0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sosyal medya, toplumun “çığlık” alanı…

İçerisinde “hakaret/ düzeysizlik” olmadıkça yararı da yadsınmıyor!

Eskisi gibi ne maça gidip “içini” boşaltabiliyor insan, ne de iki tek atıp gecenin karanlığına bağırabiliyor!

Modern toplum “böyle” bir şey demek ki;

İçindekileri sessizce anlatacaksın, ses tonun kimseyi rahatsız etmeyecek!

Ancak yazdığın “bir tümce” bir yerleri hem kızdırabilecek, hem de çileden çıkartabilecek!

Geçtiğimiz yıl ABD Başkanı olan Trump bile açıklamalarını sosyal medya üzerinden yapardı; unutmayalım!

Son zamanlarda bizde de öyle değil mi?

Üstelik bizde hem siyasetçiler açıklamalar yapıyor, hem de istifasını “buradan” duyurabiliyor!

Ne gerek var sanki oralara varmanın, durumu anlatmanın, göz göze gelerek daralmanın…

Geç bilgisayarın karşısına, ya da al eline akıllı cep telefonunu, içinden geçenleri, söylemek istediklerini, sanki herkes karşındaymış/ yan yana oturuyormuş gibi yaz!

Üstelik bir değil, binlerce izleyenin yazdıklarını okusun, düşüncelerini öğrensin!

***

İşin şakası ya da işin gerçeği “böyle” yaşıyoruz!

Eskiden “bir fotoğrafı” için günlerce emek harcadığımız/ yollarına göz koyduğumuz sevdiğimiz olurdu, bir başkasında olmasını/ bir başkasının bakmasını istemediğimiz; şimdi sosyal medya çeşitlerinde istenmeyecek denli çok görüntü paylaşmasına izleyiciyiz!

Yine eskiden bir başkasına gidilirdi fotoğraf çekmesi için, o da duruşunu/ gülüşünü/ bakışını kontrol ederek deklanşöre basardı; şimdi, yabancı söylemini sevmediğimden “öz çekim” diyeceğim yöntemle “daha iyisi” yapılıyor!

“Öz çekimin” zamanı, saati yok! İstediğin zaman çek! Çektikten sonra sosyal medyada yayınla…

Yine “işin şakası” olsun; böylesi paylaşımlar sosyal medyada beğeni topluyor, ne denli beğenilmişsen/ o denli “sevinçle” doluyorsun!

Sistem insanların masa başında “tepki” göstermesinden, dışarıda/ sokakta kalabalık yapılmamasından, sessizlikten hoşnut gibi!

Üstelik tüm bunlar, “sistem için” bir düğmenin başında; hem karartmak, hem de kimin nerede olduğu bulmak zor değil!

***

Sosyal medya bir “çığlık” alanı…

Belediye ekmek büfesinde sıra beklediğiniz, bankaya kredi için başvurduğunuz, parkta oturduğunuz, canınızın istediği şekeri çocuğunuza alamadığınız, birini sevdiniz karşılığını alamadınız, “iktidara” kızdınız ağzınızı bozduğunuz (burada, biraz dikkat, yerin kulağı var…), “muhalefeti” yerinde bulmadığınız, okulda birinin tavrı hoşunuza gitmediği için kızdığınız, sürekli aracınızın üzerine sigara külü atıldığına tanık olmanız, marketten aldığınız ürünün kullanım süresi dolmuş olması, elektrik/ doğalgaz/ akaryakıt fiyatlarından dolayı acı çektiğiniz, pazardan sebze/ meyve almakta zorlandığınız, asgari ücretle yaşamaktan boğulmalarınız…

Her tür içinizi kemiren “çığlığı” sosyal medyadan paylaşabiliyorsunuz, üstelik “sizin” koşullarınızın aynısını yaşayanlarla da tanışıyorsunuz. Birlikte söyleşiyorsunuz, kim/ nereli olduğunu öğreniyorsunuz…

***

Yakın zaman değin “bilindik” isimlerin “çağlıklarını” görmek/ duymak zor olsa da; son yıllarda “daralmayı” herkesin yaşaması nedeniyle artık “çığlığın” sınırı da kalmadı!

Şu elektrik/ doğalgaz/ akaryakıt zamlarının “acımasızca” yükselmesinden dolayı çığlık atan/ atana…

Daha dün birkaç medyatik isim, oturma odasından fotoğraflar paylaşmışlardı; biri oldukça ilginç, yanakları kızarmış, battaniyeye bürünmüş, “elektrik/ doğalgaz” faturalarının yüksek gelmesi nedeniyle “üşüdüğünü” belirtiyordu!

Bir başkası, “evini” terk edeceğini “trafoya” yerleşeceğini belirtiyordu!

Elektrik/ doğalgaz faturalarına “itiraz” etme hakkınız yok! Yönetim ne karar aldıysa, “iktidar” neyi uygun bulduysa, yurttaşın “alım gücüne” bakılmaksızın uygulanıyor!

Bir çırpıda elektrikte “alt birim” belirtilerek, “birimi” aşanın faturası ikiye katlandı, emekli maaşına yüzde yirmibeş zam yapılan ülkede; kim ne dedi, kim ne yapabildi, etinden/ ekmeğinden/ beslenmesinden kısarak ödemekten başka?

En son, sanki yurttaşın “alım gücünde” değişen bir şey olmuş, ya da yurttaşın temel gereksinmeleri sağlaması için “yaşamsal” bir karar alınmış gibi; “alt birimi” yükselttiklerini, “bayram havasında” alanlarda duyurdular!

Sosyal medya “çığlıkları” burada da devredeydi; asgari ücretli daha almadığı “zamlı maaşının”, nereye/ ne denli yeteceğinin çizelgesini yayınladı!

***

Sosyal medyada oluşan “çığlık” nasıl susturulur?

Bunun iki yolu var; ya “çığlığın” nedenlerini ortadan kaldırır/ yurttaşın sorunlarını çözersiniz, ya da sosyal medya üzerinde binlerce “yandaş” hesap açarak/ oluşan çığlıkların asılsız/ yalan olduğunu,  “hakaret/ düzeysizlik” sınırını aşarak yayarsınız!

Üstelik arkasınaa “iktidar/ muhalefet” gücünü alarak!

Bunlara sosyal medyada “trol” adı veriliyor, “sanal dünyada olmanın verdiği bilinmezlikle kötülük yapan, saldırgan/ küçümseyici saldıran kişi” olarak tanımlanıyor!

“Troller”, hiçbir zaman elektrik/ doğalgaz/ akaryakıt zamlarının verdiği “acıyı”, sosyal medya “çığlığının” anlamını bilemeyecek!

Öyle koşullandırılmışlar çünkü!

010222