Gündem değişken; her gün bir sorun, her gün bir açıklama ve her gün yüzlerce ölüm…

Yetmezmiş gibi bunca zulüm; bir de AKP’li bayan milletvekili buyurmuşlar:

– Bundan 18 yıl öncesinde araba mı vardı?

Osmanlı’dan öncesini sorgulamıyoruz ama Cumhuriyet döneminde bu ülke uçak da, otomobil de üretti. Haydi onları inkardan geldiniz ama 1967’den beri Bursa’da araba fabrikaları vardı ve araba üretiyorlardı.

Üstelik o günlerde bayan; ne siz, ne de partiniz henüz yoktu.

Halk da kendi yağıyla kavrulup, geçinip gidiyordu.

Ama 18 yıldır nelerin yok olduğunu sıralamaya kalkışsak…

Üstelik iş, aş kaygısı bir yana; özellikle gelmeyen kalmadı ülkedeki kadın yurttaşların başına…

Atatürk İlke ve Devrimleri’yle; Osmanlı’daki “ikincil” konumundan, “birinci sınıf eş, eşit yurttaş” konumuna getirilmiş oluşuna dil uzatanlar, el uzatanlar, haklarını törpüleyerek kadınları yok sayanlar ve kadına yönelik şiddet, işkence, aşağılama ve cinayetle kadını YOK edenler…

Acaba kimlerden destek gördü? Kadının başına bunca sorunu acaba kimler sardı?

Üstelik Batılılar’da ne varsa, bizde de olsun diye; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları ve 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddeti Durdurma Günü söylevleri vere, vere, büyük bir kararlılıkla kadınların neredeyse soyunu kurutma yolunda ilerleyenler…

Bir düşünün bakalım kimin döneminde bu kadar çoğaldı; “bundan 18 yıl öncesinde araba mı vardı” diye sorgulayan AKBayan?  Günümüzden 18 yıl öncesinde, bu ülke sanki külliyen yayan geziyordu da… Öyleyse neden binlerce kilometre karayolu ülkenin ovasını, ormanını, dağını, tepesini talan etti, çevreyi kirletti?

Kim bilir, belki de…

Anlaşılan İbrahim Tatlıses’in mağaradan gelmesi gibi, yoksa bu AKNisa da kağnı ile gezen birisi miydi?

Ve sizler…

Kadınları yok saydığınız, toplumsal yaşamdan soyutlamak için her türlü yola başvurduğunuz yetmezmiş gibi bir de tüm ulusu aptal yerine koymaya kalkışıyorsunuz “bizden öncesinde yok” martavallarınızla…

Sizden öncesinde nelerin var olduğunu tüm ulusça çok iyi bildiğimiz gibi, sizlerle birlikte nelerin YOK olduğunu da çok iyi biliyoruz bu arada…

İşin gerçeği; işler karışınca, gündem değişsin diye atıyorsunuz ortaya bir palavra… Covid 19 nedeniyle gerçek kayıplar nedir, kaç kişi mevta olmuştur, kaynayıp gidiyor “bizden öncesinde yoktu” içerikli tiratlarınız arasında…

Boş sözler üretip, öyle boş oturacağınıza TBMM sıralarında; ülkede yaşanan sorunlara çözüm bulsanıza!

Covid 19 erkeklerin daha çok canına musallat ama erkekler de kadınları bıkıp, usanmadan ve utanmadan koyuyor mezara giderek artan bir ivmeyle saltanatınızın sürdüğü şu 18 yıl boyunca…

Hey Kadınlar!

Sizleri ne 8 Mart, ne de 25 Kasım günlerinde düzenlenen gösteriler, söylenen sözler kurtarmaz.  Kurtuluşunuz; bundan 18 yıl öncesinde olduğu gibi yine Atatürk İlke ve Devrimleri’dir.  Sakın ola ki yanlış yollarda kaybolmayın, sarılın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sizlere tanıdığı yurttaşlık kimliğine ve haklarına!  Sakın ola ki düşmeyin sizlere kurulan tuzaklara!

Ve…

Günlerden 23 Kasım 2020… Eşkiya yolunu kesti; Doğu Akdeniz’de bir Türk gemisinin…

Nerede o günler,  nerede Akdeniz Türk Gölüdür dedirten o güçler?

Kılıçdaroğlu’na racon kesmek kolay, kessenize raconu Türk Gemisini durduran Yunan komutanlı, Alman askerlerine!

Mustafa Kemal’in Askerlerini çökertirseniz, bozarsanız Türk Ordusunun ayarını;

askerin başına çuval geçirenlerden sonra, geminin yolunu da keserler Ey Ademoğlu!

Ama biliniz ki 18 yıl öncesinde ne çuval geçirenler, ne de yol kesenler yoktu! Ve o günlerde halkın karnı da toktu!

Didim