçeği ortaya koyduğunuz için öteleneceksiniz!

Tutarsızlıklara ses yükselttiğiniz için mülksüzleştirileceksiniz!

İşsizlendirileceksiniz!

Daha düne değin dönüş yapacağı sapağın arayışında olanların, verilen uğraşın dışında boy gösterenlerin, sövgülerin yanı başında duranların;

Vitrin mankeni gibi makyaj değiştirterek, düne değin bulundukları köşe taşlarının üzerinde ‘köyden kovulmamak’ karşılığında;

Kendilerini anlatmaktan kaçınmak, “yalana” sarılmak…

***

Bir ay önce yapılan, artık yavaş yavaş yeni kadroları oluşan belediyelerde yaşananları gözlemlerken bunlara tanık oldum…

‘İktidar’ partisinden umutlarını esenler ‘yön’ değiştirmiş…

Hareket yalnız belediyelerde değil, partinin il-ilçe başkanlıklarında da var…

Birkaç gün önce CHP Adana İl Başkanlığı’nda birine tanık oldum…

Yanımdaki arkadaş ‘bu CHP’li değil, biliyor musun’ dedi.

İl Başkanına bir şeyler anlatıyor, Mersin Beldiyesi’ne altı ay önce giren, partili(!) olan bir yakınına yardımcı olmasından söz ediyor!

“Altı ay önce giren biri hangi partilidir, en önemlisi de ‘partilimiz’ denilmesi. Kendi partili değil ki! Böyle bir şey olabilir mi” dedi birlikte olduğum arkadaş.

Öyle ya, ‘partili’ demeye ne gerek var? Çalışıyor de, emekçi de, yaşamını sürdürebilmesi için gerekli de…

İnsanlar buna alıştırılmış ama değil mi?

“Doğruyu söyleme, işinden kovulma!”

***

Adana anakentte durum başka mı?

Belediyenin sağında-solunda görülen, önceden bildiğim, ‘yanlışa’ eleştirel yaklaşmak yerine, küfür dağarcıklarına sarılanlar bugün ne de hoş ‘Zeydancı’ oldular öyle?

Daha adını duyduklarında sinirlenen, ya da ‘bozuk’ bir şeyler söyleme gereği duyanlar…

Düne değin ‘olduklarını’ yok saydırtarak ‘bir yere’ konuşlanmaya çalışıyorlar!

“Yanlışa” eleştirel yaklaşmak, dedim ya…

“Eleştiriyi” karalama sanana denilecek bir sözüm yok!

Düşünür, eleştiriye ‘kurama destek’ olarak bakar.

“Kuram”ın kanıtlanma gibi bir zorunluluğu olmamasına karşın, ‘eleştiriyle’ güç kazanabileceği de tartışılmaz!

Şu yadsınmamalı ki;

Belediyeler, seçimden önce açıkladıkları projelerini yaşama geçirebilmek için; var olan kadronun içerisinden ayıklanacaklar olacağı gibi, ‘projelerin’ ana içeriğini bilen yeni kadrolarını yanında görmek isteyecektir, kendinin yanında gece-gündüz olanla birlikte yürümek ister!

***

“Yanlışa” eleştirel yaklaşmak, dediğim bu!

Geçenlerde Çukurova Belediyesi’nden bir bülten vardı, gazetelere servis edilen…

Yeni İP’lilerin Başkan Soner Çetin’i kutlamasından söz ediyordu…

Yeni İP’in İl-İlçe Başkanlarıyla birlikte yüzlerce partiliden, söz ediyordu gelen bülten…

Akın edilmekten, ‘izdiham’ yaşanmaktan da söz ediyordu…

Yüzlerce Yeni İP’liler neden oradaydılar?

Yeni İP’den söz ediyorsunuz, tamam! Peki, partinizden neden söz edilmiyor? Bu ülkenin kuruluşunda emeği olan bir parti, bu ülkenin değerlerinin koruyucusu olan bir parti, bu ülkenin var oluş ‘ideolojisini’ içinde barınırdan bir parti…

Bu partinin gönül verenleri, emekçileri, savunucuları; yok mu?

***

Dönüş yapmak için “sapak” arayışında olmadan, düşüncelerimi paylaşıyorum burada.

Kimseyi kırmak, ya da ayrıştırmak gibi bir eylem içerisinde olmayı düşünmem…

Canlının ‘dik’ durabilmesi için ‘iskeletin’ zorunluluğunu nasıl düşünmek zorundaysak; yaşamın içinde ‘taşıdığımız’ bizi biz yapan düşüncenin ‘ideolojinin’ de göz ardı edilmemesinin zorunluluğunu düşünürüm…

Bunları yazdığım için, bulunduğum ‘pembe’ sayfayı yırtan olacaktır, kızan olacaktır; ancak bir-kaç ay sonra da ‘yanlış olmadığım’ görülecektir!

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” bakışında olmadığım için, yanlışlara doğru demediğim için, gideni ‘ağan’ geleni ‘paşam’ bilmediğim için…

Kovun yakınınızdan beni…

020419

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç