0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Bugün “iktidarı” suçlayacak, yurttaşın desteğini çekmesini sağlayacak o denli çok etken var ki!

Herkes yaşadığı, solumasında/ yürümesinde/ uyumasında/ sabahında/ gecesinde/ çocuklarında/ kışında/ yemeğinde en anlaşılabilir biçimde “alım gücünde” bunu görüyor!

İstediğince “iktidar” yaşamın bir yanlarını allayıp pullasın, insanlar sokağa/ pazara çıktığında neye/ nasıl ulaşabiliyor, ayırdığı harcama bedeli yetiyor mu ona bakıyor!

Bir ailenin sofrasında neyin eksik olduğunu, o öğünde neyi eksik koyduğunu, nasıl beslendiğini, nasıl doyduğunu bilmiyor/ anlamıyor mu sanıyorsunuz;

İnanın, kocaman yanıyorsunuz!

***

Bazen sosyal medya üzerinde algı oluşturmak için yapılan yayınları izlerken, üzülmüyorum!

“Yalan parayla mı, ağzı olan konuşur” diye bir tümce var, zaman zaman duyduğum; ama gerçekten, kocaman adamların anlattıklarını/ söylerken bile “nasıl” yüzlerinin kızarmadığına donup bakıyorum…

Yaşı yetmişin üzerinde biri, emekli olduğunu, aylığıyla çok güzel geçindiğini, kimseye el açmadığını, “iktidarın” da yurttaşlar için çok güzel şeyler yaptığını söyledi.

Konuşturmacı, kira ödeyip ödemediğini sorunca da; Almanya’dan emekli olduğunu, kira ödemediğini, kira getirecek evlerinin olduğunu açığa vurdu!

Konuşturmacı, “demek bunun için emekli aylığınız yetiyor” dediğinde de “herkes aldığından, yediğinden memnun” deyip yoluna yürüdü!

***

İnsan doyamıyorsa, kış ayı da geldi/ ısınamıyorsa, çocuklarını ayaza karşı sabahın karanlığında okula gönderirken hem harçlığını veremiyor hem de mevsimlik giysiler alamıyorsa, alacak olsa sofrasına koyduğu ekmekten de vaz geçecek duruma geliyorsa…

Geçtiğimiz gün üç/ beş akranla söyleşirken, içlerinden biri “kazan” dedi!

Kazanın içi ne denli kolay doluyorsa yaşam o denli rahat, ne denli zor doluyorsa o denli zordur!

“İktidar”, ta baştan bu yana yurttaşların yaşamlarını zorluğa sürükleyecek etmenler yerine, içinden birazını insana, insanın eğitimine, insanın geçimine, geleceğine ayırmış olsaydı bu denli acı olmazdı!

***

Tüm bunlar yaşanırken, yurttaş kılı/ kırka bölerek yaşamını sürdürürken “muhalefetin” ne yaptığı, ne denli inandırıcı eylemler içerisinde olduğu neden görülmüyor daha?

Bu işin “ötesi/ berisi” yok! Eğer “muhalefet” yerel yönetimlerine umut bağlıyorsa bıraksınlar böyle avazları çıktığınca bağırmayı, bu sistemin sürmesi için “figüran” görevi gördüklerini ortaya koysunlar, insanlar da umutlarını kessinler!

Yok eğer, sözlerinde içtenseler de yurttaşa inandırıcı etmenlerle gelsinler; yeter ama!

091122