“Soğukta üşüyoruz…”

ABONE OL
2 Şubat 2020 10:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Bir haftadır, yurdun her yanından “acıklı” sesler duyuluyor!

Gök yarılıyor, yer sarsılıyor!

“Din” bunun için “önlem” alınması gerektiğini, halk arasındaki deyimle “eşeğin sağlam kazığa bağlanmasının” zorunlu olduğu yineleniyor!

“Bilim” bundan başka bir şey demiyor; depremin değil, özensiz yapıların canlı yaşamını zora koyduğunu söylüyor!

Özensiz, içerisinde “rant” dönen, “fırsatçılığın” egemen olduğu yapıların insana zarar verdiği anlatılıyor!

İçine “acı” düşen canlar, “denetimin” içine düştüğü yeri sorguluyor haklı olarak…

***

Elazığ-Malatya depreminin ardından; Manisa-Kırkağaç, Akdeniz, yeniden Manisa, yeniden Akdeniz sarsılıyor…

Yeni beton yapılar için projeler yapılırken, kanallar açılmak için çırpınırken, “imar” düzenlemesi yapılan yerlerde “alan kapma” yarışı yaşanırken…

Bir şeyler yapılması gerekmiyor mu?

Bu ülkeyi en “iyi” biçimde koruyacaklarını,

Bu ülkenin insanlarını en “iyi” biçimde yaşatacaklarını söyleyenlerin “içtenliklerini” görmek gerekmiyor mu?

“Muhalefet”, olası depremlere karşı yapı onarım-güçlendirme çalışmaları için “araştırma komisyonu” önergesi veriyor…

İyi güzel de…

“İktidarla” destekçisi, “araştırma komisyonu” oluşmasına gerek olmadığını belirterek, işin acısı “meclis çoğunluğu” kullanılarak “ret” ediliyor!

“İktidar” sözcüsü Bülent Turan da “ret” konusunu “bunun için bir ortak uzlaşı zemini hazırlarız, konuşuruz, ihtiyaçsa bunu yaparız” biçiminde savunuyor!

Buradaki “ihtiyaçsa” ne demek; bir de soğuk kış ayında yurdun dört yanından “sarsıntı” sesleri-görüntüleri gelirken…

Böyle bir açıklamanın “tutunağı” ne?

***

Bu ülke doksandokuz depremi yaşadı…

Yirmi yılı aşkın süre geçmesine karşın, o dönemin “koalisyon hükümetinin” aldığı önlemlerin bile, o günden bu yana “iktidar” olanlar tarafından tırpanlandığı ileri sürülüyor!

Deniyor ki;

“Koalisyon hükümeti” deprem vergisi koydu, beşyüze yakın deprem toplanma alanı yaptı…

Asıl üzerinde durulması-sorulması gereken tümce şu:

“İktidar”, toplanma alanlarının dörtyüzden fazlasının üzerine alış veriş mağazaları dikti; Zorlu AVM’ye, şimdi adı “terör örgütü” olan Zaman Gazetesi’ne bu alanlar peşkeş çekildi…

“Araştırma komisyonu” denirken, “asıl” korku bunların açığa çıkması mı; ne?

***

Benim asıl “ağrım”; bu ülkenin yurttaşının “canına acı” düşerken, yurdun karasında sarsıntılar oluşurken akıl almaz “hesaplar” peşinde koşmalar…

Biri çıkıyor, dinden-imamdan söz ederek “teslimiyete” çağırıyor,

Biri çıkıyor, “Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım” paylaşımıyla ortalığı dumana boğuyor,

Biri çıkıyor, kurulacak komisyon için “ihtiyaçsa bunu yaparız” diyor…

Onsekiz yıldır bozduğunuz doğanın, izin verdiğiniz çarpık kentsel dönüşümün, uygulamadığınız doksandokuz kararlarının, kıyınızda-köşenizde olanlara sağladığınız rantın, “imar barışı” adıyla kaçak yapıların affının “hiç mi” suçu yok?

Akşam gördüğüm bir kare vardı; bir çocuk yüzlü baba “soğukta üşüyoruz” diyordu!

Biliyor musunuz?

 

BAŞKAN ÇELEBİ YEREL BASINLA…

Adana milletvekillerinin “nerede” olduğunu düşünürken, “iktidar-muhalefet” partilerinin il başkanlarının da “nerede” olduklarını sormak gerekiyor kanımca…

Ne de olsa, “muhalefet” de “yerel iktidar”…

Adana’nın her gün biraz daha kan yitirdiğini, fabrikaların kapandığını, işsiz sayısının arttığını, Adana’da ekonominin dibe vurduğunu bilmeyen yok da…

Kanımca somut “çözüm” sağlamak isteyen de yok!

AKP’li başkanı anakent belediyesinin çalışmalarını, işçi çıkarmasını dile getirince, CHP il başkanı da tepkisini gösterdi…

Hepsi bu olmalı…

Başkan Mehmet Çelebi’nin “iyi” dileklerle, uzun süredir ilk kez yaptığı “yazılı açıklama” bilinen “sözlerin” yinelenmesi…

Kılıçdaroğlu’nun, son bir aylık “grup toplantısı” konuşmasını önünüze aldığınızda değişmeyen “aynı” konuların konuşulduğunu, ancak “son hafta” depremlere yoğunlaşıldığını görmek gibi…

Başkan Çelebi’nin “içtenliği” konusunda söz olmasa da, “yapmadıkları” üzerine söz söylenmeli…

Evet, “iktidar” TEMSA’yı, İncirlik’i, Anakent belediyesini konuşuyor; konuşsun!

Daha TEMSA olayının ne olduğu bile anlatılmadı Adanalıya!

Neden satıldığı, satanların neden sattığı, alanların neden aldığı, bankanın üretim yapan makineleri neden durdurduğu, “iktidarın” buradaki öneminin ne olduğu, “muhalefetin” neden geride kaldığı…

Binbeşyüz TEMSA, beşyüz İncirlik; etti ikibin…

Başkan Çelebi’nin, yerel basını da yanına alarak “yapacakları” olmalıydı…

Adana’yı yaşanılır yapmak için…

290120

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP