Şimdi kimi başbakan yapacak?

Şimdi kimi başbakan yapacak?

ABONE OL
5 Kasım 2023 12:54
Şimdi kimi başbakan yapacak?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

İyi Parti’den, CHP’ye transfer olan Seyhan Belediye Meclis Üyesi Sultan Zeynep Erciyes, eski partisinde Seyhan İlçe Başkanlığına aday olduğunda ilginç bir cümle kullanmıştı..

Hanımefendi, adaylık açıklamasında, Genel Başkanı Meral Akşener’i başbakan yapacaklarını ifade etmişti..

Sultan Zeynep Erciyes, siyaset yapıyor ama anlaşılan, Türk yasalarından da bilgisi yok…

Eğer, yasaları bilmiş olsaydı, ilçe başkanlığına aday olduğu dönemde de, şimdi de Meral Akşener’i başbakan yapmalarının mümkün olmadığını bilirdi..

Bir gün açıklarsa, Meral Akşener’i nasıl başbakan yapacaktı, bizler de öğreniriz.

Belki milyonlarca Türk insanının bilmediği bir yasayı ya da yasal boşluğu biliyordur!..

Tabii, bir de “Bu kutlu yolda davamızı sürdürmek için varız” ifadeleri de vardı aynı açıklamalarında..

Aradan geçen kısa sürede ne kutlu yol, ne dava, ne de Meral Akşener’i başbakan yapma ülküsü kalmamış, tükenmiş olacak ki, CHP’nin yolunu tutu..

Şimdi doğal olarak bende başka meraklar uyandırdı Sultan Zeynep Erciyes’in transferi..

Acaba, dün Meral Akşener’i başbakan yapacağını söyleyen Sultan Zeynep Erciyes, bugün kimi başbakan yapmayı düşünüyor?..

Transfer sonrası yeni kutlu yolu ve davası nedir?..

Bakalım bu deli soruların yanıtını çiçeği burnunda CHP’li hanımefendiden alabilecek miyiz…

 

Cadılar Bayramı şaman bayramıdır

31 Ekim’de Avrupa “Cadılar Bayramı”nı kutladı..

İzlideğim kadarıyla Türkiye’de de cadılar bayramı kutlaması yapanlar da oldu..

Nedir bu Cadılar Bayramı?..

Bildiğimiz kadarıyla anlatalım:

Hristiyanlığın Roma İmparatoğluğu’nun resmi dini olması ve papalık kurumunun kurumsallaşmasıyla Avrupa genelinde “cadı” olarak yaftalanan şamanları derilerini yüzerek, kazıklara oturtarak, diri yakarak öldürmüşlerdi..

Ortaçağda, şamanlara yönelik soykırım çol ileri boytlara taşınmış; düzenin düşüncelerine karşı çıkan düşünürler, bilim insanları, siyasetçiler dinsizlik ve cadılıkla suçlanarak idam edilmişlerdi..

Türk kültüründe kamlık, otacılık, yadacılık, Avrupa kiltüründe cadılığa dönüştürüldü..

Böğücü şamanın adı “büyücü, Yadacı şamanın adı “cadı” oldu..

Kimdi bu böğücü şaman, yadacı şaman, büyücü ve cadılar?.. Ne iş yaparlardı?..

Türk Kültüründe; Ozan, Bö, Böge, Böğü, Bahşi, Kam, Aşık, Ocak, Otacı, Oyun gibi değişik adlarla anılan Şamanlar ruhi ve bedeni hastalıkları tedavi eden hekimlerdir.

Böğü: Şaman/Kam Bilgeliği anlamına gelmektedir. Başka bir tabirle; tinsel ve bedensel hastalıkları tedavi eden, tinlerle iletişime geçen onları kullanan, kötü varlıkları uzaklaştıran büyü ve sihir yapma yeteneğine sahip, ileri görüşlü, kahin şamanlar “Böğücü” olarak adlandırılır.

Yada: Şamanların yağmur, kar yağdırmak, fırtına çıkarmak, iklimi ve hava durumunu değiştirmek için kullandığı yeşil renkli menşei üzerinde bir çok rivayet bulunan sihirli güçlere sahip olduğuna inanılan taştır. Yada taşını kullanan Şamanlar “Yadacı” olarak adlandırılır.

Şamanların çoğunlukla kadınlardan olmasının bir nedeni kadınlarda Tanrı vergisi sağaltıcı yani birtakım hastalıkları iyileştirme gücüne sahip şifa enerjisinin erkeklere nazaran daha güçlü olmasıdır.

Günümüzde hala; otacı şaman şifacı (otlarla tedavi) kültürüne yerel halk Türkçesinde: “Kocakarı ilacı” denmekte. Anadoluda Fatma Ana eli olarak bilinen el sembolü de kökenleri Umay ana ve kadın Şaman elini temsil eden şifa sembolü olarak Anadolu Türk kültüründe yaşatılmaktadır. Hatta günümüz Türkçesinde yaramaz, kabına sığmayan kız ve kadınlar için kullanılan “cadaloz” sözcüğü dahi Yadacı Şaman kültürünün farkında olmadan dilimizde yaşatılmasıdır.

