Ortaya karışık 

ABONE OL
1 Mart 2021 16:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün aklıma geleni yazmak istiyorum yani belirlediğim bir konu yok…

Öncelikle belediyelerin, personel maaşlarını yükseltme yarışını yazmak isterim. Aklıma takıldı.

Belediyeler aslın da bir şirket değil mi? Ve kazanamayan, zararda olan bir şirket. Tek gelir kaynakları bizleriz bizde ite kaka vergileri ödemeye çalışıyoruz öyle değil mi? Özellikle muhalif parti belediyelerin devlet teşviklerini zor aldığını da duyuyoruz. Peki, bunca personelin; geliri az, borç içinde olan işletmenin, maaşları nasıl ödenecek?

Yoksa belediyeler personel maaşları için mi, görevlerine devam ediyorlar?.Zira Seyhan Belediyesi’nin  hala bir icraatını görmüş değiliz.

Gencecik insanların, bilmem kaç tane fakülte okuyup da zorla iş bulduğu, bulduğu işte de asgari ücret alırsa şükrettiği, bir ortamda kusura bakmayın ama bütün bu olaylar şımarıklık.

Gelelim MEB in inadına…

Arkadaş, durmadan diğer ülkeler örnek veriliyor iyi de hepsi bizden beter salgından kırılıyor. Peki, MEB neden inatlaşıyor? Elbette okullar açılmalı ancak açıldığında vaka sayısının daha yükselmesinden kapanmadılar mı? Yine aynısı olacak aylardır uğraşlar niye o zaman?

Aç, 1.sınıfı,8.sınıfı, Lise son sınıfı,kaldır sınavda  not ortalama sistemini,boşa geçen eğitim yılı programını dağıt diğer yıllara,lise sınavlarını kaldır ve bu yılı en az zararla kurtarmaya çalış. Benim minnak aklım bile onların yapmaya çalıştığından daha mantıklı çözüm üretmiyor mu?

Ve iş arayan yeni mezun gençler…

Öncelikle artık işverenler personelin duygusal, sosyal gelişimine bakıyorlar. Senin kaç puanla hangi okulu bitirdiğin, şu zaman da önemli değil, insan ilişkilerin nasıl? Sosyal bir proje için hiç çalıştın mı? Yabancı dil düzeyin nasıl? Ve ek bir dil daha biliyor musun? Gibi… Gibi kraterler onlar için çok önemli.

Ayrıca, lütfen! Ben üniversite mezunuyum, şu işi yapmam bu işi yapmam bu para çalışmam düşüncenizden vazgeçin. Önce iş hayatını, grup çalışmasını öğrenmelisiniz ki bir iş başvurusun da söz hakkınız olsun, bol bol kitap okuyun kitap sizin ufkunuzu geliştirecek, farklı düşünmeye sevk edecektir. Lütfen, aldığınız maaşı önemsemeyin önce işi öğrenin, kendinizi geliştirin ve size sunulan fırsatları dibine kadar değerlendirin, yata yata karpuz büyürmüş ve oturarak üreten tek canlı tavuktur. Harekete geçmediğiniz sürece size, sizden başka kimse yardımcı olamaz.

Son sözüm analara babalara

Eğer evladınızın vatana millete hayırlı, mutlu, huzurlu, başarılı olmasını istiyorsanız, önce siz kendinizi geliştirin, değiştirin, değerlerinize sahip çıkın ve uygulayın.Çocuğunuza başka bir şey yapmanıza gerek yok, o sizin ayak izlerinizi takip ediyor zaten.

Yalan söylemesini istemiyorsanız siz söylemeyin, kitap okumasını istiyorsanız önce siz okuyun, çevre bilincini kazanmasını istiyorsanız siz sokağa tükürüp çöp atmayı bırakın gibi… Örnek  davranışları siz yapmazsanız bunu çocuğunuzdan bekleyemezsiniz.

“Çocuğum çok vahşi” lafını çok duyarım, iyide sen, kaç defa komşuna “günaydın” dedin ya da yaşlı bir insana yardım ettin ya da sokaktaki bir hayvana yemek verdin

Eline beline dikkat edeceksin ki ileri de çocuğun başka canları yakmasın, onun bunun ahını alması ve çocuğun böyle bir durum yaşarsa söz hakkın olsun.

Bütün bu yazdıklarımın aslın da tek bir sonucu var “ADALET, VİCDAN”  eğer bu iki kavramı hayatımızın merkezi yapmazsak ömür boyu adaleti, vicdanı aramaya devam ederken, bize yapılanları sineye çekmeye mahkûmuz.

Bugünlük de bu kadar.

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP