Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
yonetici

Utançlarıma kızgınlıklar ekliyorum…

Sabah güne her zaman olduğundan daha erken kalktığımda… yağmurla ve bulutların arasından görünmeye çalışan güneşle karşılaştığımda… çatıya vuran yağmur damlalarının sesine kumruların sesi karıştığında… usuldan gelen toprak kokusuna portakal çiçeğinin efsunlu kokusunun karışmasında… yüzüme vuran hafif esintinin yarattığı ürpertide… ocakta kaynayan suyla demlediğim çayın kokusu ortalığı kapladığında… yatağında kıvrılıp yatmış kuzum ve sevdiceğimi usulca bir öpücükle uyandırdığımda… hava soğuk olmamasına rağmen, sadece sesini dinleyebilmek için sobayı yaktığımda… ve hala odunun bitmediğini gördüğümde… kediler sobayı yaktığım için bacaklarıma süründüğünde… bakışlarıyla mama kaplarının boş olduğunu anlattıklarında… bilgisayardan Açık Radyoyu açıp Açık Gazete’yi dinlediğimde… bir yandan hazırladığım sofraya Kozan keçi peyniri ve Kozan zeytini koyabilmenin keyfini yaşadığımda… Ada’nın sabahları uyandığında hala espri yapabiliyor olduğunu şaşkınlıkla dolu bir mutlulukla izleyip O’na sımsıkı sarıldığımda içimdeki mutluluğun taştığını hissediyorum…

Bir yandan şaşırıyorum kimine göre küçücük şeylerden hala böyle taşan mutluluklar yaşayabildiğim için…

Bir yandan utanıyorum dünyanın ve ülkemin hali böyle içler acısı iken mutlu olduğum için…

Dünyanın bir yerlerinde ülkeleri yoksul olduğu için aşıya ulaşamayan ve teker teker ölüme giden insanlar varken ben duş alıp, en güzel kokuları sürüp, en temiz giysileri papyonla süslemekten duyduğum mutluluktan utanıyorum…

Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı soykırım ve asimilasyon karşısında ülkemin insanlarının sessiz kalması karşısında utanıyorum… özellikle milliyetçiliği bir övünç vesilesi gibi yakalarında taşıyan tanıdıklarım adına…

Bu ülkenin çok kıymetli insanları bütün yasalar hatta anayasa çiğnenerek tutsak olarak hapislerde tutulmaya devam edilirken utanıyorum… “Ama onlarda…” diye başlayan cümleler kuranlar adına…

Halkın oyuyla seçilmiş ve Meclisin -belki de en iyi çalışan- vekilinin milletvekilliği düşürülürken, pijamalarıyla apar-topar Meclis’ten çıkarılırken, evinden gözaltına alınırken buna seyirci kalınmasından utanıyorum…

Sevdiklerimden, dostlarımdan uzak kalma haline dayanamayıp, onlarla sımsıcak sarılmaları, sofralar kurmayı planladığım için utanıyorum…

Utançlarıma kızgınlıklar ekliyorum… düşündükçe ne kadar çok kızgınlığım olduğunu, vaz geçiyorum utanmaktan ve mutlu olmaktan..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER