Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdogan

Morris Şinasi, Abdülhamit Han ve Fetullahçılar

Dün bu köşede, Manisalı Yahudi Morris Şinasi (Eskinaz)’nin, doğup büyüdüğü, çocukluğunda belki de Azrail’e çalım attığı Manisa, Osmanlı/Türkiye ve Türk halkı için yaptıklarını, kurduğu hastaneyi anlatmış, bugün Yahudileri düşman ilan edilen siyasal İslamcıların, cemaatlerin, tarikatların kurdukları hastaneleri devlete vermeyip kendilerinin işlettiklerinin, Sağlık Bakanlığı’nda aldıkları paralarla servetlerine servet kattıklarından bahsetmişti.

Gelin konuyu biraz daha derinleştirelim..

Morris Şinasi ve kardeşi Solomon’un fabrikalarında Türkiye’den (özellikle de Manisa yöresinden) temin ettikleri tütünü işlerken, işçilerinin büyük çoğunluğunu Manisa’dan götürmüşlerdi. Bunun yanında Manisa’dan iki yüz Yahudi aileyi de yaşadıkları Brooklyn’e taşımışlardı. (Bu arada, Morris Şinasi’nin Türk tütünlerinden yaptığı sigara o denli tuttu ki, hala bazı sigaralar ürünlerini Türk tütünlerinde yaparlar ve üzerine “Türk tütününden imal edilmiştir” yazarlar.)

Yakın zamanda Fetullahçı yapının hastanesinin vakıf parasını kullandığı Morris Şinasi’nin ülkeye yaptığı katkılarının farkında olanlardan birisi de Sultan İkinci Abdülhamit Han idi.

Bugün Abdülhamit Hanı yere göğe sığdıramayanların düşman görüp hastanesinin kapattırdığı, vakfettiği paraları iç ettikleri Morris Şinasi’ye o övgüler düzdükleri İkinci Abdülhamit Han, yaptığı hizmetler nedeniyle Morris Şinasi ve ortaklarının 17 Şubat 1908’de “Mecidiye Nişanı” ile ödüllendirmişti.

Yani, bir Yahudi yurttaşının hakkını teslim edip ödüllendirmişti

Amerika’da onca zenginliğe ulaşmasına karşın, doğduğu ve “Darüşşifasında (hastane)  sağaltım gördüğü  Manisa’yı hiç unutmaz. Zaten bunu da aldığı tütünler, götürdüğü işçilerle göstermişti.

Eylül 1929’da uçmağa vardığında, memleketi Manisa’ya en modern tıbbi donanımlara sahip 40 yataklı bir hastane inşa edilmesini artan paranın yıllık geliri ile hastane giderlerinin karşılanmasını ayrıca fakir hastalardan ücret alınmamasını isteyen bir vasiyet bıraktığı ortaya çıkar.

Çocukluğunda verdiği sözü unutmamıştır. Morris Şinasi. Manisa’da çocuk hastanesi yaptırmak istemektedir. Moris Şinasi servetinin büyük bir kısmını kendi adıyla anılacak hastaneye vakfederek büyük bir vefa örneği gösterir. Morris Şinasi’nin eşi Lauretta 1930 yılında gemi ile önce İstanbul’a oradan Ankara’ya geçerek yetkililerle hastane yapımı hakkında görüşmeler yapar.

Devrin Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam’la ayrıntılı görüşmeler yaparak oradan trenle Manisa’ya gelerek Sağlık Bakanlığının tahsis ettiği bugün Morris Şinasi Çocuk Hastanesinin bulunduğu arsada hastanenin temelini atılır.

23/08/1931 yılında çıkarılan özel bir kanunla hastanenin yasal dayanağı ve hastane için Amerika’dan getirilecek olan inşaat ve tıbbi malzemenin gümrük vergisinden muaf olmasını sağlanır.
180 bin dolara mal olan kırk yataklı Moris Şinasi Çocuk Hastanesi 1933 yılında hizmete açılmıştır. 1933 yılından bu güne yüz binlerce Manisalıya ve Egeli ‘ye şifa kaynağı olmuştur.

Moris Şinasi’nin Manisa’da yaptırdığı hastane için vakfettiği 1 milyon doların kalan 820 bin doları Amerika’nın en önemli bankasında geliri Manisa da kurulan hastanenin ihtiyaçlarını gidermesi için fon olarak yatırılır. Moris Şinasi hastanesi başlangıçta Amerikalı bir müdür, Amerikalı bir başhemşire ve banka temsilcisi tarafından idare edilir.

Amerikalılar tarafından idare edilen ülkemizin bu ilk ve en modern hastanesi 1965’li yıllarına kadar müteveffa Morris Şinasi’nin vasiyeti gereği vakfedilen ve bir Amerikan bankasına yatırılan paranın geliri ile çok rahat olarak hastanenin tüm giderleri (maaş, ilaç, tıbbi sarf malzemesi, yiyecek içecek, ısınma ve enerji vb.) karşılanmış ve vasiyet gereği kırk yatağın büyük çoğunluğundan ücret alınmadan hastalar tedavi edilmiştir.

Morris Şinasi kendisine yapılan iyiliğe iyilikle karşılık vererek doğduğu ve sağlığına kavuştuğu bu şehre vefalı biri olduğunu en güzel şekilde göstermiştir.

1965 yılından sonraki yıllarda bazı siyasal nedenlerle hastane yönetimi Amerikalılardan alınıp Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına devredildi. İlk kurulduğunda genel hastane statüsünde olan bu hastane daha sonra “Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesi” adı ile çocuk hastanesine çevrildi..
Ancak müteveffa Morris Şinasi’nin vasiyeti gereği Amerika’daki bankadaki fon gelirlerinin Moris Şinasi Hastanesine gönderilmesinin devamlılığının ve yasal zeminin sağlanması için “Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneğini” kuruldu.

O tarihten beri her yıl önceleri vasiyet gereği Amerika’daki Cehmical N.Bank a yatırılan para daha sonra Amerika’daki banka birleşmeleri ile bugünkü adı ile J.P. Morgan Private Bank’a aktarılmış ve her yıl düzenli şekilde fon olarak yatırılan paranın geliri bu dernek kanalı ile alınmaktaydı. Bu paranın hastane için harcanmadığı daha sonra FETÖ darbe girişiminden sonra ortaya çıkacaktı.

Hastanenin Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçmesinin ardından vakıf gelirlerinin aktarılmasının temin için kurul an derneğin başkanlığını bir süre başhekimler yaptı.

23/11/2004 yılında Türkiye’de çıkarılan 5253 sayılı dernekler kanunun ile idarecilerin bu tarz derneklerde yönetici olamayacakları öngörmesinden sonra Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği de bu işe istekli insanlar tarafından idare edilmeye başlandı.. İşte bu aşamada dernek, Fetullahçı yapının kontrolüne geçti.

Bunu nereden anlıyorsunuz derseniz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Grup Başkan Vekiliyken verdiği ve yanıtlanmadığını söylediği –aslında yanıtlanmış ama Özgür Özel farkında değil- soru önergesine dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun 2015’de verdiği yanıttan, ve darbe girişiminden sonraki gelişmelerden anlıyoruz.,

Bakan Müezzinoğlu tarafından verilen cevapta “2002-2013 yılları arasında Amerika’daki Moris Şinasi fonundan J.P. Morgan Private Bank kanalıyla gönderilen 877,844.53 doların Moris Şinasi Milletler Arası Çocuk Sağlığı Derneği tarafından kullanılmıştır. 2010 yılından önce gönderilen 345,917 bin dolar döner sermayeye aktarılmış ve hastane ihtiyaçları için kullanılmıştır. 2010-2013 arasında hastane ihtiyaçları için harcanan tutar 888,819 bin TL’dir” deniliyordu

Dernek başkanı 2015 yılının Kasım ayında Manisa’da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Şubat ayında ise tekrar gözaltına alınan Fahrettin Er, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Er hakkında çete kurarak FETÖ’ye para aktardığı iddiaları ortaya çıkmıştı. 23 Temmuz’da FETÖ kapsamında bulunan derneklerin kapatılmış ve kapatılan dernekler arasında Moris Şinasi Milletler Arası Çocuk Sağlığı Derneği de yer almıştı.

O dönemde, Morris Şinasi’nin vakfettiği parayı alan Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği ile ilgili Milliyet’te  haber yapan Ender Aldanmaz, haberinde, Manisa’da bulunan Moris Şinasi Milletler Arası Çocuk Hastanesi’ne J.P. Morgan Private Bank tarafından gönderilen yardım paralarının 23 Temmuz’da FETÖ ile irtibatlı olduğu ortaya çıkan ve kapatılan Moris Şinasi Milletler Arası Çocuk Sağlığı Derneği’ne verildiği Sağlık Bakanlığı tarafından doğrulandığını ve Derneğin Moris Şinasi için yapılan çeşmeye 31 bin TL harcama yapması dikkat çektiğini belirtmişti.

Sol Haber’de yer alan bir haberde de, Dernek başkanı Dr. Fahrettin Er’in 2016 Şubatında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığı ve hakkında yürütülen soruşturma sonucunda çete kurarak FETÖ’ye para aktardığı iddiaları ortaya çıktığı ifade edilmişti.

Dernek tarafından hastane için 2010-2013 yılları arasında yapılan harcamalarda ise fiyat uçurumları bulunuyor. Hastanede Moris Şinasi adına yapılan çeşme için 31 bin TL ödenmesi dikkat çekiyor. Hastanede yapılan çatı onarımı ve bazı iç tadilatlar için 168 bin TL ödendiği de öğrenildi. Maliyeti en fazla 10 bin TL olan çeşmenin 31 bin TL’ye mal edilmesi, 168 bin TL gibi yüksek bir maliyetle çatı onarımı ve tadilat yapılması aktarılan paraların birilerine peşkeş çekildiği şüphelerini arttırıyor.

Bakan Müezzinoğlu’nun verdiği yanıtta,  dikkat çekici ayrıntı ise hastaneye devlet tarafından aktarılan paralar ile yatırımlar arasında uçurum olduğu görülüyor. Hastaneye 2004 yılından arasında Moris Şinasi Milletler Arası Çocuk Hastanesi’nin tüzel kişiliğinin bittiği dönem olan 2009’a kadar devlet tarafından 44 milyon 333 bin TL kaynak aktarılırken bu kaynakların sadece 3 milyon 882 bin TL’si yatırım amaçlı kullanıldı. Geri kalan 40 milyon TL’nin akıbeti ise hala belli değil.

Yapılması gereken belli:

Türkiye’ye ve Türk insanını vefasının en güzel biçimde gösteren, İkinci Abdülhamit’in Mecidiye Nişanıyla ödüllendirdiği bir insanın adının taşıyan hastanesinin Şehir Hastanesi bünyesinden çıkartılarak, özel bir kararla yeniden ereğine uygun biçimde faaliyetine başlaması, Morris Şinasi’nin vakfettiği paranın da geçmişte olduğu gibi sadece hastane için harcanması, dar gelirli ailelerin çocuklarının Morris Şinasi’nın istediği gibi ücretsiz tedavilerine olanak sağlanmasıdır.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç