Faturayı ödeyecek sizsiniz!

Faturayı ödeyecek sizsiniz!

ABONE OL
14 Şubat 2022 11:26
Faturayı ödeyecek sizsiniz!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

İktidara yakın bir gazeteyi elinize aldığınızda; ülkede her şeyin yerinde olduğunu, yurttaşın yaşam pahalılığı gibi bir sorununun olmadığını, gençlerin iş kaygısının bittiğini, herkesin mutluluğunu göstermek için “sıraya girdiğini” göreceksiniz…

Yaptığı komikliklere kendinin bile gülemediğine inandığım, “sanatçı” kimliğiyle anılmasından dolayı tedirgin olduğum, “iki yandaş” söz etmesinin ardından gündemde kalan bir çiftin “sevgililer günü” nedeniyle söyledikleri “iliklerimize kadar yaşadığımız bir gün” alt başlıklı bir haber logonun bir yanında, diğer yanında geçtiğimiz gün yaşamını yitiren Haydar Dümen ile ilgili “Türkiye’nin en renkli doktorunu kaybettik” haberi…

Hemen logonun altında, corona virüs test sonucu pozitif çıkmasının ardından ilk kez dışarıya çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “vatandaşı enflasyon karşısında ezdirmeyiz” başlığının altında “biz vatandaşımızı çok daha rahatlatabilmek için elimizden gelen her türlü gayreti yaptık, her türlü indirimi uyguladık, uygulamaya da devam ediyoruz” sözleri yer alıyor.

Onun da altında, üniversiteye girmek isteyen, mezun olduklarında “iş yerine” içine kapatılan/ yaşamla iletişimi kırılan gençlere bir müjdeli haber: Üniversiteye girişte barajlar kalktı. Haberin alt yazısı da şöyle: Açıklamaya göre ön lisans-lisans programlarını tercihte TYT için 150, AYT için 180 olan baraj kaldırıldı. Puana, orta öğretim başarı puanı eklenerek yerleştirme puanı elde edilecek…

Bu haberlerin sağ yanında geniş bir bölümde “Gerdikçe geriyorlar” iri başlıklarının altında, “ABD ile Rusya’nın açıklamaları/ girişimleriyle Ukrayna’da kriz tırmanırken Biden’in 3. Dünya Savaşı’nı teleffuz etmesi dünyayı gerdi…

Onun da altında, Hazine- Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, ekonomiye ilişkin yaptığı açıklamanın başlığı; Yastık altı hedefi 25 milyar dolar… Yastık altındaki 250 milyar dolarlık altının yüzde onunun ekonomiye çekileceği düşünülüyor…

***

Sıradan bir “iktidarla” yakın ilişkisi, yandaşlığı olmayan bir gazetenin ana sayfasını inceleyelim. Halkın, sokağın sesine hangisi daha yakın, hangisi yaşanan bu süreci daha “yalın” biçimde anlatıyor; görelim…

Logonun üstü yok, sola dayanmış, sağ yanda “Ayrımcılıktan kurtulmalı” başlıklı bir kitap tanıtımı var. Yazar Tülin Tankut’la son yapıtı “Çocuk inadı” üzerine bir söyleşi yapılmış. Tankut, söyleşide çocuk yazının baskı altında olduğunu belirtmiş.

Logonun altındaki başlık, “Son faturayı halk kesecek” başlıklı haberin alt başlığı şöyle: kriz derinleşiyor. Fahiş zamlara karşı eylemler yayılıyor, iktidar ise zam, pahalılıkla dalga geçiyor, son sözü halk söyleyecek… Haberin görseli bir karikatür, onun da sağında son günlerde “iktidara” yakın isimlerin kullandığı tümcelere yer verilmiş. Şöyle; muhalefetin anlattığı gibi bir durum söz konusu değil, bu zamların oluşmasında bizim hiçbir dahilimiz yok/ en büyük dahil CHP’dir, vatabdaş on liralık doğalgaz kullandı/ iki lira ödedi…

Haberin sağında sendikal çalışanlarının haberi, başlık: Biz gemileri yaktık asla pes etmeyiz… İşçi aylığına zam yapılması istediği/ sendikası işvereni zorladığı için “patron” çalışanların işlerine son veriyor. İşçiler, çalıştıkları işyerlerinin önünde eylem yapıyor.

Haberin altındaki başlık şöyle: “Uzaktan çalışma gibi uzaktan sağlık devri”. Sağlık Bakanlığı’nın önceki gün yürürlüğe koyduğu düzenlemeye göre artık uzaktan sağlık hizmeti sunulabilecek, e-reçete yazılabilecek, rapor verilebilecek… Bazı hekimlerse, yönetmeliğin fiziki muayenin yerini tutmayacağı, her sorunun yanıtı bilinemeyeceği, hastanın ilacı yanlış kullanabileceği, meslek hatalarının olma olasılığının yüksekliğini dile getiriyor.

Diğer başlıklar da şöyle: Şimdi de hafız eğitimi için para dileniyorlar, Greve çete saldırısı, Bir zam da ekmeğe, Diyanet dilsizleşti, Liderler bir arada, Nebati’nin gözleri nasıl ışıldamasın, Batsın sizin adaletiniz, Maden bir şehri yutacak, İşçi alacaklı Tekzen borçlu, AKP’lilere hayat güzel…

***

İki hafta sonu gazete; biri “iktidara” yakınlığıyla biliyor, diğeri de “iktidara” uzaklığıyla… Değerlendirmeyi “ben” yapmak istemiyorum. Herkesin yaşadığı bungunluk, sevinç, umarsızlık, görmezden geliş ortada. Bu iki gazete masanızda olsa hangisini “size” daha yakın görürsünüz, hangisini “sizin” yaşadıklarınızı dile getirmesi bakımından önemsersiniz?

Birinde iri bir başlık atılmış, “Vatandaşı enflasyon karşısında ezdirmeyiz” deniyor, diğerinde “Son faturayı halk kesecek” sözlerine yer veriliyor!

Yaşadıklarınızı, çektiklerinizi, acılarınızı, sevinçlerinizi “bir siz” bilirsiniz; başka söze gerek yok, faturayı ödeyecek sizsiniz!

 

120222

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP