Gülmeyelim; alkış!

ABONE OL
5 Şubat 2020 21:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

İlgilenenlerin sıkça karşılaştığı, zaman zaman adrese de gelen bir bültende, “dikkat” çeken açıklamalar var!

Bültende yer alan açıklamada, ikibinonbeş yılından bu yana “bankacılık” işlerinden dolayı “büyümeyi” sürdürdüklerini, ikibinondokuz yılında da aynı “istikrarı” sağladıkları anlatılıyor!

ülkemizde ticaretin gelişimini sağlamak, bölgede yatırım yapana işletmelere hem kaynak hem de rehberlik “hizmeti” vermek amacıyla oluşmuşlar…

Yatırım bankacılığı ile kurumsal bankacılık ürünlerini sunmuşlar!

Bunu yaptıkları içinde baştan beri “hep” büyümüşler!

“Faaliyet” kazanımlarını bile artırmışlar!

Ülkemizin “finansal” kaynağına katkı yapmışlar…

***

Para satarak, satacakları paranın “en kolay” biçimde albenili tanıtımlarını yaparak, para sattıkları yurttaşları “her koladan” sararak, her geciktikleri günün bedelini ödeterek, sonrasında gecikmeyi cezalandırarak, evine-toprağına el koyarak “büyümenin” alkış alacak yanı var mı?

Sorarsanız…

Anaparalarını büyütmüşler,

Daha geniş alandan çalışmak için adım atmışlar,

Müşterilerini artırmışlar,

Kazançlarını katlamışlar!

Ama yurttaş küçülürken, ama “orta katman” yok edilerek, ama “alt-üst” ayrımının daha net ortaya çıkması için…

Bizden alkış mı?

***

Yeniden, bir kez daha yazmak bana da “haz” vermiyor doğrusu…

Bugün ekonomistler, stratejistler, araştırmalar bir ülkenin piyasa canlılığını, ekonomisini “orta katmanın” sağladığını söylerler…

“Orta katman”, seksen sonrasında “orta direk” olarak belleklerde yer etmişti.

Ülkenin fabrikalarında üretimi yapan, üretileni tüketen, üretim kaynaklarına yarar “katman”…

Bu “katman”; “para satarak” çok kazanan bankaların şımartmasıyla, çalışmadığı-üretmediği önündeki uzun yılları harcatarak “başta” yok etmek istemiş, sonunda başarmıştı!

“Kullanmadığı değerlerin sahibi” olmaya özendirilmiş,

Eldekiyle yaşamını sürdürmek yerine, “yenisini” edinmesi albenileşmiş,

Başta çalışırken kazanmış,

Şimdi daha çok çalışmasına karşın kazancı düşmüş,

Önceden elde olanlar da yitip gitmiş…

***

Gazetelerde “tam sayfa” duyurularıyla karşımıza çıkan, zaman zaman ekonomistlerin de içinden çıkamadıkları bankaların “kar-zarar” tablosunun “neden” hiçbir zaman “negatif” olmadığı tartışılmış olsa da “yanıt” bulunamaz!

Son yıllarda üretim yapan, onlarca, yüzlerce emekçiye geçim kaynağı olan fabrikalar kapanırken,

Taşına “bideri” koysan yeşertecek verimi yadsınmayan Çukurova topraklarında “üretim” düşerken,

Çalışan emekçinin, esnafın, emeklinin kazanımı her gün biraz daha “alım gücü” bakımından güç yitirirken…

Bizde “bankacılık” kazanıyor!

Bizde üretmeyip, “para satan” büyüyor!

Gülmeyelim; alkış!

 

ADANA PORTAKAL TÜKETİYOR MU?

Corona virüsü dünyayı “tehdit” ederken; sağlıkçılar her zamanki “tavsiyelerini” sıralamaya başladı…

Ellerini yıkayacaksın, kalabalıkta zorunlu olmadıkça uzak duracaksın, bolca tuzlu suyla gargara yapacaksın, adaçayı ya da kekik tüketeceksin, c vitamininden uzak durmayacaksın…

Bu her zaman konuşulur!

Özellikle kış ayları yaklaşırken, kapalı alanlarda oluşan havanın sağlığı “tehdit” etmemesi, ya da bir başkasında bulunan bir “virüsün” bulaşmaması için, “bağışıklık” sisteminin güçlendirilmesi gerektiği üzerinde konuşulur.

Kış aylarında, özellikle grip ya da türlerine karşı korunmak için portakal çeşitlerinin “daha” çok tüketilmesi salık verilir!

Kimyasallar, ne olduğu belirsiz karışımlar cıcılı-bıcılı paketlerinde öyle güzel gözler önüne seriliyor ki; Adana’da her yer portakal, kimi yerlerde dalından bile koparılmadı daha, caddelerini gezdiğinizde “sıkma portakal” satan yer arasanız elin parmakları kadar azdır; inanın bana!

Yakında “portakal çiçeği festivali” var. Geçtiğimiz yıl Atatürk Parkı’nda kola ücretsiz dağıtılmıştı, sanki “kola şenliği” gibi. İşin acı yanı da, Adana’da “sıkma portakalın” bardağı beş liraydı!

Bugün için Corona virüsü, geçtiğimiz yıllar “kuş gribi, domuz gribi” adlı virüslere karşı da hep “bağışıklık” sisteminin güçlülüğünden söz edilirken, “portakal” denmeden geçilmiyor!

Bence de geçmeyelim de; peki, Adana portakal tüketiyor mu?

 

030220

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP