“İktidarın”, ‘beklentilerin gerçekleştiği’ biçimindeki açıklamaları ne denli gerçekçi olduğu, son araştırmalarda ortaya çıktı!
Tarımda üretici fiyatları,
Genç nüfusta, işsizlik artışı yüzde altının üzerinde büyüdü…
“Devrim gibi” denen ‘reform paketi’ istemen ilgiyi görmedi.
Özellikle sendikalar, sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
Bu ‘reform paketinden’;
‘Nitelikli büyüme’ çıkarılamayacağını,
Yurdun büyük çoğunluğunu oluşturan katmanın ‘açlık sınırı’ altında yaşamını sürdürmesine çözüm üretemeyeceğini,
Sokağı-pazarı iyileştiremeyeceğini,
Toplumsal bunalımları bitiremeyeceğine,
Tersine ‘emekçinin’ yükünün biraz daha aratacağı yönünde kaygılardan söz edildi…
Yanlış mıydı?
***
Ülkeyi, meclisi, “iktidarın” İstanbul seçim sonuçlarına kilitlediği gibi ‘işsizliğe’ ya da bir başka soruna kilitlemiş olsa, kanımca ‘hiçbir sorunumuz’ kalmazdı!
Ne işsizlik,
Ne doyumsuzluk,
Ne bilimsizlik,
Ne bilgisizlik,
Ne eğitimsizlik,
Ne adaletsizlik,
Ne de birbirini çekememe…
Tüm sorunlar çözülür, tüm acılar onarılır, tüm ‘göbek’ kaşımalar biterdi!
Yok, son yıllarda yapılan seçimlerde ‘aynıları’ yaşanmamış, üstelik yitirme ‘kaygıları’ olmadığından dolayı ‘muhalefet’ susturulmamış gibi,
Her seçimde yapılanlar ‘bunda’ hem ellerine-yüzlerine bulaşmamış, üstelik ‘ilk kez’ bu seçimde ‘muhalefet’ bu denli ‘sandığı’ koruma yolunu seçmemiş gibi…
Bu arada, yaşanan tüm gelişmeler,
Büyüyen işsizlik, ard arda gelen zamlar gözlerden ‘ırak’…
Düşündürücü olan durum da bu!
***
Hiçbir ‘beklenti’ tutmuyor!
TÜİK verilerine göre, ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre birmilyonikiyüzaltmış artış gösterdi.
Eylül ayında yapılan açıklamada 2019 için yüzde12.1 ‘beklentisi’ öngörülüyordu.
Daha ilk ay, yılsonu ‘beklenti’ rakamı aşılmış, işsizlik 14,7’ye ulaşmış!
Piyasadaki durgunluğun, daralmanın, sokaktaki gerginliğin, aile içi büyüyen sorunların daha da büyümesini önlemenin ‘yolu’ işsizlikle bağlantılı olduğunu bilmeyen yoktur kanımca.
Bugün, yeni seçilen belediyelerin kapılarında, ya da yan odalarında kimlerin ‘işsizliklerinden’ ötürü ‘umudum başkan’ dediklerini de bilmeyen yok!
Yurttaşın;
Yaşamını sürdürmesi için,
Yaşamsal besinlerini edinebilmesi için,
Eğilmemesi için,
Hak ettiğini yemesi-kullanması için ‘engel olan’ ne peki?
“İktidar” işin bir başka yerinde…
“Muhalefet” bir başka yerinde…
***
Hep ‘genç işsizler’ diyoruz…
Yaşamlarına defter-kitapla başlamış, çocuk yaşlarının sabahında gözlerini ovarak sıraları doldurmuş, yeri gelmiş üşümüş, yeri gelmiş susamış, yeri gelmiş ailesinden ‘ıraklara’ yol almış…
Neden?
“İş için” yalvarmak, orda-burda ‘iş kovalamak’, yeri geldiğinde ‘yalpalamak’ için mi?
İskeletsiz, duruşsuz, doğrusuz bir kuşak mı istenen?
Hangi ‘iktidarın’, hangi ‘gücün’, hangi ‘muhalefetin’ hakkı var buna?
***
Yinelemek ‘suçsa’ cezalandırın beni…
“İstihdam” için yola çıkmadan ‘işsizliğe’ çare aranamaz!
“İşsizliği” çözmeden toplumsal erince ulaşılamaz!
Tek çözüm üretimdir…
Tek ‘çözüm’, seçim sonucu kadar;
“İşsizliği”, gençliği önemsemektir…
160419
YORUMLAR