Cadılar Bayramının kökeni İskit Saka Türklerinin bir kolu olan Ulu Ata Er soylu Kelt kültürüne dayanır. Kelt Kralı Tara (Türkçe kökenli isim) Döneminde bu kutlamaların yapıldığı rivayet edilir. Kelt kültürüne göre; 31 Ekimde canlılar ve ruhlar dünyasının arasındaki geçitin zayıfladığı bu nedenle kötü ruhlardan korunmak için tıpkı şaman ritüellerinde olduğu gibi bazı mekanlara yiyecek bırakılır, yani saçı saçılır.

Bir takım ritüeller yapılır. Bu kültür zamanla kutlama şeklini alsa da Cadılık denilen kültür aslında; Proto-Türkler tarafından İskit Saka ve Hun Türk akınlarıyla Avrupaya taşınan Türklerde; Kamcılık, Baksıcılık, Otacılık, Böğücülük, Ocakçılık, Yadacılık olarak tabir edilen ruhi ve bedeni hastalıkları tedavi eden ruhlar dünyasına yeraltı ve yerüstü alemlere erişebildiğine inanılan Şamanizm kültürünün Avrupa’daki belirmesidir.

Roma İmparatorluğu’nun hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesi sonrasında,  Papalığın kurumsallaşması ile Katolik hristiyanlık dini Avrupada yayılırken yani halk, zorla hristiyanlaştırılırken; Papalık, hristiyanlığın karşısında engel olarak gördüğü; ruhani kişiler olarak bilinen şamanları, karapropaganda ile küçük çocukları kaçırarak öldürdükleri kaynar kazanda pişirdikleri gibi yalanlarla halk üzerinde korku ve endişe yaratacak sekilde kötüleyerek uydurma iftiralarla “Cadı” olarak yaftalayarak Avrupa genelinde büyük “Cadı Avı” başlatmıştır.

Bunun neticesinde hristiyanlığı kabul etmeyen onbinlerce masum Yadacı şifacı insan; ağır işkenceler altında kimi zaman derileri yüzülerek kimi zaman ise; kazıklara oturtularak diri diri yakılarak öldürülmüş, korku ile hristiyanlığın yayılması kolaylaştırılmış, Papalığın; Avrupa halkları üzerindeki egemenliği sağlanmıştır.

Cadı Avı,  ortaçağda öyle ileri boyutlara taşınmıştır ki, otoriter güçler tarafından kendi bağnaz ve despot düşünce düzenlerine karşı çıkan birçok; düşünür,  bilim insanı, siyasetçi cadılıkla hiç alakaları olmadıkları halde ya dinsizlikle yada büyücülükle suçlanarak infaz ve idam edilmişlerdir.

“Cadı Avı” terimi de bu tarihsel geçmiş nedeniyle günümüzde “baskıcı, despot yönetimlerin, muhalifleri tasfiye etmek amacıyla kara çalarak, kitlesel algı yonetimi yaparak kullandığı psikolojik savaş”  uygulaması olarak olumsuz anlamda literatüre yerleşmiştir.

Avrupa’da hristiyanlığın yayılmasına karşı çıkanlar ise; hiç şüphesiz Proto-Türk Bakiyesi (Danimarkalılar, Norveçliler gibi) İskandinavlar, İskoçlar, İrlandalılar, Avrupanın iç bölgesinde yaşayan Proto-Türk kültürünü ve Şamanizmi yaşatan ulus ve halklardı. Hristiyanlığa karşı çıktıkları için bu halklara yönelik büyük katliamlar gerçekleştirilmiştir.

İşin ilginç yanı ise; benzer katliamlar Amerikan yerlilerine, SSCB ve Mao döneminde Türkistandaki ve Moğolistandaki şamanlara, müslüman din ve düşünce adamlarına karşıda gerçekleşmiştir.

Avrupa; Rönesans ve Reform Aydınlanması sonrasında artık bu kara kültür ve insanlık suçu mazideki yerini almış, kökleri Proto-Türk Şamanist Yadacı Kelt kültürüne ait Cadılar Bayramı yeniden kutlanır hale gelmiştir.

Ancak yine de; kurulu düzen tarafından (tıpkı bir zamanlar Amerikan yerlilerinin vestern kovboy filimleri ile Kızılderili olarak kötü gösterildiği gibi) korku filimleri üzerinden gri propaganda ile Cadılık kötülenmektedir. Güney Kore’deki Cadılar Bayramındaki kitlesel ölümlere bu açıdan bakmak yerindedir. Zira Güney Kore Amerikan Boardların ve Katolik Hristiyanlığın Asyaya misyoner yayma üssüdür.

Batı toplumlarının ve bizdeki bazılarının her yıl 31 Ekim’de kutladıkları Cadılar Bayramı’nın geçmişi böyle..

Cadıları, Yadacıları bol olsun..

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP