Altı yaşında…

Altı yaşında…

ABONE OL
13 Aralık 2022 16:42
Altı yaşında…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

İşin içerisinde çocuk olunca, “taciz” olunca “insanım” diyenin içinde dağlar yıkılıyor, denizler taşıyor, ormanları yükselmiş alevler sarıyor!

Daha altı yaşında, süt dişleri bile düşmemiş, akranlarıyla “evcilik” oynadıkları çağları…

Altı yaşın enerjisini bilirsiniz; koşarlar, zıplarlar, ip atlarlar… Birçok ev aletlerini yeni kullanmaya başlarlar… Her gerçekleştirdikleri “yeni” eylem sonunda sevinirler, varlıklarını öğrenmeye başlarlar, akranlarını/ hem cinslerini seçmeye başlarlar…

Altı yaşındaki çocuğun dünyaya baktığı penceresi başta ailesidir, ev içerisinde büyüklerinden gördükleri, duyduklarıdır; bir başka dünyanın/ yaşamın olduğunu düşünmezler!

Hele yirmi yıl öncesine gittiğimizde…

***

Günlerdir konuşuluyor. Bir tarikat yapılanması içerisinde, ailesinin “rızasıyla” altı yaşındaki bir kız çocuğa yıllardır sistemli biçimde “tecavüz” edildiği ileri sürülüyor!

Kaşı anne/ gözleri baba olan çocuklar, yine aynı anne/ babanın da istemiyle yaşları yolun yarısına yaklaşan yaş/ anlayış erdemini göstermekten uzak canlılara sunulabiliyor!

Basına yansıyan, üzeri buzlanmış fotoyu gördünüz mü hiç bilmiyorum; gözleri var, kulakları var, burnu/ ağzı var, bir de kendini nitelendirdiğine inandığı sakalı var!

Sözde sarmış, hafifçe de başını çocuğun olduğu yana eğmiş, “bu benim” sahiplenmesi içerisinde de; onun daha çocuk olduğunu, onun daha akranlarıyla “sanal” oyunlar oynaması gerektiğini, onun daha okuması/ yaşaması/ öğrenmesi/ yaşananları sorması-sorgulaması, süt dişlerini dökmesi gerektiğini bilmeyecek denli “cahiliye dönemi” kalıntısı olduğunu bilmiyor olmalı…

***

Altı yaşındaki çocuk bugün yirmidört yaşında. Aileden sorumlu bakanın yaptığı açıklamaya göre de iki yıl önce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu! Ancak dava iki yıl sonra açıldı!

Gerek mecliste yapılan tartışmaları gerekse çeşitli medya organlarında yapılan tartışmaları izlerken bile “utandım” doğrusu…

Altı yaşındaki çocuğunu, “cahiliye dönem” kalıntısı birinin eline bırakan anne/ baba/ çocuklardan oluşan “en küçük” topluluğun adı eğer “aileyse”, “bu tartışmalar aileye zarar veriyor” denilerek yaşananlar örtülmeye çalışılıyorsa, “sözün bittiği” yerdir orası!

Hiçbir kurumu olduğunca, “aile” kurumunu da aşağılamak, yok saymak gibi bir düşünce içerisinde değilim! İçinin boşaltılmasını, kötüye kullanılmasını, zarar verilmesini, sorulduğunda “insan” olduklarını söylemelerine tepki gösteriyorum!

Altı yaşındaki çocuğa yıllarca “taciz” uygulayan bir yapıyla/ anlayışla/ dava açmak için iki yıl bekleyenlerle aynı dünyaya sahip değilim!

131222

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP