Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Selma Erdal

Algoritmalar bizi aptal mı sanıyor?

Dijital Manipülasyonun Görünmez Orduları İş Başında

Sosyal medyada gündem olan her şey gerçekten halkın sesi mi? Yoksa karşımıza çıkan hashtag’ler, kalabalık tartışmalar ve linç kampanyaları aslında birileri tarafından kurgulanmış dijital tiyatronun sahneleri mi? İşte bu yazımızda klavyenin ucundaki görünmez manipülasyon ordularını mercek altına alıyoruz, onları sorguluyoruz..

Bir sabah gözünüzü açıyorsunuz, Twitter’da, Instagram’da ya da TikTok’ta bir hashtag gündem olmuş. Binlerce paylaşım, milyonlarca etkileşim… Peki bu gerçekten toplumsal bir refleks mi, yoksa algoritmaların sahneye koyduğu bir tiyatronun parçası mı? Yanıtı düşündüğünüzden daha karanlık olabilir.

Hashtag Tiyatrosu: Gündem Kimin Gündemi?

Sosyal medya platformları bize bir özgürlük alanı sunduğunu ileri sürüyor. Oysa gerçek bambaşka… Hashtag mühendisliği adı verilen yöntemle, yalnızca birkaç kişi, bot hesaplar ve organize bir ekip aracılığıyla, sahte bir kamuoyu yaratmak için klavyelerinin başında… Çünkü günlerce konuştuğumuz bazı etiketler, çoğunlukla masa başında planlanmış bir algı operasyonundan başka bir şey değil.

Halkın sesini duyduğumuzu sanıyoruz ama genellikle duyduğumuz şey birilerinin hazırladığı dijital senaryo…

Botların Sahte Kalabalığı

Her gün karşınıza çıkan paylaşımlar, yorumlar, destekler ve linçler… Bunların önemli bir kısmı insan değil. Bot hesaplar, otomatik yazılımlarla yaratılmış sahte profillerden oluşuyor. Bu hesaplar; dijital alanda kalabalık yaratıyor, tartışmaları manipüle ediyor ve kamuoyunun nabzını olduğundan farklı gösteriyor.

İşin gerçeği karşınızda bir insan topluluğu yok; yalnızca yazılım kodları var.

Troll Orduları: Klavye Başındaki Askerler

Bir de insan eliyle yürütülen dijital kirlenme var: Troll orduları…

Bunlar rastgele, sıradan internet kullanıcıları değil; örgütlü, finanse edilen, çoğunlukla siyasal bir çıkar grubu tarafından yönlendirilen profesyonel provokatörler/ kışkırtıcılar…

Görevleri açık seçik belli: Karşıt sesleri susturmak, kamuoyunu kışkırtmak, dijital kamusal alanı çatışma alanına dönüştürmek…

Algoritmalar Kimi Kayırıyor?

Dijital manipülasyonun en sinsi ayağı ise algoritmalar. Bizler, sosyal medyada özgürce gezdiğimizi sanıyoruz. Oysa önümüze düşen haberler, videolar, yorumlar bir algoritmanın seçimini ya da bir başka deyişle bize dayattıklarına bağlı. Bu seçim çoğunlukla ekonomik çıkarları gözetiyor ya da  siyasal, ekonomik, bazen de toplumsal iktidar ilişkilerinin bir ürünü… Bu uygulamalarla bazen öfkemiz, bazen umudumuz, birileri için ticari bir veri setine dönüşüyor.

Kime Hizmet Ediyor Bu Oyun?

Tüm bu manipülasyon araçlarının arkasındaki büyük soru şu: Bu dijital tiyatro kimin çıkarları  için sahneleniyor?

Bugün sosyal medyada gördüğümüz gündemler, çoğunlukla algoritmaların, botların ve trollerin elinde biçimleniyor. Eğer siz sosyal medyada rastladığınız her şeyi gerçek sanıyorsanız, ne yazık ki bu durum sizin için kötü haber: Siz değil, onlar oyunlarını oynuyor ya da sizleri kendi çıkarları doğrultusunda oyuncakları durumuna getiriyor.

Dijital ortamda önünüze bir hashtag gündeme düştüğünde, bir linç kampanyasında tarafınızı seçmeden önce, küçük bir soru düşsün aklınıza: Bu gündem benim mi, yoksa bana mı dayatıldı?

*Bu yazı neden yazıldı? 

İyi Partili Turhan Çömez; 3 Nisan 2025 günü sabah, sabah Instagram hesabından şöyle bir paylaşım yapmış: “e-devlet  hesabınızı kontrol edin, 50 yaş üstündekileri haberi olmadan AKP’ye üye yapıyorlar.”

Umursamazlık etmedim, hesabıma girdim baktım ve gördüm ki hiç bir siyasal partiyle üyelik bağım yok. Olmadığını biliyorum ama yine de kontrol edeyim dedim. Sonra şu sonuca vardım: Anlaşılan Turhan Çömez de trollük yapıyor olabilir.

Sağlıcakla kalın, içinde kendimizi yitirdiğimiz şu dijital çağda; hashtag’lerin, bold hesapların, trollerin, algoritmaların oyuncağı olmayın.

Didim, 3 Nisan 2025

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER