Halkın Gündeminden (2)

Halkın Gündeminden (2)

ABONE OL
24 Haziran 2024 10:39
Halkın Gündeminden (2)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Selma ERDAL

Nasreddin Hoca halka bir olay attığında, sonra o anlatırken yeni birisi gelip de ne olduğunu sorduğunda canı sıkılırmış Hoca’nın yeniden, yeniden aynı olayı anlatmaktan, sonunda dermiş ki

-Bilenler, bilmeyenlere anlatsın.

Günümüzde bilenler bir şey anlattığında, bilmeyenler “acaba ne anlatılıyor, ben de bir şeyler öğrenir miyim bu anlatılanlardan?” diyerek anlatıcıyı dinleyeceklerine…

Bilenlere karşı çıkıyorlar, onlara saygısızlık ediyorlar, onları cahilce eleştiriyorlar, dahası alay edip, son aşamada sövgülerle onlara saldırıyorlar.

2000’li yılların başında Avrupa’da bir araştırma yapılmış. Bir üretken kişiye karşılık, 25 kişi de onu eleştiren çıkmış.

Ne yazık ki dünyanın gelişmiş coğrafyalarında bile “meyve veren ağaç taşlanıyor” ki biz gibi gelişmesini hiçbir dönemde sağlayamamış (Az Gelişmiş Ülke öbeğinden asla kopamamış) bir toplumda bu tür davranışlar sıradan ve alışılmış ya da beklenen tutum ve davranışlardır.

Bununla birlikte 12 Eylül 1980 sonrasında bu tür saldırılar giderek artış göstermiştir.

Nasıl ki Mao’nun topraksız köylüyü cesaretlendirip, elinden topraklarını aldırttığı varsıllara saldırtması ve aşağılatması gibi…

Özellikle 2000’lerden beri cahil / DİPLOMASIZ /eğitimsiz kesim cesaretlendirilmiş, şımartılmış ve diplomalıya / eğitimliye /bilgiliye / bilgeye saldırtılmıştır.

Kuruluş olarak yüzü çağdaş uygar toplumlara yönelik bu ülkeye; başta ABD’li küreselcilerin ideologları aracılığıyla Ortadoğu bölgesinde ILIMLI İSLAM DEVLETİ yaftası yapıştırılmış, bu ülkenin ve bu ulusun karanlıklara yol alması amaç edinilmiştir.

Ulus Devletimizi, Ulusal birliğimizi, ulusalcılık bilincimizi bozmak, yıpratmak, bölmek için sistematik bir saldırıdır bu yaşananlar; kerameti kendinden menkul kanaat önderlerini öne çıkarışlar, bilim yerine ilim, bilge yerine alim, ulus yerine ümmet dayatmaları hep ULUS DEVLETİMİZ’i yok etme amacını içermektedir.

*Halk soruyor, sorguluyor?

Uluslararası toplantılarda Fener Rum Patriği’nin işi ne?

Bir düşünün bakalım; 23 Nisan 1920’de TBMM’yi açan ve İstanbul Hükümeti’nin bundan böyle muhatap alınmayacağını yedi düveline duyuran Gazi Mustafa Kemal; ne derdi bu işe?

İstanbul’a Ekümenik; 2. Cumhuriyetçilerce hortlatıldı. Çetin Altan bile savundu ekümeniği…

Amaç; 1453’den beri Türkler’ in olan İstanbul’u, Türker’den geri almak…

PKK bölücüsünü Kürdistan kandırmacasıyla önüne bir parça kemik atarak, Güneydoğu için BOP masalı uydurarak; Kenan topraklarını İsrail’e bıraktırmak…

Ermeni soykırımı iftiralarıyla; Ağrı dağını Ararat’dan sayıp, Büyük Ermenistan ‘ı kurmak…

Son aşamada; türlü çeşitli kirli oyunlarla Misak-ı Milli sınırlarını parçalamak…

Görev tamamlanana kadar; durmayacaklar, eğer Türk uyanmazsa…

* Bilindiği gibi son günlerin tartışmaları arasında “Yapay Zeka gelecek; pek çok meslek uzmanı işsiz kalacak” endişeleri, kaygıları var.

Örneğin; siyasetçisi, hukukçusu, akademisyeni, hatta yazılım mühendisi bile (25 yazılımcıdan ancak 1 tanesi iş bulabilecek)….

Taksi sürücüleri, kuryeler, garsonlar; bütün bunlar dile getirilenler de…

Pekiyi de aşiret / cemaat / tarikat / siyasal yandaş başlıkları altında öbekleşen ve alımlarından, çalımlarından geçilmeyen şu şımarık dizi oyuncuları ne olacak?

Yalnızlara ısmarlama sanal sevgili bile üreten Yapay Zeka; çuvalla paraları götüren dizi oyuncularının yerine sanal oyuncular mı yaratamayacak?…

Y.Z. ol diyecek; elbette ki olacak!..

Onların da saltanatının bitmesine, paparazzilerin onların peşlerinden gitmesine; böylece Y.Z. ile son verilmiş olacak…

Onlar da son demlerinin keyfini sürsünler bakalım; iyi günler ilerde…

Çünkü o günler geldiğinde; Türkler mi yoksa TÜRKİYELİLER mi kavramlarını tartışmak için pek çok boş anları, günleri, ayları, yılları olacaktır.

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP