Mekin ŞAHİN
Tarikat ve cinsellik konusuna girmek istemiyordum. Ama dünyanın herhangi ülkesinde, dini İslam ve radikal İslamcılar gündeme geldiğinde; tartışma konusu oluyor. Suriye’deki son gelişme tartışmayı yine o yöne taşıyor.
Tarikatlarla ilgili gerçekçi değerlendirme yapılmadan, istismar üzerinden; tarikatların kirli ilişkileri gündeme taşıyorlar. Eleştiri yoğunluğu var. Bir yandansa çaktırmadan tarikatlar ve ilişkileri savunulmaktadır. Oysa Mustafa Kemal, cumhuriyet kuruluşu sonrası; tarikat, tekke ve zaviyelerin dine zarar verdiği tespitinden hareketle faaliyetlerini yasaklamıştı. İslam dini başta olmak üzere tüm dinler devletlerin ve sistemlerin ideolojisi olmadı. Ancak iktidar sahipleri dini kullanmaktan kaçınmadılar. Dün kullandılar, bugün de kullanıyorlar. Dine ait değerleri saptırarak, sapıkça ilişkileri ahlaksızca sürdürüyorlar. Tarikat İslam tarihinde, İslam’ı Kuran gerçeğinin dışına taşıdı. Kendisini kutsal ilan eden kişi, tanrıyla insan arasına yerleştirdi. Kuran’da olmayanı, var diye halka sundular. Kendi cennetini yaratarak halkı maddi ve manevi olarak sömürdü. Kadın ve cinsellik tarikatlarca istismar edilen konu başlıklarından biridir. Gerçek nedir? Kuran’ın hiçbir ayetinde 6 yaşında kız çocuğunun evlenmesine icazet vermiyor. Ama yıllarca şehvet düşkünleri; Kuranı kendilerine referans yaparak, kadın ve çocuk istismarını rezilce sürdürüyorlar. Sadece kız çocukları değil erkek çocuklara da istismarlar devam ediyor.
Kuran’ın Nisa suresinde, kız çocuğunun evlenmesini; ergin olma ve reşit olmayı kimi din alimleri izah ediyor. Reşit ne anlam ifade eder? Her ülkenin temel yasalarında bu husus detaylandırılır!
Hukuki anlamda gerçek kişilerin kendi davranış ve işlemleri ile kendi adına haklar ve borçlar meydana getirebilme olgunluğuna denir.
”Reşit” kelimesinin sözlük anlamları ise kısaca; 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. Ergen anlama gelir.
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş ve kendi geleceğine karar verecek yetkinliğe erişmiş olmak. Yukarıda ifade ettiğim gibi Kuranın hiçbir ayetinde reşit ve ergen olmayan kız çocuklarının evleneceği yer almamıştır. İslam’ın tek yol var. Kuran ve Kuran’daki ayetler. Ancak iktidar hırsıyla, toplumda unvan ve rant elde etmek isteyenler; İslam’ın gerçek yolu yerine, kendi çıkarlarına uyan yorumlarla, halkı ve devletleri yönetme gayretindeler. Bu zihniyeti taşıyan devlet yöneticilerinin halk ve halkın yaşam koşulları umurunda olmaz. Sürekli suçlu yaratırlar. Cinsellik ve kadın suçlama sürecinin en önünde yer alır.
Kadının cinselliğini suçlayan bu ahlaksızlar, kendi cinselliklerini ve şehvetlerini Kuran ayetlerine yükleme gafletindeler.
Kendi mürtlerine yön verirken, yasaklamalar getirirken cinselliği ön plana çıkarırlar.
Kadın onlara göre 2. Sınıf yaratık ve köledir. Abbasilerin, Emevilerin, Osmanlının tarihinde örnek çok. Mustafa Kemal; çok iyi bildiği İslam tarihini, Tekke, Zaviye ve Tarikattan kurtarmak istedi. Ve kapattı. Yasakladı. İslam’ın tek yolu Kuranın öğrenilmesi içinde elmalı Hamdi’ye tefsirini yaptırdı.
Bu ahlaksızlığı hayvanlar dahi yapmıyor! Aslan çiftleştikten sonra dişi olan sürüden ayrılır. Uygun bulduğu ortamda yavrularını doğurur. Onları büyütür. Korur. Besler.
Kendi kendilerine yeteceğini anlayınca, erkekler dişi aslanın yönlendirmesiyle ailesinden ayrılır.
Aradan bir süre geçince, başka aileden olan erkek aslan sürüye katılır. Yaptığı ilk iş çiftleşmeye uygun hale gelmeyen yavru dişi aslanı, sürüden çıkarmak olur.
Çünkü dişi aslan yavrusu ergen ve reşit olamamış.
Olmasına zaman var… Yaşamı cinsellik ve kadını aşağılamak sanan bu İslam düşmanları, bir aslan kadar ahlaklı olamıyor. Mustafa Kemal ne kadar haklı çıktı! Tekke, zaviye ve tarikatlar kapatılmalı.
Devrim yasalarına sahip çıkılmalı.
Bu inanç özgürlüğü değildir.
Bu İslam’a zarar verenlerin faaliyetine son vermektir.
Bir iki kişiye ceza vermek sorunu çözmez. Sadece üstünü örter.
Suriye’de radikal İslam militanları, Esad’ı yıkarak devleti kuşattılar. HTŞ adıyla dün, dünya terör listelerinde yer alırken bugün onları terör listesine koyanlar kucaklamaya çalışıyor. Kucaklama sürecinde haklı olmak içinde HTŞ kurucularının yeni dünya düzenine uyumlu olmak adına değiştiklerini, tüm Suriye halkını kucaklayacaklar yalanını yayıyorlar. HTŞ’yi kuranların adı ortada ”radikal İslamcılar!” Orta yol yok. Her düşlerinde en kötü uç var. Kendi yarattıkları İslam anlayışıyla devleti yönetecekler. Kadın yine bilmem kaçıncı varlık olacak. Devlet adına görevlerden ırak tutulacak. Söz hakkı olmayacak. Sadece cinselliğin aracı haline getirilecek. Kendi inanç camiasında insan olan kadına bu şekilde bakanların, kendi inanç camiasından olmayanlara nasıl bakacağı ortada! Dolayısıyla Suriye’de demokrasi ve insan hakları bugün itibarıyla tarihin kara dehlizinin bir yerine hapsedilmeye başlanmıştır. Maalesef Dünyayı yöneten güçler alkışlıyor! Varlılarını sağlayan emperyalizmin çıkarı adına HTŞ ile kucak kucağa yaşamaya can atıyorlar. Hey tanrım sen bunlar olsun diye mi peygamber gönderdin. Peygamberlere kitap dolusu kurallar gönderdin. Durmadan yeni yeni dinlerin olmasına izin verdin! İnsanı Üreten Kadının Suçu Ne.
YORUMLAR