Bütçe görüşmeler/ 2  

ABONE OL
17 Aralık 2020 19:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Bütçe görüşmeleri, gelirlerin/ giderlerin önceden belirlenerek, yapının en sağlıklı/ insancıl biçimde sürekliliğini sağlamak amacıyla gerçekleşir.

Geçmişte yapılanlar değerlendirilir, içinde bulunulan koşullar göz önünde tutulur, öncelikli harcamalar sıralanır, yurttaşın gereksinmeleri saptanır; gelecek için daha iyi uygulamaları karara bağlamak için uğraşılır.

Unutulmaması gerekir ki, covid 19 denilen/ dünyayı saran olgu düşünülmeden alınacak hiçbir karar “olumlu” sonuç doğurmayacaktır!

Emekçisinden işçisine, esnafından dar gelirlisine, çiftçisinden sanatçısına, öğrencisinden emeklisine değin, yıl içinde uğradığı hırpalanmışlığı çözmenin yeri de bütçe görüşmeleridir.

Emekçi geçimini nasıl sağlayacak, esnaf ödemelerini nasıl yapacak, çiftçi toprağını ekmek için hangi yolu deneyecek, öğrenci eğitimini nasıl sürdürecek, işsiz kalabalığın yaşamı nasıl düzeltilecek…

Günlerdir “iktidarın” atanmış bakanları yaptıklarını konuşuyor, “muhalefet” kırk saniyede atanmışlara soru sormaya çalışıyor, ancak sözcülerin “buluştukları” hiçbir nokta gözlenemiyor!

Bu ülkenin yurttaşlarından toplanan vergilerin “en iyi” biçimde kullanılması amaçlıdır, bütçe görüşmeleri bir de…

***

Bütçe “üretime” ayrılmalıdır örneğin!

Üretimde oluşturulacak katma değerler, yeni yıllarda “bütçe artışlarına” da neden olacaktır!

Bütçeyi salt harcamalara, beton yapılara, yönetenlerin şatafatına harcar, üretenlerin önündeki engelleri daha da yükseltirseniz/ yükselmesine ödün verirseniz/ desteklemeden yararlandırmazsanız/ tarım makinelerini icra yoluyla alırsanız/ borçlarını ötelemezseniz “bütçede” oluşacak büyümeyi engellemiş olursunuz!

Geçtiğimiz yıl büyük yankılar uyandıran Şeker Fabrikaları’nın satışının sonucunu biliyor musunuz?

Covid 19 sürecinde “aşı” konusunda yaşanan çarpıklık gibi, fabrikaların kapatılması aslında “pancar üretimine” darbe vurulmak içindi!

Aşıyı yapanlarla, şeker üretenler birbirinden ayrı değil!

Üreten mekanizmaların terkedilmesi, işlenen ürünün ekiminden uzaklaştırılması, üretilen ürünün gereksinmesinin dışarıdan sağlanması…

Ee ama değil mi; pancar üreticileri sorunlarını anlatacak yer bulamıyor, ayrıca şekerde daha “çokça” dışarıya bağımlıyız artık!

Bunun anlamı şudur: bütçeye “bir kertik” daha açılmıştır!

***

Ne bütçe konuşmalarından, ne oradaki kızgın atışmalardan, ne kavgalardan, ne gereksiz savunmalardan, ne lafı dolandırmalardan… Hiçbirinden hoşnut değiliz!

İlgili bakan çıkıyor, dakikalarca/ yüzü bile kızarmadan/ pişkinlikle yaptıklarının doğruluğunu/ yaptıklarının yapacaklarının güvencesi olduğunu söylüyor ya…

Kanayan yara, acıyan yaşam, doymayan can inanmıyor! Kanına dokunan, canını yakan, emeğini hiçe sayan dokunuşları tek tek seçiyor!

Çiftçilikle uğraşan, toprağa can veren, yaşama ürettikleriyle tutunan Murtaza Dayı vardı, bildiğim.

Köylere “para satmak” için gelen bir banka görevlisinden etkilenip, kullanıldığı traktörü/ aracı yenilemesi için kredi kullanmış, tarla tapularını tutu vermişti!

Bankaların, tutu ya da kefil almadan kredi verdiği görülmüş müdür ki, hayır!

Aldığı krediyle araçlarını yenilemesi, evine bir oda daha eklemesi, bazı eşyalarını değiştirmesi ilk başlarda iyi hoştu da…

Her zaman köylüde bulunan traktörün, çamaşır makinesinin, buzdolabının sayısının verildiğine tanık olmayan yok! Yine öyle oldu!

Bakan, şu an ülkede bulunan traktör sayısını verirken, belli ki Murtaza Dayının traktörünü unutmamıştı! Bakan bu artışı bir “gelişmişlik” olarak gösterice, Murtaza dayı da “gelişmişlik” olarak düşünmüştü!

Murtaza Dayı bunların hepsinin yapmaktan başka, toprağını işleyecekti, tohum alacaktı, gübre alacaktı, tarımsal ilaç alacaktı, günü geldiğinde suyunu verecekti ki ürün alabilsin/ ki kredisini zamanında ödeyebilsin/ ki gereksinmelerini sağlayabilsin…

Bilinen bir gerçek var…

Ülkemizde hiçbir yıl, bir önceki yıl yapılan harcamalar/ bir sonraki yılla uzaktan- yakından ilişkilendirilemez! Tüm girdiler; tohum, gübre, tarımsal ilaç dövize bağlıdır! İnstagram üzerinden istifasını duyuran Bakan “kurdaki artışla ilgilenmiyorum” demiş olsa da, bu ülkede yaşayan herkes “kurdaki gelişmelerden” etkilendiğince, çiftçi de etkileniyordu!

Tüm girdilerde “kurdan” kaynaklı yükselme göz önünde tutulurken, ürün fiyatı oluşturulurken TÜİK verileri yeterli sayılıyordu!

TÜİK diyorum! Ne zaman küresel şirketler yerine yurttaşı, emekçiyi, köylüyü düşündüğü görüldü ki?

Üreticinin “döviz kuru” üzerinden fiyatlandırılan girdileri, TÜİK verilerine bırakılması sonucunda tüm üretenler gibi, Murtaza Dayı da kendine düşen payı ödedi!

Bankadan aldığı kredisini ödeyemedi, şimdilik traktörüne, aracına el konuldu! Traktörü konu-komşudan ödünç aldı diyelim, “döviz kurlu” girdileri nasıl sağlayıp da tarlasını ekecek/ borçlarını temizleyecek?

Bütçe görüşmelerinde “öne” çıkması gereken etmenin “üretim” olduğu unutulduğunda, salt üreticiye verilmiyor zarar/ tüm ülke yurttaşına veriliyor!

Bütçesi artırılmak için yarışılan bakanlıkların “üretime” katkısı gözmezden gelindiğinde, gelecekte çok daha ağır koşulların “bu günden” temeli atılıyor anlamına geleceği biliniyor olmalı!

161220

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP