Adana dördüncü “büyük” olur mu?

Adana dördüncü “büyük” olur mu?

ABONE OL
24 Şubat 2022 17:01
Adana dördüncü “büyük” olur mu?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Olmaz, diye bir şey yok! Yeter ki taşların yerli/ yerince oturtulması için gerekene “içten/ yalansız” çaba harcansın!

Örneğin “ben” denilmesin, örneğin “yanlışa” giden yol değiştirilsin, örneğin emeğini üretime katacak olan engellenmesin, örneğin “bilgisizlik/ beceriksizlik” ödüllendirilmesin, örneğin koltuk uğruna “emek” gözden ıraklaştırılmasın, örneğin işe yaramayan öğeler ayıklansın, örneğin süs olsun diye koltuklar doldurulmasın, örneğin dürüst olunsun/ yalandan uzak durulsun/ önce insan denilsin…

Adana, eğer doğal yapısını, varsıllığını, önemini görebilir/ anlayabilirse “olanaksız” diye düşünmem!

***

Geçtiğimiz günlerde, Adana Sanayici ve İş Adamları Derneği’nce (ADSİAD) düzenlenen Yatırımda Devlet Desteği ve Yatırım Teşvik Belgesi Uygulamaları konulu seminerde, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, ADSİAD Başkanı Vedat Gizer ile sanayiciler, iş insanları bir araya geldi, görkemli bir salonda…

Seminerde konuşan Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yatırımcıya olan yaklaşımından, birlikte çalışmasının zorunluluğundan, yapılan yatırımın yetersizliğinden, yatırımların Adanlıya pek yarar sağlamadığından, Adana’ya gözle görülür katkısının olmadığına değindiği konuşmasında şunları söylüyor:

“Hak ettiği yerde bulunmayan Adana’nın yeniden atılım yapmasının da yolu, yöntemi oldu. Adana sanayide bilgi birikimi olan, deneyimi ve sanayi kültürü bulunan bir kent olarak Türkiye’nin sanayide 3’üncü, 4’üncü büyük kenti olmayı hak ediyor. Son dönemde yine vitese takıp giden bir Adana var. Çok kısa sürede ihracatta, istihdamda, yatırımda ve gelirde ülkenin 4. büyüğü olacak. Buna inancım tam ve biz de bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız.”

Sözü, daha birçok “ek” yaparak onaylıyorum; çünkü Adana yoksulluğu, işsizliği aşabilecek özellikleri bulunana bir kent…

***

Başkan Karalar, “ne gerekirse yapacağız” diyor ya; iki olay üleşeyim…

Gereken “ilk” koşul içten olmak, verilen sözün arkasında durmak; burada yapılan konuşmaların salon çıkışında unutulmaması gerek!

Adana’nın yanlış yönetiminden/ verilen sözlerin gerçekleşmemesinden/ günü geldiğinde yüzüstü kalındığından/ sorulduğunda homurtular oluşmasından dolayı öyle kaçışlar/ öyle küsüşler/ öyle bir başına kalışlar yaşandı ki…

Adana’da örneğin özellikle yerel basın, bugüne değin verilen sözlerin “hiç birinin” yerine getirilmediğine tanık! Bir yandan “iktidarın” susturucu/ baskıcı yanıyla uğraşırken, bir yandan da yerel yönetimin “bir başına” kalışına önlem oluşturma sözü vermesine karşın savsaklandığına, her geçen gün güç yitirmesine umursamaz davranmasına tanık!

Örneğin Kozanspor’a da söz verildi. Aylar geçmesine karşın yalnız bırakıldıklarını, yıkık stadyumda maç yapamadığından “iç” maçlarda bile dışarıya gittiğini, kendi güçlerini aşan masrafların altından kalkmakta zorlandıklarını, Anakent’tin verdiği sözü tutmadığını kulübün içerisinde konuşmayan yok!

“İçtenlik” derken sözünü ettiğim konu bu!

***

Biz bunu iş insanlarının bugüne değin sergilediği tabloda da çok sık gördük!

Salt “iktidarı” sarsmamak için, salt “iktidarın” yanlış/ beceriksiz politikasının üzerini örtmek için, salt puf koltuklarında yerlerini sağlama almak için bu kent “yoksulluk” listesinde en son sıralarda gezinirken/ işsizlik doruğa tırmanırken/ sığınmacılar kentin içeresinde bazı bölgelerde piyasayı ellerine geçirirken izleyici kalmayı seçtiler!

İzleyici kalmakla birlikte, “iktidarın” kendinin bile anlamadığı/ kısa sürelerde başka paketlerin açıklandığı/ her açıklanan “ne olduğu” bilinmeyen paketin bayram havasında sunulmasının/ savunulmasının arkasında olduklarını kapalı salon toplantılarında dile getirdiler!

Sokaktaki yurttaş “açız/ işsiziz/ yoksunuz/ ekmeksiziz” dedikçe, Adana’nın Adana’ya, yurttaşa, piyasaya yansımayan “büyümesinden”, sözde kırılan rekoltelerden, ülke ekonomisine yapılan katkıdan söz ettiler!

Adana’nın yerel basını, emekçisi, dar gelirlisi, emeklisi, bilim insanı, akademisyeni, yıllardır iş arayan üniversite mezunu, işsizi de bunlara inandı!

Aklıyla oynamayın insanların!

***

Tamam, Adana’nın bunu başarabileceğine, yitirdiği gücü yeniden toparlayacağına, sokaklarına umut dolacağına, taşının/ toprağının altına dönüşeceğine “her” zaman inandım/ inanırım da…

Bu ancak içten söylenen “sözle” olur, duruşla olur, bir oluşla olur; unutuşla, kaçışla, umursamazlıkla olmaz!

Ne bugün söyleneni yarın unutmakla, ne de olaylara “iktidar” gözlüğüyle bakmakla olmaz/ olamaz!

Bundan sonra şuna bakacağım, her fırsatta da soracağım…

Bugün, Adana’nın dördüncü büyük olması için ne yaptınız, hangi adımları attınız?

Yanıtınız duyamadım…

230222

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP