0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Teknoloji geliştikçe daha da daralıyoruz, özgürlük alanlarımız kısıtlanıyor, daha çok tuzağa düşürülüyoruz, daha çok aldatılıyoruz…

Oysa teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan yaşamının daha da anlamlanmasını, daha da güven altında olmasını isterdim! Bire bir yaşadığım olayın aynısını ya da benzerini yaşamayanın olduğunu da sanmıyorum; özellikle de cep telefonunuz varsa…

Şu an cep telefonu olmayan kaldı mı ki? Bakmayın siz “iktidarın” sıkıştığında “herkesin elinde akıllı telefon” demelerine, salgın sürecinde ilkokula giden çocuklarımızı bile bu “tutsaklığa” ortak yapan başkası değildi!

***

Teknoloji şu an vahşi kapitalizmin avuçlarında; istediği gibi kullanıyor, istediğini alıyor, istediğini tükettiriyor, istediğini gereksinim yapıyor, istediğini yaşamımızın odağına yerleştiriyor!

Zaman olarak uygun musunuz, gereksiniyor musunuz düşünmeden, salt kendi varlığı için…

Çeyrek yüzyıldır kullandığım “542’li” hattın gün içerisinde kaç kez arandığını bilmiyorum dersem yeridir! Bir başka deyişle, gün içerisinde kaç kez “taciz” edildiğimi de bilmiyorum!

Daha iki gün önceydi, sabahın dokuzu, aranmaya başladım! Kapattım; yeniden arandığımda toplantı salonundaydım! Yeniden aranmamak için telefondaki sesi sonuna dek dinledim! Şu an kullandığım, bana yeterli olan “tarifemi” değiştirmemi istiyorlardı! Sonra da bir numarayı tıklamam… Karşıma konuşan biri çıkması, ona “beni taciz ediyorsun” demeyi istediğim için “tıklamayı” gerçekleştirdim!

***

Telefonla aramalar dışında pek ilgilenmem! Geç saate “nedensiz” olarak mesajlara baktığımda, kullandığım “542” hat operatöründen art arda gelen; yeni bir “tarifeye” geçtiğimi, “yeni redli avantaj” kampanyasına katıldığımı, “her şey dahil” kampanyasının “iptal” istemini gerçekleştirdiğimi belirten birkaç iletiyle karşılaştım! Bana uygun beş ay önce yenilenen kampanyamı neden değiştireyim ki?

Akşamın ilerleyen saatinde “müşteri hizmetlerini” aramama karşın, “ben dijital asistanınız” diyen sesten başkasına ulaşamadım! Kaç kez aradıysam, o denli de dinledim! Kandırılışıma kızdım!

***

Sabahın dokuzunda yeniden aramaya başladım, çeyrek yüzyıldır kullandığım telefon operatörünün müşteri hizmetlerini. Karşıma biri çıktığında saat onu geçiyordu! Durumu anlattım, beklememi söyledi, bir süre sonra da “yeniden” eski “tarifeme” geçtiğimi belirtti!

Dünün akşam saatleri, yine biri aradı “542’li” hattımı, öğle dolayında yaptığım “iptalin” yirmidört saat geçmesi nedeniyle geçerli olmadığını, söyledi!

Dünden onca çabam, sabahtan başlayan uğraşım, operatörce dolandırılışım/ “taciz” edilişim, istediğim yere ulaşamayışım; böyle bir teknolojiyi sevmiyorum!