“Önce sağlık” mı, ya doyum?

ABONE OL
17 Kasım 2020 17:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Bir alışkanlık olmuş, aslında birçoklarının umurunda bile değil! Öyle gelişmelere tanık oluyor, öyle eğilip-bükülmesine neden olan olaylar yaşıyor ki;

“Önce sağlık” ya da “sağlık olmadan olmuyor” diyenlere gülüp geçmeyi yeğliyor!

“Sağlık ne ki doymadıktan sonra, verdiği sözü yerine getiremedikten sonra, sevdiğiyle paylaşacak bir şeyler bulamadıktan sonra, eve ekmek götüremedikten sonra…”

Şimdi covid 19 için “pik” oluşumlar ileri sürülürken, olgu sayıları gizlenirken, yurttaş üzerinde “istenerek” baskılar kurulurken…

En kolay çözüm yolu olduğu ileri sürülüyor maskenin…

“Maske, sosyal aralık, temizlik…” deniyor!

Önceki gün bakan da ekliyor: Maske, yakın zamanda hayatımızdan çıkmış olacak!

Hangi “sağlıktan” söz ediyorsak biz!

***

Öyle, “doymadan” sağlık olmuyor!

“Doymayı” bırakın, beslenmeden “sağlık” olmuyor!

Yurttaşa “bir liralık” maskeyi dağıtacak kadar varsıl/ güçlü olduğumuz alanlarda haykırılırken, “test olmak” için devlet hastaneleri kapılarında çekilen acıyı duymayan kalmadı!

Devlet olabilmenin en önemli koşulu  “zor zamanlarda yurttaşının yanında olabilmek” olmalı…

“Ön belirti” diye, her yerde yurttaşın karşısına getirebilen olguların yurttaşı hastaneye yöneltmeyeceğini düşünmek akıllıca olmasa gerek!

Herkes bu dönemde “doktor” oldu, “bilim insanı” oldu, “bilen oldu! Koku almayan, halsiz düşen, kalp sorunu yaşayan, soluma sıkıntısı içinde bulunan, üzerinde ağırlık duyan hastaneye koşuyor haklı olarak!

Koşmasın mı? Sürü bağışıklığı içerisinde mi “iyileşmeye” çalışsın!

Devlet hastanelerinde sıra beklerken “hasta” olmayan sarsılıyor!

Ne yapabilir başka “ön belirtileri” yaşayanlar, hangi yolu denemeliler, “günler” geçmesine karşın “test” olamayanların toplumda oluşturduğu “tehlikenin” boyutunu bilen var mı?

“Bir liralık” maskeyi dağıtmayı başarma, devlet hastanelerinde “test” yapmada bocala, “olgu sayısının” ne olduğunu gizle…

Bunun adına “sağlıkta” devrim” demek, “devrim” adına yapılmış en büyük yanlış!

***

Devlet hastanelerinde “test” olmayı beklemek istemeyen, ekonomik durumu “ücreti” ödemeye uygun olanlar ya da sağdan-soldan buluşturularak özel hastanelere gidenleri unutmamak gerek!

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, yaptığı açıklamada “Özel hastaneler 250 liradan fazlaya test yapamaz. Ankara’daki hastaneleri aradık ve 350 liranın altında fiyat yok” diyor.

Özel hastanelerin “test ücreti” ikiyizelli lira olmasına karşın, üçyüzelli liranın altında “yapmadıklarını” ileri sürüyor!

Biz devletten/ devlet olabilmenin ön koşulundan söz edelim istediğimizce, “test ücretleri” kararla belirlenmesine/ küresel bir salgın sürecinde herkesin bunda desteğini göstermesi gerekmesine karşın, her yerde olduğu gibi sağlıkta da “at izi/ it izine” karışmış!

İşin bir başka boyutu da, özel hastanelere varan hastalardan “test” ile birlikte, “ücret karşılığı” başka “tahliller” de istenerek “ödemenin” üç-dört kata çıkarılması…

Biri bana “önce sağlık” mı diyordu!

Ekonomik gücünüz yoksa “haydi” deneyin!

***

İki olasılık var:

Bir; eğer yaşadığımız ülke “güçlüyse”, ilkin maskede, sonrasında testte gösterdiği olumsuzluklar yaşanmamalıydı, “güçlü devlet” olmanın göstergesi “zor zamanlarda yurttaşının yanında olabilmek” denmişti, öyle de olmalıydı!

İki; ülkemiz eğer ekonomik bakımdan zor bir süreçten geçiyorsa, sıkıntılar büyükse, elele verilerek aşılacak çözüm yolları aranmalı. Varsılı/ yoksulu birbirinden ayrılmayarak yapılacakların ön çalışması oluşturulmalı. Herkesin gücü yettiğince çabada payı olmalı, covid 19 sürecinde tüm hastane kapıları “herkese” açık olmalı.

Ne denmişti; her covid 19 taşıyıcısı bulaştırıcıdır!

***

İnsanalar ne zaman ki “gereksinmelerini” sağlamakta zorlanmazlar, ne zaman ki hastalıklarında kolayca doktorlara ulaşabilirler, ne zaman ki geleceği özlemle beklerler…

Bunları yapmak zor mu, yoksa içimize kertik açılarak işletilen “kapitalistleşme” tüm bunlara engel mi?

“Kapitali”/ “kapitalizmi”/ “sömürü düzeni” denilen olguları oluşturan “yaşama yabancılaşmayı” çözümlemeye başlarsak, kendimizi/ sokağımızı/ yazgı birlikteliği yaşadığımızı tanıyabilirsek “her şey” istendiği gibi olacak.

İşte o zaman “önce sağlık” diyeceğiz!

161120

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP