Hiç böylesini görmemiştim, ya da…

ABONE OL
1 Nisan 2022 10:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Sabahtı. Son alışımda sütçü “bir sonraki alışta bir lira zamlı alacaksınız” demişti. Her zamanki saatler, önce aradım, ardından nerede olduğunu, ne zaman “aynı yerde” olacağını sordum. Anlaştık!

İlkyazın serin havası olunca, zamanında da önce çıktım evden, elimde beş litrelik bidonla. Yürüyecektim. Evle en çok beş, bilemediniz altı dakika sürüyor.

Geçtiğimiz günlerde, apartmanın bahçesinden çıkarken yüz yüze geldiğimiz okul inşaatının bahçe duvarına çok kızmıştım. Yedi metrelik sokak yolunun bir ucu beşbuçuk, diğer ucu altı metre olunca, “bu darlık oldu mu şimdi” diye sormuştum. Duvar örenlerin başında duran yüklenici de “biz belgede yazanı yapmak zorundayız, yolun değil okul arsasının noktalarına bakarız” demişti! Peki, yüklenicinin eline verilen belge neydi, verenler yolun ne kadar genişlikte olacağını bilmiyorlar mıydı?

Yoldan geçenler olsun, apartmanda oturanlar olsun çok söylenmiştik! İsteğimiz olmuştu işte! Daha bir hafta önce yapılan duvarı yerinden söküyorlardı! Yolu genişleteceklerdi de, yazık değil miydi bunca yapılanlara…

Sokak yolu yedi metreye çıkarılacaktı da; suçlusu kimdi peki? Hep karanlıkta kalacak!

***

Sütçünün satış noktasına vardığımda, en az on kişi vardı bekleyen… Verdiği saate daha üç dakika vardı ama olsun!

Bekleyenlerin arasında “süte zam yaptı mı” diye sordu biri, diğeri “üç gün önce aldığımda zamlıydı” dedi, ilk konuşan “demek ki bu gün beş lira daha fazla ödeyeceğim” dedi, diğeri “sütçüye de bir şey diyemiyoruz ki” dedi, ilk konuşan “doğrusun, yalnız süt mü, mazotu görmüyor musun, aldı başını gitti” dedi, diğeri “sonumuz ne olacak böyle, markette/ pazarda hiçbir şeye para yetiremiyorum” dedi, ilk konuşan konuşmayı sürdürdü…

Ticaretle uğraştığım dönemde, daha on yıl öce, müşteri “neden bu kadar pahalı veriyorsun” derdi! Ürünü anlatırdım, niteliğinden söz ederdim, gerekçelerini sıralardım da “gönlü” olurdu müşterinin! Şimdi öyle mi; burada bekleyenler, o denli alım güçleri bozulmasına karşın, satıcının içinde bulundukları kıskacı göz önünde bulundurarak, arada bir kendileri soruyor! “Sıkıntıların oluyor mu, ne zaman zam yapacaksın, üretimde zorluk yaşanıyor mu” sorularını yönetiyor!

Sözüm ona, eğer sütçü “zamlı olacak” demişse, mutlaka geçerli gerekçesi/ haklılığı vardır…

Saate bakıyorum, beş dakika geçerken geldi sütçümüz. Arkasında paslanmaz süt güğümlerinin olduğu pikabı durdu, inerken bir başka neşeliydi, yüzü de her zamankinden başka gülüyordu, “ne oldu, şensin” demeyi tutmadan içimde söyledim.

“Nasıl sevinçli olmam ki, sizin haberini yok mu ki” diye sordu. Ne olmuştu ki, neyden haberimiz yoktu, anlamış değilim…

“Hükümetin yaptığından da haberiniz yok o zaman” dedi. “Tüm üreticilere peşin destek ödemesi yapacağından, besicilere yem vereceğinden, tüm kdv’nin yüzde beşe indiğinden, akaryakıtta/ doğalgazda/ elektrikte ötv’nin sıfırlandığından da haberiniz yok o zaman… Sabah süt toplarken duydum bende, sütün fiyatını yarıya düşürdüm, kilosu üç lira” dedi.

“Şaka mısın” diyeceğim, “bak burada saatlerdir bekleyenler var, oyalama” diyeceğim de; sıradakilerden dediği gibi fiyat alıyordu, parasının fazlasını elinde tutanlar gülerek gidiyordu, sütçünün sevincine de diyecek yoktu…

***

Daha yarım saat önce apartmanın kapısında kimseyi görmemiştim, apartmana girişte karşılaştıklarımla selamlaşırken “aynı” sütçü sevincini gördüm.

Alt komşulardan biriydi, “insanımız bu sevinci hak ediyordu” dedi, “öyle” dedim. “Ama çok acı çekti insanlar, çok çok yoksulluk yaşadı, ekmek alamayanları biliyordum, acaba ekmeği kaça indirmişlerdi, bir liradan fazla olmamalı” dedi, “öyledir mutlaka” dedim.

Kapıyı açan eşim “ne olmuş öyle” dedi, “anlamıyorum biliyor musun” diyorum, “beş litrelik yağ otuz liraya düşmüş biliyor musun, bir de dolar tepetaklak; beş lira” dedi, “bir haber kanallını aç” diyeceğim de; açık bile…

Tüm bakanlar bir arada, “halkımıza bu güne değin yaşattıklarımızdan dolayı özür dileriz” diyorlar. “Bu güne değin açık olmadık, kibir üzerimizdeydi/ hırslıydık, birazdan muhalefet partilerinin genel başkanları da burada olacaklar, birlikte bu güzelim yurdumuzu yaşanılır bir ülke yapma sözü vereceğiz”” diyorlar!

Hiç böylesini görmemiştim; tüm parti başkanları yan yana, “sütçü” gibi neşeliler, “kardeşlik türküsünü” birlikte söylüyorlar…

Kendime çimdik atıyorum; yok aslında atmıyorum/ sarsılıyorum! “Neler oluyor” dememe zaman yok; kalk artık, doğum günün bu gün nisan bir, diyor! Hepsinin “düş” olmasına, “bu gün” adına kızıyorum!

31032022

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP