0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Bugün yapılacak CHP Adana İl Örgütü Kurultayına tek aday olarak katılacak olan Anıl Tanburoğlu’nun parti binas önünde yaptığı adaylık açıklamasını yerinde izlemiştim.. 

Tanburoğlu’nun, “hedefimiz bir büyükşehir ve en az 8 ilçe belediyesi kazanmak” şeklindeki sözler dikkatimi çekti. 

Adaylık açıklamasında en can alıcı tümceler kazanılacak belediye başkanlığı hedefi ve Gezi olaylarına sahip çıkarak Gezi’yi 5 kişinin üstüne yıkan sistemi sona erdirmekle ilgili sözleriydi. 

Anıl Tanburoğlu’nun belediye başkanlıkları ile ilgili sözlerinin dinlerken aklıma, bugün kongreden il başkanı olarak çıkacak olan Tanburoğlu’nun hangi ilçeleri gözüne kestirdiğini, hangi ilçeleri gözden çıkardığını geldi. 

Bilindiği üzere, Adana’nın dört ilçesinde belediyeler CHP’de.. 

Bu ilçeler Seyhan, Çukurova, Ceyhan ve İmamoğlu.. 

Bu durumda Anıl Tanburoğlu dört ilçeyi kazanmayı hedeflemiş oluyor. 

Yüreğir, Tufanbeyli, Aladağ, Kozan ilçelerinde belediyeler AK Parti’de.. 

Sarıçam, Karaisalı, Karataş, Feke, Pozantı, Saimbeyli ve Yumurtalık MHP’de.. 

Kozan malum, YSK’nın haksız kararıyla MHP’den alınıp Saadet Partisi’ne verilmiş, Saadet Partili başkan da geçtiğimiz aylarda AK Parti’ye katılmıştı.. 

Anıl Tanburoğlu, şimdi bu ilçelerden hangilerinde belediye başkanlığını kazanmayı hesapladı acaba.. 

Hangi ilçelerde kazanmayı olanaksız gördü.. 

O konuşmayı yaptığına, o hedefi belirttiğine göre, mutlaka ilçeleri masaya yatırmış; hangilerini kazanabileceğini, hangilerinde CHP’nin şansının olmadığının hesabını yapmıştır.. 

Açıklasa da bizler de öğrensek.. 

CHP hangi ilçelerde iddialı, hangilerinden daha seçimlere altı ay kala umudu kesmiş… 

Bir şey daha var Anıl Tanburoğlu’nun dikkate alması gereken.. 

O da, 31 Mart 2024 gecesi, 8 ilçe belediyesi kazanılmaması durumunda başarısız olarak kabul edileceği ve koltuğunu bırakmak zorunda kalacağıdır.. 

AB ülkelerinde bu denli bakımlı Türk eseri var mı? 

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, AB üyesi 11 ülkenin büyükelçileriyle birlikte gerçekleştirdiği Mersin gezisinde, Tarsus’taki “St. Paul Anıt Müzesi” olarak anılan St. Paul Kilisesi’nin ziyaret etti.. 

Türkiye Cumhuriyeti tarafından restoresi yapılan pırıl pırıl kilise/müzede, normal kilise düzeni içinde oturdular..  

St. Paul Kuyusu’ndan “kutsal” su içip, ellerinin yüzlerinin yıkadılar.. 

Avruğa Birliği büyükelçilerinin gezisinde, hıristiyanlar için kutsal bir mekan olan St. Paul Kilisesi’nin muhteşem iyi durumda olduğunu görünce insan ister istemez AB üyesi ülkelerde, St. Paul Kilisesi kadar bakımlı bir Türk/Osmanlı yapıtı var mıdır acaba?.. 

Türkiye’den gidecek elçiler, elçilik görevlileri ya da vatandaşlar, AB’nin herhangi bir ülkesinde, içinde cami düzeni içinde oturabilecekleri, bahçesinde çay içebilecekleri, önünde fotoğraf çektirebilecekleri bu kadar bakımlı bir cami bulabilme olanakları var mıdır? 

Sayın büyükelçiden yaındaki 11 büyükelçinin  ülkesinde Osmanlı’dan kalan Türk eserlerinin durumunu görebileceğimiz ziyaret gerçekleştirmelerini sabırsızlıkla bekliyoruz…