Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Selma Erdal

Biliyoruz; olacak iş değil

Selma ERDAL

Akrep burcu olmalı şu Amerika; karıştırmadığı ülke kalmadı Dünya’da… Sürekli bekliyor pusuda; düşürmek için tuzağa…

Erteledi şimdilik iştihasını 17 Temmuz 2016’da “Bu kez olmadı, düşüremedik tuzağa… Bir sonraki denemem kalmaz öyle çok da uzağa” diyerek…

Ve bir başka sefere bırakıyor; karganın ağzındaki peyniri kapma işini…

Bu nedenle sen TÜRK; sık dişini, sakın rehavete kapılma!…

Ve bu arada sanılmasın ki unuttuk…

Çingene’ye beylik vermişler, önce babasını kesmiş…

Sözde darbe önlemeye kalkışan sarıklı, şalvarlı, poturlu; yoksulun Memed’inin canını almış. İşte bunu; unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız…

Sormak gerekir ki; 1982’de genç subaylar, “gavur İzmir”de, FETOŞ’a kılıçları üzerine yemin ederlerken neden büyüklerimiz onları görmezden geldi?…

Üstelik Uğur Mumcu Cumhuriyet’de bunları hep yazdı… Yoksa yazdığı için mi öldürüldü?…

Ve ne yazık ki o günlerde…

Arı-Güvercin-Kurt; FETOŞ’la olurken dost, yalnızca Ordu değil, Devlet de geçti Cemaatin eline. Ama herkes suspus, kilit vurdu diline…

Haydi bunları bırakalım Tarih’in kara kaplı defterine… Nasılsa bir gün gerçekler çıkar ortaya, nasıl ki bugün İsmet Paşa’nın ve de Deniz Gezmiş’in haklılığının ortaya çıktığı gibi…

Nasıl mı çıktı ortaya onların haklılığı?…

Öyleyse anımsayalım şöyle bir geçmişi…

Bugünün Tarih bilgisinden yoksun bırakılmış talihsiz andavallarına “asker kaçağı” olarak tanıtılan İsmet Paşa; Kıbrıs sorunu nedeniyle Başkan Johnson ona mektup yazınca, ne dedi?…

-Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır.

Ama ne yazık ki Menderes’le başlayan Amerika’ya gönül verme işleri, Demirel ile daha da ateşlenince… Yeni bir dünyada yer almak şöyle dursun, Amerika daha da güçlü attı pençe Türkün ülkesine… Kimseler değer vermedi İsmet Paşa’nın sözlerine…

Ve yine “Go home Amerika!… NATO’ya hayır!… İncirlik üssü kapatılsın!” diye haykırdıkça 68 kuşağı ve öncüleri Deniz Gezmiş’le arkadaşları… Amerikan uşaklarınca; asıldı.

Bugün onca yanlışın ve onca yılın ardından; “yeni bir dünya” arayışlarına girişen bir Ak-başkan var.

Ve son yıllarda halkın gündemde “NATO’dan çıkılmasına ilişkin referandum” çağrıları ve “İncirlik üssünün kapatılması” konusunun açıkça dile getirilmesi var.

Bütün bu konular; yoksa Türkiye kişilikli bir dış politika izlemeye mi başladı dedirtiyor yurttaşlara ve umutlanıyor yurtseverler.

Ve emekli generaller; “işte Türkiye şimdi Amerika’nın başına çuval geçirdi” diye sevinirken…

Acaba Türkiye’yi daha doğrusu ülkeyi yönetenleri; rahat bırakır mı Amerika?…

Bir bakıma icazetiyle iktidara getirdiği savıyla; bazen buyruklar veren ve bazen de verdiği buyrukların yerine getirilmesinin ardından teşekkürler eden Trump Aga Kasım 2024’de yeniden Başkan seçilip de.

Bir de bakmışız ki bir parmak bal çalarak ağızlara… BOP Eş-başkanı benzeri bir palavra sıkar mı havaya? Doğu’ya dönen yüzler, anında 180 derecelik açıyla “Dostum” muhabbetleriyle pozlar verir, yanak yanağa… Ne de olsa çok gördük bunları Ak egemenlerin iktidarları süresince…

Çünkü Amerika’nın işi, işlevi; her girişime köstek… Başta PKK ve FETÖ olmak üzere, Türkün düşmanlarına destek… Yeter ki Türkiye; Rusya, Çin, İran ile gelmesin bir araya…

Bu işler gerçekten de hayat, memat meselesi… Yalnızca ülkemiz için, ulusumuz için mi?… Hayır; özellikle ve öncelikle AK Egemenler için!…

2002’den beri ülkeyi yönetenler; “komşularla sıfır sorun” diye, diye kavga etmedik kimse bırakmazken… Bu yaşananlar bağlamında, bir kez olsun gelseler yol ayrımına… Bugünlere değin kimlerle beraber aynı yağmurlarda ıslanıp, beraber yürümüş olsalar da aynı yollarda… O yolların çıkmazlığının ayırdına varıp da, ülkenin çıkarları doğrultusunda yön verseler uluslararası ilişkilere…

Zararın neresinden dönülürse kardır. Ülkemizin çıkarları için doğru kararlar alan her kim olursa; gönlümüzde yeri vardır.

Konuşlanmışsın işte; ÖN ASYA olarak tanımlanan topraklara… Asya nere, Amerika nere?… Avrupa desen; ortalığı gere, gere… Evde bulgur varken, tarlada pirinç aramak niye?… Kapat Amerikan üslerini, NATO ile ayır yollarını, yeni bir dünyada al yerini… Güvenlik ve barış içinde yaşat halkını… Bundan iyisi; Şam’da kayısı mı?… Aç sınır kapılarını; sal Suriyeliyi AB topraklarına tam da SAVAŞ tamtamlarının çalındığı bu günlerde…  Bak nasıl da gelirler ayağına; “anlaşalım” diye…

“Suriyeli mülteci” silahı senin elinde; kendi beynine sıkacağına, çevir düşmanına!…

İşte o koşullarda; düşlediğin İKİNCİ YÜZYIL için yolculuğunun biletini bu halk nasıl da verir sana…

Ama içimizdeki ses diyor ki; biliyoruz olacak iş değil bunlar, hiç boş hayallere kapılma!…

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER