0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uzun aradan sonra, önümüzdeki günlerde öğretime başlaması beklenen okulların ne denli hazırlıklı olduğu konuşulurken, öğrencilerin “açığı kapatmak” için hangi yolu izleyeceği de büyük önem taşıyor.

Son birbuçuk yıldır, okulların öğretime ara verilmesi nedeniyle, öğrencilerin “uzaktan eğitimle” ne denli başarı sağladığı, özellikle okula yeni başlayanlar için “yitirilen” yaşanmamışlıkların nasıl yerine getirileceği karmaşıklığını sürdürüyor.

Okula gitmeden, arkadaşlıklar kurulmadan, sınıf havası solunmadan geçen sürecin eksiklerinin “nasıl” giderileceği yerine, “konuşulanın”; “derslerdeki eksiklikler” oluşu da başka bir tartışma konusu…

Bunun için de “hazırlıklar” yapılmış gibi; özel derslikler,  ders evleri, etüt merkezleri…

CHP’li Ömer Fethi Gürer’in sorusu da şu:

Yedi yıl önce kapatıldığı söylenen dersanelerin yerlerine açılan özel dersliklerin,  ders evlerinin, etüt merkezlerinin sayısı kaç, açılan özel eğitim kurumları yasal işlevlerini yerine getiriyor mu?

***

Covid 19 sürecinin oluşturduğu “korku” kaynaklı uygulamaların, ayrıca yirmi yıldır yaz-boz biçiminde sürdürülen eğitim/ öğretimin ortaya çıkardığı “sonuç” içler acısı…

Matematik, fizik, kimya dallarında başarının süründüğü, anadil Türkçe’nin bile “anlaşılamadığı/ anlaştırılamadığı” yıllar yaşandı!

Eğitmen Türkçe yerine “karmaşık” sözlerle tümceyi kurunca…

Daha “eğitimde” nasıl bir yol/ yöntem izleneceği bile ortaya konulamadı!

Okulların birçoğu İmam Hatip Liseleri’ne dönüştürüldü, bilim derslerinden uzaklaşıldı, soru sorma “bilinci” ortadan kaldırıldı, “ulusal bilinç” istencinden uzaklaşıldı…

Gördüğünü sorgulamayan, sorgulamadan “inanması” istenen, “güce” el-pençe duran bir kuşak oluşturulmaya çalışıldı!

Eğitimde “geri kalmışlığın” nedenini, “covid 19” ile gerekçelendirenler unutmasın ki; sürece, asıl kara bulutlarla bürüyen “iktidar”!

***

Okullarda, öğrencilerin “ders açıklarını” kapatabilmesi için “çeşitli” yöntemlerden söz ediliyor!

Birbuçuk yıldır ekonomik düzeyleri yüksek ailelerin/ çocuklarını özel derslikler,  ders evleri, etüt merkezleri benzeri yerlerden yararlanabilirken,

Açlık sınırı altında geçimlerini sağlayan ailelerin/ çocuklarına çoğu yerde “aynı” eğitimi/ öğretimi aldıramadıkları açık!

Bir de şu var: okullar kapalı, ancak özel ders veren yerler açık!

Bir çok aile cep telefonu bulamadı, bulsa internete ulaşamadı, ulaşsa ders saatine yetişemedi…

Şimdi, buradan kaynaklanan “ders açıklarının” kapatılması için yol/ yöntem aranıyor!

Nasıl olacak?

İlki, öğrenci özel dersliklerden,  ders evlerinden, etüt merkezlerinden yararlanacak!

İkincisi, okullarda “önemli sayılan” derslerin saati artırılacak!

Okullarda “Felsefe” dersini kardırdığınızda, bunu anlamak zor; oysa öyle sorular sorulabilirdi ki…

***

Birbuçuk yıllık “açığın” kapanması bana ne anlatıyor?

Altı ile onbeş yaş arasındaki kuşaktan söz ediyorum…

Okul ortamında bulunmadan, arkadaşlıklar kurmadan, arkadaşlarla paylaşmayı öğrenmeden/ görmeden, koşarken düşüp/ kalkmadan, bildiğini söylemek için parmak kaldırmadan geçen süreç…

Betondan bir yapı oluşturuyorsunuz. Hem temelde, hem de ilk katlarda verimsiz/ niteliksiz malzemeler kullanıyorsunuz, üçüncü/ dördüncü kattan sonra da “bundan sonrasının malzemelerini daha verimli/ güçlü olandan kullanırsam sorunu çözerim” diyorsunuz!

Bizdeki yerel yönetimlerin, imar affı savunucusu “iktidarın” kaçak yapılaşmasını çağrıştırmaması olası mı?

En küçük sallantıda, en küçük yağışta yaşananlar/ sonrası için öngörülen korkular ortada…

Eğitimde ortaya konulanlar “bundan” başka bir şey değil!

***

CHP’li Ömer Fethi Gürer’in gündeme getirdiği dersaneler…

Yedi yıl önce, ağırlıkla cemaatlerin oluşturduğu dersaneler kapatılırken “öyle” umutlanmıştım ki aslında; artık, devlet okulları öğrencilere özen gösterecekti, dersanelerin verdiğinden çoğunu verecekti, öğretmenler kendilerini bilimin akışında yenilecekti, okulların nitelikleri aynı olacaktı, okullar ayrıştırılmayacaktı, öğrenci orta öğretim sonunda “ilgili” alanına yönlendirilecekti…

Çok şey mi istemişim ki?

Amaç öğrencilerin eğitimi değilmiş, amaç “pasta” kavgasıymış; eğitimin düştüğü durum ortada…

Dersaneler kapatıldı; sonra da merdiven altında bir sürü “özel derslikler” oluşturuldu!

Gürer’in sorusuna yanıt veren Milli Eğitim Bakanı yedi yıl önce işler durumdaki üçbinbeşyüz dersaneden binaltıyüzünün başka “özel eğitim kurumuna” dönüştüğünü, bindokuzyüzünün işlerine son verildiğini, söylüyor!

Bakanlık ayrıca, özel öğretim kurumları kapsamında, bakanlığın açma/ çalışma ruhsatı verdiği hiçbir “özel ders, ders evleri, etüt merkezi” bulunmadığını da belirtiyor!

Afganlı kaçaklar konusu gündeme gelince, cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden’in ne konuştukları, nasıl bir anlaşmaya vardıkları tartışılıyor ya; dersaneler için söylenenden nasıl ayrı tutabilirsiniz tüm öğrenciler aşkına…

Birinde kapıyı aralamışsın, Afganlı “genç” erkekler ayın ediyor,

Diğerinde ucunu açık bırakmışsın, öğrenciler “eksiklerini” tamamlamak için kayıtsız dersliklere koşuyor!

Şaka mı olanlar, algı oluşturma çabası mı; ne?

220821