Hayatımız darbe

Hayatımız darbe

ABONE OL
9 Şubat 2022 13:21
Hayatımız darbe
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Bizim Hayatımız Darbe” deyişi, bazıları için üç kelimeden oluşan basit bir cümledir. Bazıları için ise hayatlarını karartan, kendilerinin ve çocuklarının geleceklerini perişan eden bir insanlık ayıbıdır.

Biz ikinci gruptayız. 1960 Askerî Darbesi, babam Demokrat Parti İzmir Milletvekili rahmetli Eczacı Kemal Serdaroğlu’nu aldı götürdü. Sadece babamızı değil hepimizin hayatını, aile servetini, umutlarımızı da aldı götürdü. Önce idam, sonra müebbet, sekiz ayı “hücre” cezası olmak üzere 5,5 yıl hapis.
“Darbe” yıktı geçti.

1980 Askerî Darbesinde, Bergama Belediye Başkanı idim. Darbe, gencecik iki insanın yani eşimin ve benim geleceğimizi, umutlarımızı aldı götürdü. İşkenceler, hapisler, sıkıntılar bize armağan olarak kaldı.

12 Eylül 1980 Darbesinden sonra, darbe yönetimine karşı “demokrasi mücadelesi” başlattık. Gücümüzün yettiği kadar, darbecilerle ve onların şakşakçılarıyla boğuştuk.

Gerek 1960, gerekse 1980 darbelerini bizzat yapanlar hariç, “Askere” hiçbir kırgınlığımız olmadı. Kayıplarımızı-ızdıraplarımızı, Demokratik Rejim için verilen mücadele sırasında yitirdiklerimizi  “görev zararı” kabul ettik, hep daha kaliteli bir demokrasi için çalıştık, hala da çalışıyoruz!

Bu mücadeleyi yapan demokrat insanlar arasında, bugün iktidarda olan bademlerden veya bunları yetiştiren büyük bademlerden bir “Allahın Kulunu”  hiçbir zaman görmedim. Ya derhal yer altına inip, toz oldular, ya da darbecilerin emrine girdiler. Darbeciler “git” dedi, bunların ağababası İsviçre’ye gitti, darbeciler “gel” dedi, geldiler ve askerin emriyle siyaset yaptılar.
Anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulunda, yüzlerine karşı söylenenleri yalayıp-yuttular, önlerine konan evrakları imzaladılar. O gün sustular, tek kelime etmediler, koltuk tatlı geldi, başüstüne- derhal efendim dediler.
Şimdi, “demokrasiye darbe” olarak ilan ettikleri olaya, o zaman demokrasiyi savunmak, dediler!

Bademler, demokrat olduklarını söylerler ve askerden nefret ederler.
Ama asla demokrat değildirler. Demokrasiyi “Araç” olarak görürler.
Kendi fikirlerine karşı olan herkesi “Demokrasi düşmanı” diye damgalarlar.
Asker’den, ülkenin birliğini-bütünlüğünü sağlayacak en önemli güç olduğu için nefret ederler. Ellerinden gelse Atatürk’ün ordusunu toptan yok edecekler!

Nazlı Ilıcak denen FETÖ tetikçisini, yaşı 72 olduğu için tahliye ederler, fakat
yaşları 82-90 yaşında olan ve hepsi hastalıklarla boğuşan emekli Komutanları
kanunsuz olarak zindanda tutmaya devam ederler!

*Devlet kadrolarını Cemaat-Tarikatlar arasında paylaştırmak, demokratik rejimlerde olmaz, ancak bunların dönemlerinde olur.

*Her seçim öncesi PKK yöneticileri ile anlaşıp “ateşkes” ilan etmek ve oy toplamak, sonrasında ise vatan evlâtlarının ölmesine izin vermek, demokratik rejimlerde olmaz, ihanetin tavan yaptığı bunların dönemlerinde olur.

*Kendi iktidarınıza karşı tehdit olarak gördüğünüz kişileri, sahte dijital deliller oluşturup, yıllarca hapiste tutmak, demokratik rejimlerde olmaz, adaletin yerlerde süründüğü bunların dönemlerinde olur.

*İnsanların “sadaka” paralarını toplayıp, bu paraları kendi siyasi emelleri için metresleriyle birlikte kullanmak ve bu hırsızlığı yapanları korumak, demokratik rejimlerde olmaz, ahlâkın iflas ettiği, bunların dönemlerinde olur.

*Hırsızlık yapanları, devleti dolandıranları, belediye soygunları ile köşe dönenleri, dokunulmazlık zırhı ile sarıp-sarmalayıp, millete namus satmak
demokratik rejimlerde olmaz, ancak bunların dönemlerinde olur.

Eyy Bademler;
Lafla demokrat olunmaz. Demokrasi “Hamilelik” gibidir. Azı, çoğu olmaz.
Ya hamilesinizdir, ya değilsinizdir. Ya demokratsınızdır, ya değilsinizdir. İcraatlarınıza bakınca sizin hamileliğiniz gizlenemez hale gelmiş durumda, karnınız burnunuzda, doğurmak üzeresiniz. Doğumunuz çok sancılı geçecek.
Eee ne demişler, tenhada öpüşen- aleni doğurur. Demokrasilerde hiçbir şey gizli kalmaz. Herkes hesap vermek zorundadır, bundan kaçış yoktur.
Devr-i Sabık yaratıp, hukuk önünde hesap sormak DOĞRU Partinin Türk Milletine verdiği sözdür…

09 Şubat 2022

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP