İlkelerle yüzleşmeden yetki verilenler…

İlkelerle yüzleşmeden yetki verilenler…

ABONE OL
23 Ağustos 2023 13:36
İlkelerle yüzleşmeden yetki verilenler…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Siz de benim gibi “anlamayanlardan” mısınız, bilmiyorum! Aynı parti içeresinde “farklı” adayların olmasının gereğine ne denli inanmışsam, aynı parti içerisinde “beyazın/ mavinin adamı” olmayı da o denli anlamıyorum! Bir zamanlar “adamı olmak” adlı yazım için “siyaset böyle bir şey, buna uymuyorsan içinde yer almayacaksın” demişlerdi; sanki “öyle bir oluşum” içinde olmak için başımı taşlara vuruyormuşum, önümden gidene çelme takıyormuşum, klik oluşturuyormuşum gibi!

Bir parti düşünün, partinin tüm adayları beyaz ya da maviden soruluyor, bayaz/ mavi istediklerince kayıtlı üye yapıyor, istedikleri kayıtlı üyeleri delege yapıyor, delegeler onların istedikleri isimleri örgütün başı/ yönetimi olarak belirliyor, genel merkezin “sesi” olması gereken örgütler mavi/ bayazın dediklerini yapıyor; mavi/ beyaz da çıkıp avazları çıktığında “partide” demokrasinin işlediğini, tabanın sesine kulak verildiğini söylüyorlar!

***

Şu an politikada “bir yerlerde” olanlar, böyle gelişmelerin olmadığını, her şeyin demokrasi çerçevesinde yürüdüğünü, karşılıklı anlayışa dayalı olduğunu söylemesin sakın! CHP’de yaklaşan seçimler öncesinde, geçtiğimiz günlerde birçok kentte delegeler belirlendi! Kim, nasıl, kayıtlı üyenin kaçıyla “delegelerin” oluştuğunu bilen var mı? O “delegeler” şimdi, bölge örgütlerini seçiyorlar! Sizce nasıl bir sonuç ortaya çıkar; düşünün…

Özgür düşüncenin olmadığı, “adamı olmak” anlayışının egemen olduğu yerde tüm oluşumlar tabandan kopmak/ yurttaşın yaşamından uzaklaşmak durumundadır! Orada “tabanın” sesine yer yoktur, “adamı” olmak büyük önem taşır!

***

CHP’nin önceki dönem milletvekillerinden, gazeteci Barış Yarkadaş bir sosyal medya paylaşımda “Özgür Özel’in de katılarak konuşma yaptığı kongrede, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu destekleyen, Özel’e karşı çıkan ekibin adayı Heval Şahin Turan 213 oy aldı, yeni ilçe başkanı oldu” diyor! Yarkadaş’ın burada vurgulamak istediği olgu şu: siz ne denli “değişim” yanlısı olursanız-olun, partinin delegeleri “değişim” istemiyor, on yılı aşkın süredir genel başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “benzemezlere” yaptıklarını ödün olarak görmüyor, gemiyi ancak Kılıçdaroğlu’nun kıyıya çıkaracağına inanıyor!

İsimler üzerinde durmak değil amacım; iyidir, dürüsttür, güvenilirdir… Ama inandırıcılığı yoksa, ödün veriyorsa, kendi tabanını dağıtıyorsa, her seçim öncesi öngörüleriyle seçmeni hayal kırıklığına uğratıyorsa, seçim sonrası gereksiz/ dayanaksız gerekçelerin ardına sığınıyorsa, “benzemezleri” yanında tutmayı erdem sayıyorsa, bundan da “en çok” partiye yıllarını vermiş olanlar zarar görüyorsa… Bu anlayışın “kalması” için verilen çabayı hoş görülmez!

***

Bu “yanlışı” allayıp/ pullamaları hiç anlamayacağım! Biri “gücünü” kullanarak, diğeri “gücü olana sığınarak” yürütülen politik gelişmelere kendimi “yakın” bulmadığım gibi, “halkın/ tabanın sesi” olabileceğine de inanmıyorum!

Bugünkü durum ortada! Birçok konuda “ayrı düşünen” benzemezlerin mecliste varlığı ne anlama geliyor, bugün söyledikleri “küçültücü” sözlerin dayanağı nedir siye sorulacak olursa; CHP’nin ilkeleriyle yüzleşmeden yetki verilenlerin ortaya koyduğu “politik tablo” derim! Bu kadar! 220823

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP