0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rifat SERDAROĞLU

Tuzla Piyade Okulunda, bazı Teğmenlerin Atatürk fotoğrafı takmak istememeleri üzerine tartışma başladı!
15 Temmuz’da astları tarafından ters kelepçe takılan, kafasına geçirilen bere ile görmesi engellenen, eski Genelkurmay Başkanı, yeni Milli Savunma Bakanı, yedi Teğmen’in geçici olarak uzaklaştırıldığını, soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Atatürk fotoğrafından sadece “Fotoğraf” olarak söz etti!
Başta Ana Muhalefet olmak üzere, muhalif basın tarafından bu durum protesto edildi.

Milli Eğitim Bakanı olan kişi, TBMM’de öyle sözler kullanarak tarikatları savundu ve AKP için adeta kapatılma gerekçesi sayılabilecek “DEVLETİ, TARİKAT VE CEMAATLERLE BİRLİKTE YÖNETİYORUZ” cümlesini ısrarla söyledi!
Tabii ki, bu beyan da toplumda yoğun tepki ile karşılandı!
Başta Ana Muhalefet olmak üzere, muhalif basın tarafından da protesto edildi!

Tamam da, protesto edildi de ne oldu?
Milli Savunma Bakanı, “Atatürk, Türk Devletinin kurucusudur. Ona saygı duymayan kişinin, Türk Ordusunda yeri yoktur mu” dedi?

Milli Eğitim Bakanı, “Anayasa’ya göre Eğitim ve Öğretim, Atatürk İlkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır” deyip, konuşması için özür mü diledi?

CB, Erdoğan, Anayasa İhlal suçu işleyen Milli Eğitim Bakanını görevden mi aldı?

Hiç biri olmadı, böyle davranmaya devam edilirse de olmayacak!
Çünkü Türkiye’de, Siyasetin ve ülkenin gerçeklerini, yakın Türk Tarihini, dünyadaki dengeleri ve Türk İnsanını tanıyan, bilen, Türk Milletini Partisinden ve koltuğundan daha fazla seven MUHALEFET YOK!

Allah aşkına, bana söyler misiniz?
-“Türkiye’de Laiklik tehlikededir diyemem” diyen CHP mi muhalefet?
-Türkiye’de, Laiklik ilkesinin dibine dinamit koymak olan “Diyanet Akademisine” EVET oyu veren CHP ve İYİP mi muhalefet?
-Cumhuriyetin kurucularına ve değerlerine en ağır hakaretleri eden, yabancı devletlerin maşası olmuş hainlere “HAİN” diyemeyen CHP mi muhalefet?
-Oturduğu masaya “Kumar Masası” deyip, kalkan, sonra  tekrar oturan, kendi partisini dağıtan FETÖ toplantılarının konuşmacısı Akşener mi muhalefet?
-Suriye politikası ile milyonlarca sığınmacıyı başımıza bela eden, ülkeyi Londra tefecilerine peşkeş çeken, Said-i Nursi’yi önder kabul eden Davutoğlu-Babacan-Uysal-Karamollaoğlu mu muhalefet?
Bunlar AKP İktidarına, dolaylı destek veren partilerdir…

Çalışan nüfusun %50’sinin Asgari Ücret ile çalıştırıldığı, ülkeyi fakirlikte eşitleyen, ülkeyi çöküşün eşiğine getiren AKP İktidarına karşı, anlayacağı tarz muhalefet yapılmalıdır. Muhalefet çok ciddi bir iştir. Planlı, hesaplı, çalışılarak ve mutlaka sonuç alıncaya kadar sürekli eyleme devam edilmesi gereken bir görevdir.

Bugünkü yapılan muhalefet, “Alem çalışıyor desin” türünden muhalefettir.
Siz, Türk Ordusunun Atatürkçü Komutanları tasfiye edilirken, TSK’yı dünyada hastanesi olmayan tek ordu haline getirilirken, Askeri Okullarının tamamı kapatılıp yerine Milli Savunma Üniversitesi kurup başına da bir FETÖ’cu getirirlerken, Tarikatçı Amiral’in takkeli resimleri dağıtılırken, Genelkurmay Başkanının Atatürk’e küfreden yobazları evlerinde ziyaret ederken, Türk Milletinin hassasiyetlerini siyasette sinerji haline dönüştüremeyip, sessiz kalırsanız, susarak dolaylı destek verirseniz Teğmenlerin olayını gündeme getirseniz ne olur, getirmeseniz ne olur?

DOĞRU Parti olarak yıllardır, olanaklarımız ölçüsünde muhalefet yapmaya çalışıyoruz. Hem, AKP’lileşmiş Yargıya, hem de devleti sopa olarak kullanan AKP ile boğuşup, gerçekleri Türk Milletine duyurmaya çalışıyoruz.

AKP’nin “Türkiye’yi Federe Ümmet Devletine” dönüştürme çalışmasında olduğunu, bu konuda eşbaşkanı olduğu emperyalist devletlere söz verdiğini yıllardır defalarca anlattık, yazdık.

Kanun koyucu, Anayasa’da yasaklanmış faaliyetleri yazmış. Herkesi bağlayan anayasaya iktidarın uyması gerekir. Peki uymazsa ne olacak?
Anayasa kitabı canlanıp, iktidarın kulağını çekip, yola mı getirecek? Böyle bir şey mümkün mü? Elbette değil!
Türk Devletinin Yüksek Yargısı harekete geçecek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı AKP için “Kapatma” davası açacak, Anayasa Mahkemesi bir karar verecek ve bu karara herkes UYACAK.

GERÇEK MUHALEFETİN NASIL YAPILACAĞINI GÖSTERMEKTİR.
DOĞRU Parti, görevi “Anayasayı Korumak” olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının görevini yapmadığı için, 5797 S.K 46’cı maddesi uyarınca, soruşturma açılarak, görevden alınmasını istemiştir.
Eğer DOĞRU Partinin TBMM’de grubu olsaydı, TBMM’de oturma eylemi
yerine, Genel Başkan ve Milletvekilleri, Yargıtay önünde sürekli eylem yapardı!

Yargıdaki Badem takımının anlamadığı şudur; Biz, Laik Cumhuriyet ve Demokrasi savunucusu Kuvvacıları kimse susturamaz, korkutamaz. Bizler, vatanımızı Ortadoğu ülkesi haline dönüştürmek isteyenlerin, makamları, güçleri ne olursa olsun, pes etmeyiz ve mutlaka ama mutlaka hukuk içinde, anayasayı çiğneyenlerden hesap sorarız.
Atatürk’ün emaneti bu cennet vatan, üç-beş tarikat-cemaat artığına, cübbelerini AKP’ye el bezi yapmış hukukçulara, dış devletlerin uşaklığına soyunmuş siyasetçi yobazlara bırakılmayacaktır…

22 Aralık 2023