Korkulara sağlık da eklenince…

Korkulara sağlık da eklenince…

ABONE OL
1 Eylül 2021 07:00
Korkulara sağlık da eklenince…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir garip değil mi?

Yolunuz her hangi bir hastaneye düştüğünde, karşınızdaki sağlık görevlisinin sizi sorguya çeker gibi sorular yönelttiğinde; koridorun bir ucundan gelen “anlam” bulunamayan uğultunun, sedye verilmediği için/ hastasını/ biri ayaklarından/ diğeri kollarından tutarak merdiven indirmeye çalışan hasta yakınının, ayakta beklemekten gücü daralan hastanın, en çok da covid 19 “korkusu” nedeniyle gördüğünden kaçarcasına “uzaklaşmak” istemiş olsa bile/ maskesi gözaltına dek çekilip bekleyenler…

Biz nerede “bir adım” ilerideyiz?

Sağlıkta mı, ekonomide mi, eğitimde mi, bilimde mi; neyde?

“İktidar”, silah sanayisinde gösterilen “büyümede”, dünya sıralamasında “önlerde” olduğumuzu söylüyor!

Ne güzel değil mi?

Buğdayı, bakliyatı, mısırı ekerken/ ekemez ol; dış alım yoluyla ülke içindeki gereksinimi sağla! Ancak dünya silah sanayisinde “isim” yapmaya çalış!

Gözler doluyor olmalı!

***

Sabahtı…

Sağlık ocağından “rapor” almamız gerekiyordu!

Aile hekiminden sıra alınacak. Başvuru noktasındayız. Sıramız geldiğinde, görevli kimlik bilgileri ile doktorumuzu sordu, yanıt almasının ardından da şu konuşma geçti aramızda:

“Doktorla ne için görüşeceksiniz?”

“Rapor alacağız!”

“Ne için?”

“Bunları size söylemek zorunda mıyım?”

“Bilgi almak zorundayım!”

Bu zorlamayı, bu sorunları yanıtlamayı “kim” istiyor?

Aile hekimine anlatılacak bir konunun, başvuruda sorulması nasıl “haklı” gösteriliyor?

Görevliye bunları söylediğimde de, tartışma başladı! Her sorusuna yanıt vermek zorunda olduğumu, sorusunu yanıtlamadığım için bize randevu açmayacağını, söyledi!

Gerginlik daha da büyüdü!

Aile hekimimin burada olduğunu, bana randevu açmak zorunda olduğunu, böyle davranmasının suç olduğunu, fotoğrafını çekeceğimi söyleyince bulunduğu yerden uzaklaştı!

Yaşanan onlarca zorluklar arasında, yaşadıklarımın benzerine tanık olan kim var başka bilmiyorum!

Ancak, başvuru sırasında, görevlinin üzerine düşmeyecek “soruları” sormak “alışkanlık” olursa, insanlar için covid 19 sarmalı daha da can sıkıcı olacak!

Çıkıyoruz…

***

Uzun süredir Askeri Hastane’ye gitmemiştim.

İlk katta başvuru sırası o denli yoğun değil, sorgulama/ açıklama isteme gibi zorlama olmadan ikinci kata çıkıyoruz!

Banklar dolu, daha çoğu doktor kapılarında, ayakta bekliyor!

Dün bir sağlık görevlisinin televizyon ekranlarından “artık gençler de salgının pençesinde, hastanelerin yoğun bakımları dolu” çığlığını duyduktan sonra, hastane koridorundaki görüntüden “başka ne bekleniyor” demeden duramadım!

“İktidar” gibi, sağlık görevlisinin de çıkışları “aşısızlara”; neden aşı olmuyorlardı, neden ayak diretiyorlardı, neden olgu sayısındaki artışı görmüyorlardı, neden aşısızların taşıdığı riski anlamıyorlardı?

Yurttaşın kafasını karıştırmak, olanları anlaştırmamak, yaşananları içinden çıkılmaz duruma koymak, bunları başarabilmek için çelişkili açıklamalar yapmak…

Bunların söylemenin hiçbir “suçu”, hiçbir “sorumluluğu” yoktu; daha sıtma ilacı konusunda bile ikircikler sürüyor, yasaklanmasına karşın “kullanılıyor” denilen yerler var!

Yurttaş “suçlanacağı” zaman herkesin sözü/ söylenecekleri hazır!

Askeri Hastane’de içimi acıtan/ içimi kavuran bir olaya tanık oldum…

Tam merdiveni çıkarken, iki hasta yakını, kadın hastalarının; bir kollarından, diğeri bacaklarından tutarak aşağı indiriyorlardı!

Hasta yakını için de, hasta için de, orada bulunan duyarlı yurttaşlar için de can sıkıcı/ yan yakıcı bir olgu…

Baka kaldım yalnız hem hastaya, hem de hasta yakınlarına… “Sedye olmadığını söylediler, bir aşağı/ bir yukarı çıkarmaktan her yanımız döküldü” dedi!

Takıldığım şu: bu durumdaki bir hasta neden ellerde çıkması/ inmesi istenir, neden bunun “insan olma” yönü düşünülmez, neden bu “yıkım” hastaya da/ yakınına da yaşatılır!

Bir şeyleri “unutuyor” olmuyor muyuz?

***

Hastane koridorları ya da hastaların yoğun olduğu yerlerde “hep” içimi burkan olgulara tanık olurum!

“Bir yanımız kıyı/ bir yanımız deniz/ martıları görmüyoruz” diyor ya şair;

Ağrılarımız çok, yanan yerlerimiz çok, korkularımız çok;

Sağlık da buna eklenince ne kalıyor ki geriye?

310821

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP