Ne günlere kaldık?

Ne günlere kaldık?

ABONE OL
20 Eylül 2021 12:22
Ne günlere kaldık?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Devletimizin kurtarıcısı ve kurucusu Ulu Önderimiz Atatürk’ü anmaktan sakınırlar, ölüm yıldönümlerinde göstermelik çelenkler koyup, saygı duruşunda bulunur gibi yaparlar. Ne kadar “gibi” yapsalar da O’nun ardından her türlü karalama, aşağılama, yalan-yanlış sözler yaymaktan da geri durmazlar. Biliriz hiç istemezler O’nu anmayı. Buna karşın Menderes için bunca yıldır yanmayı, yasını tutmayı sürdürürler.

İşte yine Menderes’in idam edildiği bir 17 Eylül gününde daha anma törenleri düzenlediler, namazlar kıldılar, dualar ettiler ruhuna… Ölenle Şeytan bile ilişkisini kesmiş derler, bizden de ruhuna rahmetler ola!.. Ama her nedense Atamız’a gelince sıra yaklaşık 20 yıldır bir kez bile olsun anmadılar O’nu dualarla…

Bu yıl yine 17 Eylül 2021 gününde; Menderes’i anmak için toplandılar. Yine günümüzden 2 yıl öncesinde, bir başka 17 Eylül 2019 gününde, Menderes için toplanmışlardı ve toplananlar arasında İstanbul’un Yerel Yönetim Başkanı İMAMOĞLU Ekrem de vardı aralarında… Ne yalan söyleyeyim; İMAMOĞLU’nu görünce bu kalabalığın arasında… Şaşırdım.

Cumhuriyet Halk Partili bir başkanın; bu katılımı nedeniyle, acaba ne eleştiriler gelecek diye de meraklandım. Hani yerlerine “kayyum” atanan başkanlara destek vermek için gittiğinde yanlarına pek çok eleştiri gelmişti ya “yerli ve milli” cepheden… Bakalım bu katılım nedeniyle de eleştiriler gelecek mi “demokrasi havarisi, laik, demokratik” cepheden?

Acaba Kenan Evren’i de anma törenleri düzenlense; o törenlere de katılacak mı İMAMOĞLU diye sorguladım.

Her şey çok güzel olacak dedi İMAMOĞLU, tamam anladım da… Bir Başkan’ın; üyesi olduğu siyasal partiden yana, o partinin değerlerinden, dünya görüşlerinden yana bir duruşu, bir tutumu, bir tavrı olması gerekmez mi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım.

Neden mi?

Ki o Menderes…

1955’te Başbakan olarak, DP Meclis grubunda arkadaşlarına şöyle sesleniyordu:

– Siz öyle güçlüsünüz ki, şu anda isterseniz Anayasa’yı değiştirebilir, hilafeti bile getirebilirsiniz.

Ve bugünlerde belki de onun düşlerini gerçekleştirenler sabırsızlıkla bir beklenti içindeler. Milli Eğitim çoktan istedikleri yöne girdi, sırada Anayasa değişikliği var. AZ KALDI, AZ; YAKINDA HALİFENİZ DE OLACAK. Menderes’in ruhu huzur bulacak!

Ve yine o Menderes…

Başbakan olarak 1957’de Ödemiş’te halka yaptığı konuşmasını bir Kasaba İmamı gibi bitiriyordu:

– Allah, münafıkların şerrinden hepimizi korusun!

Genel seçimler yaklaşınca hızını alamıyor ve seçmene şu vaatlerde bulunuyordu:

– İstanbul’u ikinci bir Mekke, Eyüp Sultan Camii’ni de ikinci bir Kabe yapacağız

Ve bilindiği gibi günümüzde; EYÜP SULTAN İKİNCİ KABE OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR… Mübarek ola!

Kuşkusuz siyasete katılım, siyasal söylem, eylem ve kararlar nedeniyle siyasetçilerin idam edilmesi; insanın yaşama hakkının elinden alınması özellikle de günümüz koşullarında var olan demokrasi anlayışı ve İnsan Hakları bağlamında elbette ki onaylanamaz, desteklenemez, asla hoş görülemez.

Ama bu bir gerçektir ki;

Menderes döneminde Amerika’ya verilen elin, bedelini ödemekteyiz o günlerden, bu günlere hem de neleri yitirme pahasına… Ve emperyalist ülkelere karşı verilmiş bir Kurtuluş Savaşı’nı, Bağımsızlık Savaşı’nı yok sayarcasına, siyasal kararlar sonucunda tıpış, tıpış sanki yürünüyor bir tutsaklığa… Doğal olarak bu koşullarda geçmişin ve bu geçmişin ardından gelişen olayların sorgulaması yapılır; bu ülkenin yurttaşlarının aklında ve vicdanında bugün de, yarın da…

Ve Amerika ile Rusya arasında iki tarafa çekiştirilen bir Türkiye de varsa ortada… Yalnızca iktidardaki değil, muhalefetteki siyasetçiler de sorgulanır Atatürk’ün bize bıraktığı YURTDA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ ilkesiyle var olan Türkiye nerede diye!

Didim

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP